13

417 52 62
                                    

oy sınırı çok hoşuma gitti :):):):):)

....

Atsumu yüzüne çarpan soğuk rüzgar ile derin bir nefes aldı. Normalde çabuk üşüyen bir yapısı vardı ama şu an bu soğukluk gerçekten ona iyi geliyordu.

Evdeyken uzun uzun düşünmüştü.
Annesi onu istemiyordu, babası hiçbir zaman orda değildi, kardeşi ise kendisinin aşağılanması ile kendi egosunu tatmin ediyordu...
Bunca zaman aslında kardeşine hiç kızmamıştı, çünkü eskiden araları çok iyiydi sadece annesi -etraflarında olan tek yetişkin- sürekli Atsumu'yu aşağılarken kardeşi de o etraftan edindiği algıyla kendisini daha üstün görmeye başlamıştı sonuç olarak bir çocuğa nasıl davranırsanız o da o davranışları benimserdi.

Doğduğu aileden daha çok kendi kurmaya başladığı aile canını yakıyordu.
En çok güvendiği kişi ona güvenmiyordu. Onu bir başbelası olarak görüyordu. Belki de cidden öyleydi...

Terastaki parmaklıklara doğru yürürken elleri ile karnını sardı. Sanki sıkıca sarılırsa kendine bebeğini koruyabilirdi. Oysaki orda bile değildi.
Kendi bebeğini bile koruyamayan bir omegaydı o. Ne işe yarıyordu ki bu dünyada?

Atsumu yürüyordu. Binanın en tepesinden aşağı düşmesine engel olacak tek şet olan o parmaklıklara doğru yürüyordu. Düşünüyordu.. Nerede yanlış yapmıştı. Belki en başta doğmuş olması mı yanlıştı?
Belki de annesi bunca zaman onu aileden dışlamakta haklıydı. Ne becerebilmişti bu zamana kadar. Voleybol da en iyi pasör seçilmişti belki ama bir sene sonra yeniler gelince unutulacaktı. Sponsorlar kesilirse parasız kalacaktı belki de. Kardeşi gibi kendi işine sahip değildi. Omega olduğu için başka yerde de iş vermezlerdi ona. Kariyer anlamında bir hayal kırıklığıydı.
Dersleri ortalamaydı. Asla gözde öğrenci değildi. Osamu gibi her konuda yetenekli değildi. Annesi haklıydı. İşe yaramazdı.
Annesi şu an burda olsa ne derdi? 'Bir bebeği karnında tutmayı bile beceremedin. İyi bir evlat değilsin, iyi bir oyuncu değilsin, iyi bir eş değilsin ve hiçbir zaman iyi bir baba olamayacaksın.',
Annesi haklıydı. Daha varlığını yeni öğrendiği bebeği bile hemen kaybetmişti. Kiyoomi buna ne tepki veriyordu. Konuşmamışlardı. Hamile olmasına bile sevinmediğine göre belki de mutluydu.

Kiyoomi onu bir sex oyuncağı olarak mı görüyordu? O yüzden mi onları uzun süre birbirlerine bağlayacak bir bebek olma olasılığına sevinmemişti?
Ama öyle düşünse neden aşk itirafı yapmıştı ki?
Belki de oyuncağını başkasıyla paylaşma fikrini ortadan kaldırmak için böyle bir yalan söylemişti?

Atsumu bilmiyordu. Ne hissedeceğini ne düşüneceğini bilmiyordu. İçindeki bir ses ona hep bu dünyada kendisine yer olmadığını söylüyordu. Ne kadar çabalarsa çabalasın asla yeterince iyi olamayacaktı o sese göre.
Dışardan umursamaz dursada aslında insanların onun hakkında neler dediklerini çok umursardı Atsumu. Kendinden utanıyordu. Güçsüz oluşundan utanıyordu. Her zamanki gibi geçiştirip hayatına devam etmek istiyordu ama enerjisi kalmamıştı. Daha bağ kuramadığı bebeğini kaybettiyse ne olmuş? Yenisini elbet yapardı. Daha gençti. Annesi ya da kardeşi yanında değilse ne olmuş;? Zaten hiçbir zaman gerçekten yanında değildiler. Şimdi neden bu kadar umursuyordu ki? Kendisi de bilmiyordu.
Tek bildiği ne kadar yorulmuş olduğuydu. Her şeyden bir çıkış yolu bulunurdu belki ama artık o yolu arayacak enerjiyi kendinde bulamıyordu.

Dinlenmek istiyordu...

Bir adım daha attı parmaklıklara doğru. Bu yükseklikten düşerse artık hep arzuladığı o huzura sahip olabilirdi..
Bu düşünceyle bir bacağını attı dışarı.
Tam o sırada duyulan gürültülü kapı açma sesi ile panikle öteki bacağını da attı Atsumu.
Kiyoomi, Kotarou ve Shoyou panik içinde ona bakıyorlardı.
Kiyoomi, Atsumu'ya hızlıca yaklaşıp onu tutup kendine çekmek istemiş ama bir adım bile atsa Atsumu korkup titremişti. Yanlış atılan bir adım bile Atsumu'nun ürkerek düşmesine sebep olabilirdi.

Wanna Be Yours [SakuAtsu Omegaverse +18]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin