1

1.2K 106 119
                                    

Avril Lavigne-> Give you what you like
(dinleyin pls)

''Ne sikimdi bu Miya?'' dedi sakin ama iğneleyici bir tonda dolabındaki kıyafetleri giymekte olan Kiyoomi. ''Ne zamandan beri böyle kötü oynuyorsun?''

''Kes sesini Omi.'' diye sinirle solumuştu Atsumu. Kendisi de biliyordu bu gün çok kötü oynadığını ama napabilirdi ki? Şu an aklı kendi aklı gibi değil gereksiz şeylerle dolu bir teneke gibiydi.

Onlar bu şekilde konuşurlarken duştan çıkmış olan Mein belindeki havluyu çıkartıp dolabından iç çamaşırlarını alırken konuşmaya katılmıştı.
''Herkesin kötü günü olur Atsumu ama maçı kaybetmemizden ziyade senin bu günkü ruh halinin eden böyle olduğunu merak ediyorum.''

''Atsumu-san eğer kızışman falan geliyorsa yanımda yedek ilaç var. Verebilirim.''diye yırtık dondan çıkar gibi orada belirmişti Shouyo.

Shouyo'nun dedikleri ile Kiyoomi sert çıkışına biraz pişman olmuştu. Sarışın pasör kendisinden küçük dursa bile çoğu insana göre yapılıydı ve dışardan bakan birisi onun Omega olduğunu asla düşünmezdi. Daha çok zengin züppe bir alfa ya da beta gibi görünüyordu. Bu sebeple Kiyoomi bile bazen onun da bir omega olduğunu unutuyordu.

''Sadece sinirliyim. Benim için endişelenmenize gerek yok. Sinirlerim bozuktu ve oyuna odaklanamadım. Hazırlık maçı da olsa kaybetmemize sebep olduğum için özür dilerim millet.'' dedi Atsumu çantasını toplayıp gitmeye hazırlanırken.

İşte bu bahane Sakusa dahil herkesi şaşırtmıştı. Atsumu genel olarak atar yapsada asla sinirli birisi değildi. En büyük siniri genelde Osamu'ya olurdu zaten bunu da herkese on dakika da bir baştan anlatır dururdu. Hoş bayadır Osamu hakkında da konuşmuyordu aslında.

''Ben önden gidiyorum.'' diyip kapıya yüreyeceği sırada Kotarou onu kolundan yakalyıp durdurmuştu.

''İyi olduğuna emin misin Tsum? Yardım edebiliriz.''

Atsumu buruk bir şekilde gülümseyip eliyle Kotarou'nun omzuna patpat yapmıştı.

''Düşündüğün için teşekkürler Bokkun ama iyiyim sadece biraz yorgunum, yarına bir şey kalmaz.'' diyip daha fazla konuşmada soyunma odasından çıkıp gitmişti.

Geride kalanlar ise şaşkınca arkasından bakıyorlardı. Tam o sırada başından beri sessiz duran Inunaki konuşmaya karar verdi.

''Sanırım Tsumu' nun nesi olduğunu buldum.'' demiş ve elindeki telefonu herkesin görebileceği şekilde çevirmişti.

Bu bir spormagazin sayfasıydı ve fotoğrafta Osamu ile Rintarou'nun bir otele giderken ve çıkarkenki fotoğrafları vardı. Buraya kadar her şey normaldi.

Ama fanların farkettiği bir detay vardı.

Otele girerken ensesi süt beyazı olan Rintarou'nun boynu, otelden çıkarkan derin bir diş iziyle kaplanmıştı.

Osamu, Rintarou'yu işaretlemişti..

O an herkes anladı. Atsumu da bir omegaydı. Hayatının her anında yanında olan ikizi hayatını başkasına adamıştı. Kendisi ise yapayalnızdı.

Bunlar Atsumu'nun mantıklı düşünceleri değil içindeki minik ve kırılgan omeganın düşünceleriydi.

''Tsum-Tsum her şeyi içine atıyormuş gibi geliyoe bazen.'' demişti Kotarou üzgün bir sesle. Diğerleri de ona hak veren mırıltılar çıkarmışlardı.

Atsumu yanlarında gülümseyip salak hareketler de yapsa, oyun sırasında ciddiyetini bozmasa da aslında diğerlerinden çok uzaktı ve bunu hepsi farkındaydı.

Atsumu kötü bir gün geçiriyorsa bunu belli etmez, hiçbir sıkıntısını paylaşmazdı buna rağmen birisinin bir sıkıntısı varsa yardım eden ilk kişi de o olurdu.

