15

953 95 42
                                    

Bölüm 4700 kelime arkadaşlar
Dinlene dinlene okursunuz artık ehsjkedjıde

_

7 Ocak, 2009

Taehyung hala dumanı tüten kahveden bir yudum alıp dışarıda yağan karı izlemeye başladı. Kampüse yakın bir kafede oturmuştuk. Aramızdaki saçma çekişmeler sona ermişti. Hatta yakın arkadaşlar gibi olmuştuk. Sonunda ona karşı bir şeyler hissettiğimi kabul etmiştim. Ancak şuan aşk için zamanım yoktu, olmayacak gibiydi.

Yere sakince düşen kar taneleri içimi huzurla dolduruyordu.

'Yeni evine alışabildin mi bari?'

Elimdeki bardağı masaya bıraktım.

'Evet. Yurttan çok daha rahat.'

'Öyledir. Ev arkadaşın nasıl biri?'

'Yarı zamanlı işim yüzünden evde pek vakit geçiremiyorum ama iyi birisine benziyor. Güler yüzlü ve enerjik. Bir de titiz biri.'

Son zamanlarda gereğinden fazla uzun olan saçlarını geriye atıp tekrar bana odaklandı.

'Titiz birisi olması iyiymiş. Bizimkiler evi hayvanat bahçesine çeviriyorlar.'

Göz devirmesiyle gülmeye başladım.

'Sömestr tatilinde evde yalnız mı olacaksın?'

Tatilde Ulsan'a gidecekti. Geçen aylar boyunca durmadan annesini ne kadar özlediğinden bahsedip durmuş, kafamı şişirmişti.

Ulsan'a dönmeyeceğini o da biliyordu. Babamla konuşmayı bırakalı aylar olmuştu, annem arada bir arayıp nasıl olduğumu sorsa dahi onunla da pek konuşmuyorduk. Bu hale gelmemiz beni içten içe üzse dahi hayallerimin peşinden gitmek istiyordum, sonuna kadar.

'Ev arkadaşım da gitmiyor.'

'Bak bu iyi oldu. Hem yalnız kalmazsın hem de birbirinizi tanıma fırsatı yakalmış olursunuz.'

'Aslına bakarsan ek bir iş buldum. Tatil boyunca meşgul olacağım.'

Kafasını sallayıp dudaklarını yaladı. Son zamanlarda bütün hareketlerini izler olmuştum. Bu bir şey söylemek istiyorum ama nasıl söyleyeceğimi bilmiyorum demekti.

'Ne oldu yine?'

'Para konusunda sıkıntın olursa-'

'Gerek yok Taehyung. İdare ediyorum, gerçekten.'

'Yine de öyle bir şey olursa haberim olsun.'

Olmayacaktı. Asla başka birisinden yardım istemeyecektim. Bunu ben seçmiştim. Cezası neyse çekmeliydim.

'Peki.'

Bileğindeki saate bakıp masanın üstündeki karton bardağı eline aldı.

'Dersimin başlamasına az kaldı. Gitmem gerek.'

El salladığımda arkasını dönüp hızla kafeden ayrıldı. Masanın üstünde duran telefonum titrediğinde ekranı kendime çevirdim. ''Jisoo'' yazısını görmemle meşgule atıp elimdeki kahvenin son yudumunu da içtim. İşe gitmeden önce eve uğrayıp üzerimi değiştirmem gerekiyordu.

mockingbird, taennieHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin