7

519 81 110
                                    

''Ölsem sevinir misin üzülür müsün?''

Atsumu'nun çöküş yaşadığı günün üstünden beş gün geçmişti. Kiyoomi onu sabaha kadar kolları arasında tutup bir bebek gibi sevmiş ve uyutmuştu. Sabah kalktığında ona kahvaltı hazırlayıp gözlerinin yanmaması için önce gözlerine damla damlatmış sonra da sıcak göz bantlarından taktırmıştı.

O günden sonra daha da yakınlaşmaya başlamışlardı. Atsumu bu yakınlaşmaya şaşırsada sorgulamama kararı almıştı. Bir şeyler olduğu belliydi ama her şeyin bir ismi olması gerekmezdi. O yanındayken mutlu huzurlu ve güvendeydi. Ve bu ona yetiyordu.

Kiyoomi'de farklı değildi. Atsumu'nun kollarının arasında uyumasına alışmıştı. Kokusunu duyarak uyumak, her sabah sarı saçlarının burnunu gıdıklamasıyla uyanmak onun için bir rutin olmuştu artık.

''Gece gece saçma sapan sorular sorma bana Miya.'' demişti Kiyoomi soğuk bir sesle üstünü değiştirirken.

''Sadece merak etmiştim.''

Üstüne sweatshirünü geçirirken yatağın içine çoktan girmiş onu bekleyen Atsumu'ya baktı.
''Hangi insan sevdiğinin ölmesine mutlu olur gerizekalı.''

Atsumu duyduğu şey ile içten bir şekilde hafifçe gülümsemişti. Kiyoomi'nin beklediği tepki ise bu değildi.

Atsumu böyle soruları etrafındakilerden ilgi almak istediğinde şaka ile karışık sorar ve cevabı aldığında flörtöz bir şekilde 'Bana aşıksın biliyorum.' tarzı şeyler söylerdi. Ama şu an dalgaya vurmamıştı. Atsumu bu soruyu ciddi bir şekilde sormuştu belki de.

Hızlıca o da yatağın içine girmiş ama yatmak yerine oturmuştu. Atsumu ise uyuyacaklarını düşündüğü için ona merakla bakıyordu.
''Sevişecek miyiz? Yorgunum sabah yapalım.''

Kiyoomi ise göz devirip bağdaş kurduğu bacaklarının arasını patpatlamıştı.

''Kucağına gelmemi mi istiyorsun? Omi beni omega olarak görüyor olabilirisn çünkü öyleyim ama minnak bir omega değilim. Kucağına alırsan bacakların ağr-''

''Gel şuraya'' diyip kendisine doğru çekiştirdi Atsumu'yu.

Atsumu ise daha fazla itiraz etmeden gidip Kiyoomi'nin kucağına oturdu.

Kiyoomi kollarını Atsumu'nun belinden dolayıp onu iyice göğüsüne yasladı ve kafasını sarışın omeganın omzuna yaslayıp boynuna büyük bir öpücük bıraktı.

''Anlat bana Atsu.''
Atsumu, Kiyoom'nin ne istediğini anladığı için yutkunmuştu. Ona güvenmiyor değildi sadece kendine güvenmiyordu. Kiyoomi ya onunla ilgili daha farklı düşünmeye başlarsa. Ya ona acırsa?

''Neyi?''

''Kafanda sana eziyet eden sesten başlayabiliriz bebeğim. Sana ne diyor da bu kadar yıpratıyorsun kendini.''

''Kendimi yıpratmıyorum.'' demişti kendine bile inandırıcı gelemeyen sesiyle.

''Atsu. Bekliyorum.''

Atsumu kaçışı olmadığını anladığında titrek bir nefes aldı konuşmadan önce.

''Ailem beni hayal kırıklığı olarak görüyor ve beni yok sayıyorlar. Kardeşim baş belası olduğum için doğumda ölmüş olmamı diliyor. Takım arkadaşlarım flörtöz bir piç olduğumu düşünüyor. Omega olduğum için köpek gibi tasma takmak zorundayım ama sevmediğim için takmıyorum bu da başıma bir şey gelirse suçlunun ben olacağım anlamına geliyor. Her gün ölmediğim için yaşıyorum sadece. Kendi kendime bitirecek gücüm yok o yüzden bitmesini bekliyorum.''

Wanna Be Yours [SakuAtsu Omegaverse +18]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin