ARKADAŞLAR BU BÖLÜMÜ GECE 12.00'DE BAŞLAYIP GECE SAAT 4.30'DA BİTİRDİM. UZUN BİR BÖLÜM SİZİ BEKLİYOR. ARADAKİ KÜÇÜK HATALAR UYKUDAN OLDU, GÖRMEZDEN GELİRSENİZ SEVİNİRİM ;) İYİ OKUMALAR.
Evet bir gönüllü çıkmıştı ama şaşırmıştım çünkü bu kadar büyüklerin arasında Butch adında 14 yaşında bir çocuktu gönüllü olan, daha grubumuz'un en küçüğüydü.
Butch kısık bir sesle;
Butch:
-Ben yaparım. Eğer yapamazsam bu benim hatam olur sizin değil. Lütfen izin verin.
Kimse izin vermesede yapmak istediğini söyledi.
Nick:
-Tamam gelebilirsin ama sakın bizden ayrılma.
Butch'ın gelip gelmeme konusu epey tartışıldı ama Butch kararlıydı çünkü eğer şehre gitmezse başka hiç bir yerde yardımı olmayacaktı.
Artık 1 kişi kalmıştı çok geçmeden o kişininde Ed adında birisinin olduğunu öğrendik.
Saat 7'de yola çıkacaktık 8'de şehirde olmamız gerekiyordu çünkü bazı tabelalarda asılmış olan kağıtlarda;
''Saat sabah 8'de şehre gelin''
Yazıyordu bizde bir umutla insan görebilmek istiyorduk.
Artık yola çıkma vakti gelmişti. Ben, Ron, Ed ve Butch evden bıçaklarımızı alıp çıkıyorduk. Yollarda hep çamur vardı nedense kurumuyor ve devamlı yağmur yağıyordu tabii arada kuruduğuda oluyor ama genelde ıslaktı. Biraz yürüdükten sonra karşımıza çıkan şey öldürülmüş bir insandı, biraz yaklaştık ceplerine ve neresinden yaralandığına baktık midesinden vurulmuştu fakat vuran kişinin doktor olduğu apaçık ortadaydı ve yanında duran kişinin polis olduğu, çünkü doktor eldivenlerini ve poliste armasını düşürmüştü. Düzlük yola çıkarken ayakkabılarımız çamur ellerimiz kan içindeydi. ''Onlar yapmış olabilirlermiydi!''. Doktor, geliştirdiği tedavisi bulunamayacak virüs'lü ilacı bir denek'e içirdikten sonra onu aylak yapıp şüphelenmemem için bir polis ve bir sürü raporları hazırlamış olabilir miydi? Fakat kimdi bu doktor? Yüzünü bile görememiştim o gün virüsten dolayı maske takıyordu. Bunlar gerçek olabilir miydi? Ne için yapmıştı? En büyük sorunsa şu anda nerede?
Şehre girmemize çok az kalmıştı, Fakat aklımda binlerce soru vardı. Tabelada asılı olan yazı neden özllikle 8'di, 8 rakamını bir kaç kez üzerinden geçerek karartarak yazmıştı. Doktor ve Memur bana tam saat 8'de gelmişlerdi, yani bütün felaketlerin başladığı o saat, şu anda oturduğumuz evin numarası bile 8'di. Şüpheleniyordum. Saat 8'e sadece 10 dakika kalmıştı ve ne olursa olsun onları korumalıydım şimdi saçma olsa bile benim acilen evdekileri çıkarmam lazımdı:
Ron:
-Nick sorun ne dostum?
Nick:
-Ron şehre gitmiyoruz!
Ron:
-Ama neden?
Nick:
-8 numarası ile ilgili, her tarafta 8 var ve bunların tesadüf olmadığını biliyorum. Bize o gün, felaketlerin başladığı gün gelen doktor ve memur. Memur o gün raporları benim incelememi istemişti ve doktor'dan raporları alıp bana vermişti. İşte o raporları doktor yazmıştı ve aynı yazı bu gün tabelada asılı olan kağıttaydı , yani bu doktor bi işler çeviriyor. Şimdide ev numarası oda 8 ve bi an önce onları o evden çıkarmalıyız.
Eve doğru koşuyordum ve saat henüz 7.54'tü sadece 6 dakika kalmıştı, emin değildim ama emin olmak zorundaydım. Saat 7.58'di ve ben evin önündeydim herkesi teker teker dışarı çıkardım bazıları ne olduğunu anlamamıştı ve dışarı çıkmak istemiyorlardı fakat dışarı çıkmaları gerekiyordu çünkü ne olursa olsun ben bir doktordum ve asla bir insana bir şey olacağını bildiğim halde o insanı ölüme terk edemezdim, hepsini evi ve şehri görebilecek şekilde uzaklaştırdım. Saat 7.59 olmuştu ve saat tam 8.00'da silah satan dükkan'ın olduğu binanın alt katı patladı ve bina çöktü aynı anda kaldığımız evde çökmüştü. Herkes şaşkındı. Bu adamın bizimle sorunu neydi?
Sonra karşımızdan o günkü doktor geldi ve bize herşeyi tek tek anlattı;
Doktor:
-Bakın biliyorum benim kötü biri olduğumu sanıyorsunuz ama her saniyemde size yardım ettim. 8 rakamı benim uğurlu rakamımdır ve genelde herşeyimi 8'le ilgili kullanırım. Tabeladaki kağıdı ben yazdım fakat oraya ''Şu anda oturduğunuz ev 8'de patlayacak'' yazsaydım inanır mıydınız? Oraya öylesine zor anlaşılacak bir ipucu koydum ki sadece Nick anlasın ve tek başına mantıklı düşünsün diye. Evin numarasına gelince onu ben ilk geldiğiniz günün gecesi değiştirdimki ipucu kolaylaşsın. Son olarak ölü adam, o ölü adam benim en yakın arkadaşımdı, ısırılmıştı ve aylak'a dönüşüyordu, vurmak zorunda kaldım zaten senin evine oradan gelmiştik. Bu arada o ev patlaması baştan beri vardı. Ben bir gün oraya gittiğimde kurulu bir bomba bulmuştum sonra ellemeden kaçmıştım aynı bomba silahçıda'da vardı, bunu yapan adam aslında kendini korumak için yapmış en sonunda silahçıda aylaklar tarafından sıkışınca korkusundan patlatmış sanırım. Olaylar böyle gelişti işte. Korkulacak bir şey yok.
Diyerek konuşmasını bitirdi.
Nick:
-Doktor, sen mükemmel bir adamsın. Senin hakkındaki bütün yanlış düşüncelerim için özür dilerim.
Doktor:
-Senin düşüncelerin sayesinde arkadaşların yaşıyor.
Artık Los Angeles'ı terk ediyorduk. Araba bulup New York'a doğru gidecektik çok uzun yolumuz vardı. Baştan başlıyorduk ama aramıza artık Doktor'da katılmıştı.
KÜÇÜK BİLGİ
ARTIK BUNDAN SONRAKİ BÖLÜMLERDE HAVA KİRLİLĞİ, AYLAKLAR VE HAYATTA KALMAK İÇİN SAVAŞMA DAHA ÖN PLANDA OLACAKTIR. SİZİN DESTEKLERİNİZ BENİ GURURLANDIRIYOR. HEPİNİZE ÇOK TEŞEKKÜR EDER VE İYİ GÜNLER DİLERİM.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
THE CALAMITY
AdventureYayılan XLV Virüs'ü ve bir yandanda hava kirliliğinin artması dünyayı çok büyük bir şekilde etkilemişti fakat bunların hiçbirine hala bir çözüm bulunamamıştı. Virüs insanları Zombi'ye dönüştürüyordu fakat isimleri Aylak'dı ve bizde böyle diyorduk. A...