Shoyou ve Tobio'bun ilişki problemlerinde çok yardımcı olmuştu.
Thomas'ın eşi için onunla alışverişe gidip en güzel hediyeleri seçmişti.
Kotarou ile Keji'nin şu an beraber olmasını o sağlamıştı.
Ve Kiyoomi..

Kiyoomi belli etmese de Atsumu'ya çok minnettardı. Atsumu sayesinde yıllardır hissettiği gibi bir ucube gibi hissetmiyordu. Atsumu ona kendisini normal hissettiriyordu.

Atsumu ona çok yardımcı olmuştu.

Mesela soyunma odasına önce gider etrafı vilada ile temizleyip Kiyoomi'nin rahat oturması için bankları antibakteriyel spreylerle temizlerdi. Bunu kimse farkında değildi büyük olasılıkla çünkü herkesten önce hep o gelirdi. Kiyoomi de şans eseri öğrenmişti bunu.

Kiyoomi, Atsumu'ya yardımcı olmak istiyordu. Onu gerçekten içten bir şekilde gülümserken görmek ve mutlu feromınlarının kokusunu alabilmek istiyordu.
Arkadaşının (?) mutlu olmasını istemek yanlış bir şey değildi ya.

''Ben de artık çıkıyodum. Depresif bir Miya evin içini edebilir ve bunun olmasını istemiyorum.'' diyip çıkmıştı Kiyoomi.

''Şuna 'Sarışın omegam için endişelendim' demiyorda evi dağıtacak diyor ya gülmemek için çok zor duruyorum.'' dedi Inunaki.

''Henüz birbirlerini farkında olduklarını sanmıyorum.'' dedi Hinata ''Lise zamanındaki ben ve Tobio'dan bir farkları yok. Sadece daha sakinler. Biz dövüşüyorduk.''

...

Atsumu eve gider gitmez kendini odaya atıp kapıyı kitlemiş ve kapı eşiğine çökmüştü.

Kimseye anlatmamış olsa da ikizi ile artık konuşmuyorlardı. Saçma bir kavgaydı belki yaşadıkları ama birbirlerini çok derinden yaralamışlardı farkında olmadan ve şimdi ikiside ilk adımı atmak istemiyordu.

Ailesi en başından beri voleybol kariyerine pek sıcak bakmamışlardı. Lise de hobi olarak görselerde gerçek bir meslek yerine yaşlanınca bitecek olan bir kariyer seçmesi onların çok hoşuna gitmemişti. Atsumu bunu farkındaydı. Ailesi kariyer seçimlerinden sonra Osamu'ya daha sıcak kendisine ise daha soşuk yaklaşır olmuşlardı. Belki farkında değillerdi ama olan buydu.

Ailesi onunla arasını açmaya başlayınca geriye bir Osamu kalmıştı ki o da artık hayatında yoktu.
İkizinin anlık sinirle de olsa 'Keşke doğumda ölseydin de senine uğraşmama gerek kalmasaydı.' diyişi aklından hiç çıkmıyordu.
Tıpkı annesinin, babası ile konuşurken 'Aslında Osamu daha iyi olabilirdi, Atsumu olmasaydı.' diyişi gibi..

Herkesin kendi hayatı vardı ama sanki onun kimsenin hayatında yeri yoktu. Kendi hayatında bile..

Durmadan antrenman yapmasının sebebi belki iyi bir yere gelirse ailesi onunla da Osamu ile olduğu kadar gurur duyardı.

Ağlamak ve içini boşaltmak istiyordu.
Ağlamak istiyordu ama başlarsa duramayacağını da biliyordu. Bu apartmanda tüm takım beraber yaşıyorlardı. Herkesin bir ev arkadaşı vardı.
(Thomas ailesiyle yaşıyordu o ayrı..)
Eğer ağlamaya başlarsa susamazdı ve bu apartmandaki diğerlerinin de huzurunu kaçırırdı, en başta da ev arkadaşı Omi'nin..

Atsumu bir süre hava almak istediğini farketti.
Biraz yürüyüş ona iyi gelebilirdi.
Derin bir nefes alıp ayağa kalktı ve dışarı çıkmak için odasının kapısını açtı.

Kapıyı açtığında beklediği şey ise elinde Atsumu'nun favori cipsini, kolunun altında iki şişe kola tutan ve kola tutan kolu ile kapıya tıklatmaya hazır bir şekilde kalmış Omi değildi kesinlikle.







kafamda kurunca güzeldi de yazınca saçmalamışım gibi geldi
duydu ve aralarda smut olcak şekilde yazılacak bir kitap olsrak planladım
görüşlerinizi yazarsanız sevinirim
eğer sevilmezse silerim büyük olasılıkla

okuyanlara teşekkürler

Wanna Be Yours [SakuAtsu Omegaverse +18]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin