Telefonum çaldığında Hatice'nin yanından ayrılıp telefonumun yanına koştum.
Rehberimde olan bir kişi değildi arayan,numarası görünüyordu SS alıp telefonu açtım.Avukattım her bir kişi mesleğim için teklikeli olabilirdi.
Telefonu kulağıma doğrulttuğumda yaşının 30-35 en fazla 40 olduğunu anladım bir adam sesi duymuştum...
-Alo!Avukat Tuananaz Tiryaki ile'mi görüşüyorum?
-Evet benim.
-Sizinle bir görüşme yapmak istiyorum müsaitseniz?
-Tabiiki dava hakkında dosyaları e-mail'den ulaştırabilirsiniz.
-Hayır hayır,ben yüzyüze konuşmak isterim... benim için özel bir konu.
-Asistanım,Beren Saylanlar,
Size yardımcı olacaktır yarın ofisimde görüşmek üzere...
-İşi hallettik,kuş kafese çabuk düştü.
-Duyamadım?
-Hih!
Tuana hanım kusura bakmayın arkadaşımın aptallığı,oyun oynuyorduda.
-Tamam.
-Göüşürüz Tuana hanım-Adam'ın yüzüne kapatmıştım.
Aptal,kiminle dans ettiğini bilmiyor.Onun söylediğine
Eminim.-Tuana!
-Geldim!Koşarak Hatice'nin yanına gittim,anlatmam lazımdı bu olanı.
-Ştttt!Çıtır,bak sana seni gibi çıtırlar yaptım!
Kahkahamı tutup bağırdım,Hatice'ye.
-Çıtır dedendir!
-HSHSHHAHSHSHSH!
-Ahahahhah!
-Tamam tamam,bende biraz çıtır olabilirim:)
-E zaten canım,biz bu çıtırları yeriz senide başka bir çıtır yer
deyip göz kırpmıştı,mal gönderme yapıyordu
işte.
-Olmayan beynine sokayım!
-Şuan TDK ağlıyor.
-Hııı!
-Hıııııı!
-Neyse Tuana haydi otur,açlıktan öleceğim gerçekten!
Alpersiz kalırım ama yemeksiz kalamam.
-Hadi lan oradan!
-Yani bu biraz abartı olmuş olabilir...
-Ne anlatacağım,dinle!
-Ne varğ yineğ!Hatice yemeklerle aşk yaşarken konuşmaya devam ettim...
-Birisi aradı beni,ofiste görüşmek istedi.
-Ama-
-Aynen öyle ben birini tanımadan görüşmem.
-Ama-
-Evet biliyorum tehlikeli çıkabilir.
-Ama-
-Ki tehlikeli çıktı...
-Ama-
-Ama ne salak!
-Ya bir konuşayım,gerizekalı bir sus!
-Ha-
-Az önce bir müvekkilim aradı ve davam var,aklımdan çıkmış...yarın yanında olamaya bilirim,ertelesen olmazmı?
-Biraz tehlikeli olacak ama zaten bunun için avukatım ben ya:)
-Tamam...
Ama birşey oldumu anında tamam mı?
Zaten davam saat 9.35'ta hemen geleceğim anladın mı?
-Tamam,tamam...İstersen biberonumuda alayım mı?
Adam ile konuşurken arada yudumlarım?
-Olur,çok yakışır eline;)
-Yok ben bunun ağzına edeceğim!Evde koşturuyorduk,telefonuma baktığımda Kaan'ın aradığını gördüm.Açtığım gibi bağırmaya başladı;
-Ulan ne kadar nankörsünüz be siz o kadar ekmeğimden yediniz!Yemedim,yedirdim içmedim,içirdim giymedim,giydirdim lan...
Ühü...ühü...Biz Hatice ile gülme krizine girmiş konuşamıyorduk...
-Su...sus ar...artık Kaan sus!
HSHAHHSHAHSHAHSHSHHAHSHAHHSHSHSHHSHSHS!Hatice bağırıyordu,Kaan,kendini rolüne fazla kaptırmış olacakki ağlamaya başladı,biz artık gülmekten göz yaşlarımızı tutamıyorduk,Kaan bizim sallamadığımızı görünce yüzümüze kapatmıştı.
-Ay kapattı,HAHHSHHSHSHSHAHHSHAHSHSHHASHSHAH
-NDNDXNXDNXNNS!Çok şükür gülmemizi durdura bilmiştik,Hatice duşa girmişti ben davalarla uğraşıyordum.
Kapı çalınca Allah'tan Kaan olmaması için yardım istiyordum...
Yoksa gülmekten ölecektim.
Kapıyı açınca gördüğüm surat Kaan'dan'da beterdi.
Müstakbel eniştem karşımdaydı.-Ne var?
-Iııı,geçebilirmiyim?Derken gözleri Hatice'yi arıyordu.
-Aradığın şuan burada değil.
-Ne!Nerede birşey mi oldu?
-Bir sus mal!bağırma birşey olsa sana bırakmam zaten.-Tuana kim geldi-
Hatice saçlarını kuruturken,Alper onu izliyordu.
Bu manzar çok güzeldi...
Ama kardeşimin canını yakmasına izin vermeyecektim.-Ne için geldin sen?
-...Birbirleri ile bakışmaktan bana cevap veremiyorlardı.
-Neyse,siz oturun ben kahve yapayım.
-Sade olsun baldız.
-Siktir lan!Baldız babandır.Hatice kahkahasını yutup, Alper'in oturmasını işaret etmişti.
Hatice'nin ağzın'dan;
Tuana gidince başbaşa kalmıştık...
-Saçlarını kurut...
-Hı?
-Saçlarını kurut diyorum,Hasta olacaksın...Gülümsedim...
-Neden geldin sen?
-Ben-Kapı çalınca Alper'i bırakıp kapıya koşmuştum.
-Ben geleceğim...
Kapıyı açtığımda kumral,ela gözlü bir kadın içeri girmişti...
-Aşkım!
Alper'e koşup sarılmıştı,Alper'de ona sarılıyordu...
İşte bu benim en korktuğum manzaraydı...♥︎ ♥︎ ♥︎