13

896 104 59
                                    

Jennie'den

Uyandığımda Hera'nın hala yanımda uyuyor olduğunu gördüm. Dün Taehyung'un geldiğini ve saçlarımı kuruttuktan sonra beraber uyumamızın rüya olduğunu düşünüyordum ki Taehyung giyinme odasından çıktı. Kabarmış saçlarımı düzeltip lavaboya girdim. Elimi yüzümü yıkayıp dişlerimi fırçaladıktan sonra odaya geri döndüm.

Taehyung Hera'nın ateşine bakıyordu. Yorgun bakışları beni bulduğunda olduğum yerde durdum. Dünkü tavrı aklıma gelince göz devirip giyinme odasına girdim. Üzerimi değiştirirken odaya giren Taehyung hemen arkasını döndü.

'Özür dilerim.'

'Çıksana!'

'Seni salonda bekliyorum. Dün hakkında konuşmamız gerek.'

Bir şey söylememi beklemeden odadan ayrıldı. Çıkardığım pijamaları kirli sepetine attıktan sonra odadan ayrıldım. Salona inip telefonuyla uğraşan Taehyung'un karşısına oturdum.

'Dün Hera'yı dışarıya çıkardın mı?'

'Evet. Biraz oyun oynadı-'

'Daha dikkatli olmalıydın Jennie. Ya durumu kötüleşseydi? Eve çok uzaktım ve gelmem çok uzun sürdü.'

'Üşüteceğini bilemezdim.'

'Bende senin bu kadar sorumsuz olabileceğini düşünemezdim.'

'Sorumsuz mu? Seninle defalarca aradım Taehyung ben. Sonunda ulaşabildiğimdeyse önemli bir şey yokmuş gibi davrandın.'

'Sen panik yapma diye-'

'Çocuk bakma hakkında tek bir bilgim bile yok ve sen bizi evde yalnız bıraktın. Bir de üstüne sorumsuz diyorsun!'

Sinirlenmiştim ve biraz daha tartışırsak ağlardım. Hiçbir şey hatırlamadığımı bilmiyor gibi davranması sinirlerimi bozmuştu. Koltuktan kalkıp mutfağa girdim. Peşimden gelmesiyle derin bir nefes aldım.

'Dava çok önemliydi Jennie. Hera'nın ateşi olduğunu öğrendiğim gibi geri döndüm zaten.'

Bardağa doldurduğum suyu içmeye başladım.

'Özür dilerim. Amacım sana sorumsuz demek deği-'

'Ama dedin! Hera'nın üşütmesi benim suçum olabilir ama buradaki tek sorumsuz ben değilim. Beş yıldır yanında olmadığımı ve hiçbir şey hatırlamadığımı unutma.'

'Bir anlık sinirle öyle söyledim.'

'Anlık sinirle hep istemediğin şeyler mi söylersin Taehyung?'

'Niye bağırıyorsunuz?'

Yeni uyandığı her halinden belli olan Hera mutfağa girdiğinde ikimiz de susup ona döndük. Taehyung elini Hera'nın anlına koyup ateşine baktı.

'Bir şey yok bebeğim. Daha iyi misin?'

Gözlerini avuşturup esnedikten sonra konuşmaya devam etti.

'İyiyim baba. Dün neredeydin? Annem saçlarımı örmüştü. Sana gösterecektim ama gelmedin.'

Hera'yı kucağına alıp saçlarının arasına bir öpücük bıraktı.

'Biraz işim vardı meleğim.'

'Bir dahakine bu kadar geç kalma ama. Bütün gün işte oluyorsun ve bazen çok geç geliyorsun.'

'Bunu konuşmuştuk Hera.'

Hera Taehyung'un kucağından indikten sonra bana doğru geldi. Kollarımı açtığımda sarılıp yanağımı öptü.

mockingbird, taennieHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin