PENÇE

47 6 12
                                    

-Katılmak istediğine emin misin?

Annemin bir anda sorduğu soruyla şaşırmıştım. Olimpiyatlara katılmak istediğimi söylememiştim ki daha ona? Acaba Melisa mıydı söyleyen, ya da Yağmur?

-Neye katılmaktan bahsediyorsun?

-Neyden bahsettiğimi gayet iyi biliyorsun.

-Kim söyledi bunu sana?

-Şuan önemli olan bu değil. Önemli olan şu; geçiş olimpiyatlarına katılacak kadar emin misin kendinden?

-Bilmiyorum. Ama... Sanki içimdeki bir his bunu yapmamı söylüyor.

-Anladım, karar senin tabii. Ama iyi düşün Gece. Bu geri dönüşü olmayan şeylere yol açabilir.

Cümlesini tamamladıktan sonra odadan çıkıp gitti. Neyden bahsettiğini anlamamıştım. Neyin dönüşü yoktu? Neden katılmadan önce iyice düşünmem gerekiyordu? Bu konu hakkında ne kadar düşündüğümü hatırlamıyorum, yüzüme vuran loş ışıktan güneşin batmak üzere olduğunu fark edince Melisa'nın sabah yazdığı "Kızlar önemli bir mevzu var. Merak etmeyin, kötü bir şey değil. Geçiş olimpiyatlarıyla ilgili. Bizim parkta bekliyor olacağım." Mesajı için hazırlanmaya karar verdim. Mesaj çok ironik geliyordu kulağa. Hem korkulacak bir şey yok diyor, hem de geçiş olimpiyatlarından bahsediyordu. Allah  aşkına geçiş olimpiyatlarının geçtiği bir cümlede korkunun olmam ihtimali var mı ki? Meraklandırmıştı şimdi beni.

Daha fazla düşünmeyip yatağımdan kalktım ve hızlıca üzerime beyaz yünlü bir kazak ve mavi bir kot pantolon geçirip hızlıca evden çıktım.

Parka gittiğimde bizimkilerin çoktan oturmuş, beni bekliyor olduklarını gördüm.
Sesimi biraz kalınlaştırıp

~Gece~
-şhtt güzellikler, burada tek başınıza ne yapıyorsunuz bakalım ;)

~Melisa~
-koyun can derdinde kasap et derdinde.
Şakanın sırası mı şimdi?

~Gece~
-Accık eğlenmeyelim mi ya?

~Yağmur~
-Hadi accık eğlenek.

~Gece~
-Bu bir teklif mi ;)

Hepimiz bir ağızdan güldük.

~Melisa~
-Tamam tamam, artık ciddileşelim. Önemli bir konu var.

~Gece~
- Evet, dinliyoruz.

~Melisa~
-Birisiyle konuştum. Geçiş olimpiyatlarına girip son turda kaybeden birisiyle.

~Gece~
-NE!? Ne zaman? Melisa bu çok riskli. Olimpiyat bölümleriyle ilgili bilgi edinmek yasak, biliyorsun.

~Yağmur~
-Gece bir sakin dur da anlatsın kız.

~Melisa~
-Merak etmeyin, zaten pek bir şey öğrenemedim. Sadece bildiğimiz şeyler. Neymiş; 3 turdan oluşuyormuş, 20 grup varmış, bölümler iyileştirme, güç ve zeka olarak sınıflandırılıyormuş vesaire. Bildiğimiz şeyler dışında bir şey yok yani.

~Gece~
-Ya görselerdi bilgi almak için o adamın yanına gittiğini? Önemli olan ne öğrendiğin değil, öğrenmeye çalışman.

~Melisa~
-Kötü bir şey yapmadım ki, bizim için çabalıyorum. Hayatımıza amaçsız ve güçsüz bir şekilde devam edemeyiz. Bu dünyada en önemli şey "Güç". Beraberinde para ve şöhret getirecek kadar önemli. Geçiş olimpiyatları için kendimi riske atmamın asıl sebebi de bu. Düşünsene bir; soylular tarafından eğitilmek, güçlenmek, gerçek bir hayat yaşamak.

~Yağmur çekinerek~
-Sanırım Melisa haklı.

Aslında bir yandan Melisa haklıydı, soysuzlar hiç bir zaman gerçekten yaşayamadı. Eğer bu dünyadayken gücün yeterli değilse asla yaşamla lütuflandırılamayan bir ruh olarak kalırsın.

...

Konuşmamızın ardından bir saat geçmişti. Üçümüz de Melisa'nın haklı olduğun bildiğimiz için daha fazla konuşmadık. Bu süre içerisinde sessizliğmizi koruduk. Ta ki hepimizin tüm dikkatini üzerine toplayan o çığlık yükselene kadar.

-YARDIM EDİN LÜTFEN! YARD-

Sözü yarıda kesilmişti, boğazına giren bir çift pençeyle. Bir çift Kurt adam pençesi...

//

Bu bölüm bu kadardı. Elimden gelenin en iyisini yapmaya çalıştım. Hatalarımı görmezden gelin lütfen ~ iyi okumalarr! :) ~

 GEÇİŞ OLİMPİYATLARI ( DÜZENLENİYOR)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin