Bölüm 18✨

2.5K 141 30
                                    

Yorumlarınızı bekliyorum 😊✨

✨✨✨✨✨✨✨✨✨✨✨✨✨✨✨✨

Mirza daha fazla Ayliz'e zorluk çıkartmayıp doğruldu. Ayliz'i süzdükten sonra gülümsedi. "Çok tatlı görünüyorsun bebeğim."

Ayliz kendine bakınca fark etti. Üzerindeki örtü köşedeydi ve Pijamaları ile Mirza'nın karşısındaydı. Üstelik Mirza şuan takım elbiseleri ile Ayliz'in üzerinde oturuyordu. Ayliz şok ile gözlerini açtı. Ve durup Bu adamdan nasıl kurtulacağını düşünmeye başladı.

"Kalk üstümden"

Ayliz ne kadar üzerinden itmeye çalışsada Mirza yerinden bir santim dâhi kıpırdamıyordu.

"Rahat dur bebeğim."

Mirza'nın keyifli sesi Ayliz'i daha da sinirlendiriyordu. Ayliz tam konuşacakken oda da yankılanan telefon sesi ile sözlerini yuttu.

Mirza ceketinin iç cebinden telefonunu çıkardı. Arayana bakınca yüzü kasıldı Ardından Ayliz'e baktı. Telefonu kapatıp sessize aldı ve ceketinin cebine geri koydu.

Ayliz'in yüzüne tekrar bakıp gülümsedi. "Birlikte kahvaltı yapalım mı?"

"Hayır." Ayliz'in kararlı ve net sesine rağmen Mirza yine de ısrar etmek istedi.

"Aslında işe gitmeden önce seninle kahvaltı yapmak için gelmiştim buraya."

Ayliz Mirza'yı süzdükten sonra başını salladı. "Belli oluyor."

Mirza da kendini süzüp takım elbisesi ile Ayliz'in üzerinde olduğunu farkedince gülümsemesi genişledi. Kendini Ayliz'e biraz daha bastırıp hareket etti. "Hmm çıkalım dışarıya kahvaltıya."

Ayliz de Mirza'yı itmeye devam ediyordu. Ama yine de kendinden ödün vermeyip alay ile konuştu. "Biraz daha üzerimde hareket etmeye devam edersen sen çıkamayacaksın dışarıya."

Mirza'nın zorlandığını biliyordu Ayliz ve bunu sonuna kadar kullanmaya hazırdı. Onu alt etmeyi o kadar istiyordu ki. Onca yaptıklarının yanında bu hiçbir şey kalırdı.

Mirza kolay etkilenen biri değildi ama konu Ayliz'e gelince en ufak bir dokunuşunda bile etkilenir olurdu. Şuan ona kendini bastırmak veya hareket etmek. Bildiğiniz kendi kuyunu kazmak gibiydi.

Mirza tekrar başını boynuna gömdü derin derin nefesler alıp uzunca bir öpücük bırakıp kalktı üzerinden. Ayliz sonunda derince bir nefes alıp verince oturur pozisyonuna geldi.

"Hadi ama bir kahvaltı sadece hem konuşuruz biraz."

Konuşmak? Bu adam ciddi miydi böyle? Ayliz onu görmek dâhi istemezken şimdi karşısına çıkmış yetmezmiş gibi birlikte kahvaltı yapalım konuşalım mı diyordu?

Ayliz ayağa kalktı, tam karşısında dururken sinirle güldü,
"Pardon da neyi konuşacağız? Konuşacak neyimiz var ki? Beni yakalaşık 2 yıl boyunca nasıl ayakta uyuttuğunu mu? Yoksa bebeğimi senin yüzünden nasıl kaybettiğimi mi?" Ayliz'in sesi titremişti gözleri dolmuştu.
"Yoksa hafıza kaybımdan mı bahsedeceğiz? Hatta dur günün 24 saati etrafımdaki korumalarından bahsedelim. Bir de şu korumaların telefonumu hacklemesi var tabi. Ya da dur bir saniye adamlarının kuzenimi gözlerimin önünde nasıl hastanelik ettiğinden bahsedelim. Ha? Hangisi olsun sen seç."

Mirza sinirden ellerini yumruk yapmıştı. "Bunların hiçbiri ya isteyerek olmadı ya da seni kaybetmemek için oldu."

Ayliz alayla hafif gülümsedi. Mirza ise o kadar sinirliydi ki Ayliz'e patlamak istemiyordu. Kravatını genişletti. Oda da volta atmaya başlayınca ceketini çıkartıp yatağa attı. "Neden daha fazla uzatıyorsun?"

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Mar 01, 2023 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

kralın kraliçesi Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin