KISA SÜRELİĞİNE ARA VERİLDİ..
Mardin topraklarının iki genci. Töreye kurban edilen iki genç berdele mahkûm bırakılırsa ne olurdu? Biri asi biri öfkeli.
Öfkeli ve asi oluşları aşklarının en büyük engellerinden birisiydi. İki deli kan. İki deli yürek...
Medya'daki şarkıyı dediğim yerde açarak okursanız sevinirim. Dengbej şakiro-Kewa Gozel
Beni takip etmeyenlere küsüyorum{ciddiyim} Yazar_qffical
Oy ve satır aralarına yorum yapmayı unutmayın.
İyi okumalar🍁
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Önceki bölümün son sahnesi.
"Yade xane..."
Xane Sarpoğlu'nun yıllar sonra Mardin'e dönmesi hayır mıydı Şer miydi bilinmiyordu ama bazıları için hiç hayır değildi.
Planlar kuruldu dengeler değişti. Asıl hikaye şimdi başlıyordu...
Soğuk rüzgar avludaki herkesin vücuduna tokat gibi çarpıp canlarını acıtırken, Xane hanımın gelişi ise herkesin canını daha çok acıtacaktı.
"Bir kez daha sordum sana Buse. Sen kimsin de hanımağa'ya el kaldırma cüretinde bulunursun?" Dedi sert sesiyle. Yaşına rağmen sesinin sert ve otoriter olması her insanı korkuturdu.
Zerda bakışlarını Xane hanımdan çekip hâlâ bileğini tuttuğu Buse'ye döndü. Buse'nin bileğini biraz daha sıkıp,
"Eğer bir daha bana el kaldırırsan. Andım olsun o elini kırarım" diyerek iğrenir bir şekilde Buse'yi geriye itti.
Tam o anda ortamda duyulan sesle konak halkı yutkundu.
"Noluyor lan burda!?" Bağırarak içeri giren Miranla asıl kıyamet şimdi kopacaktı...
15 dakika önce...
Karısıyla vedalaştıktan sonra konaktan gülümseyerek ayrıldı Miran. Arabasına binip şirkete gitmek için yola koyuldu. Ayaz'ı da yoldan aldıktan sonra iki arkadaş sessiz bir şekilde gidiyordu.