LİYA

31 4 0
                                    

     Evett yeni bölümle karşınızdayım. Uzun zamandır yazmadığım için üzgünüm ama şimdi yeni bölümler gelebilir. İyi okumalar diliyorum. 💫 a basınn. Bölüm arası yorumların tümünü okumaya çalışacağım. Tekrardan iyi okumalar bölüma geçelim.

Luna'dan:
   Sabah uyandığımda midem bulanıyor ve başım ağrıyordu. Nedenini bilmesemde geçer diye düşünerek yatakta oturdum.
"Sonunda kalktın uykucu. "Dedi Lara Alice'nin yatağında otururken.
"Abla lütfen öyle deme."dedi Alice Lara'ya bakarak. Kalktım ve lavoboya girdim. Mide bulantım geçmişti ama başım kötü şekilde ağrıyordu. Aynaya baktım ve saçımı yaptım. Başım bir anda patlayacak gibi olmuştu ve ayakta artık duramıyordum. Bu normal bir ağrı değildi. Lavobonun kapısını açtım ve duvara tutundum.
"Luna. Bir sorun mu var?" Dedi Alice. Yere düşmemek için direniyordum. Ama gücüm tükendi ve kendimi yere bıraktım. Başımı tuttum.
"Sanırım arkadaşın Luna'nın gücü kontrolden çıkıyor." Dedi Lara sakin bir şekilde. Sanırım geçici bir şey olmalıydı.
"Ama abla... Onun gücü bitkiler?" En son Alice'nin söylediğini duydum ve gözümü kapattım. Bir anda kendimi beyaz bir alanda buldum. Bomboş beyaz bir alandı burası. Baş ağrım geçmişti.
"Eee...Kimse var mı?"dedim. Sesim yankılanmıştı.
"Yok kimse."dedi bir ses. Sonra uzakta bir şey gördüm. Daha doğrusu bir parıltı. Ve bir ses geldi tekrar...

"Luna...Luna!"
Gözlerimi açtım ve ne olduğunu anlamaya çalıştım. Yatakta oturdum ve Alice'e baktım.
"Ne oldu bana?"diye sordum bir anda. Şuan gayet iyiydim. Normal yatağımdaydım ve yeni uyanmıştım. Ter içinde olmayı bekliyordum. Ama değildim. Alice bana baktı ve şaşkındı.
"Luna, hiç bir şey olmadı. Sadece geç kalktın. Ne oldu ki bunu sordun kalkar kalkmaz? Yoksa kötü bir rüyamıydı?" Dedi Alice telaşla. Az önce sanırım bayılmıştım ama farkında bile değildi. Bu nasıl olmuştu? Bana endişeli gözlerle bakıyordu ve onu daha fazla endişelendirmek istememiştim.
"Bir şey olmadı. Muhtemelen rüyaydı."dedim. Rüya olduğunu düşünmeye başlamıştım.
Kendimi kötü hissetmiyordum.
"Neyi bekliyorsun? Geç kalıcağız." Dedi. Hızla ayağa kalktım ve saate baktım. Saat 7.30'tu ve hala hazır değildim. Hızla giysilerimi alarak lavoboya üstümü değiştirmeye gittim. Saçımı ise hızla taradım ve örgü yaptım. Yanlardan bir kaç tel sarksada onlarla uğraşmak şuan en son yapacağım şeydi. İşlerimi hallederek hemen lavobodan çıktım ve çantamı da alarak odamdan çıktım. Saate tekrar baktım saat 7.32 olmuştu ve dersler 7.35'teydi!
"Alice buradan koşarak sınıfa gitsek yetişiriz diyorum. Görüşürüz." Dedim ve hızla odamızın kapısını kapatarak koşmaya başladım. Sınıfın önüne geldiğimde öğretmen daha gelmediği için mutluydum ve hızla sınıfa girdim. Sınıf bomboştu. O anda aklıma geldi.
"Bugün öğretmen tatili."dedi Alice sınıf kapımdan içeri bakarak.
"O zaman neye geç kalacağız Alice?!"dedim Alice'ye dönerek. Sesim biraz kızgın çıkmıştı.
"Sana kantindeki bedava yemekleri kaçıracağız diyecektim aslında. Ama beni dinlemedin ve koşup gittin..."dedi Alice kırgın bir şekilde. Elimle yüzüme vurdum.
"Üzgünüm."dedim. Sakin ve normal bir şekilde söylemeye çalışmıştım.
Çantamı odaya bıraktım ve dışarı çıktık o sırada halamı okula yeni birini getirirken gördüm. Bahçede uzun süre durduktan sonra sarı saçlı mavi gözlü yakış-ee işte bir çocuk ve bir kız yanımıza doğru geldi. İlk önce uzaktan bizi göstererek bir şeyler konuştular. Daha doğrusu oradaki sarı saçlı çocuk bir şey söyledi. Yanımıza geldiklerinde ilk selam verdiler. Ben gülümsedim.
"Alice,bu benim oda arkadaşım Liya."dedi çocuk.
"Buda benim oda arkadaşım Luna. Luna bu Alex benim ilkokuldan beri arkadaşım."dedi Alice.
Kantine inme kararı aldık. Liya ve Alex önde giderken Alice'nin kulağına eğildim ve
"Alice sana bir şey söylemeliyim."dedim fısıldayarak.
"Ne oldu Luna?"diye sordu şirin bir sesle.
"Bence Alex ve sen-"dedim ve sözümü böldü.
"Luna! Biz sadece arkadaşız ve öyle kalacağız." Dedi o da kısık bir sesle. Konuşurken yerinde durdu. Bende onunla durdum ama sonra yürümeye devam ettik. Yürürken önüne bakıyordu ama ben onun kızardığını görebiliyordum. Bence Alex ve o yakışıyorlardı ama Alice sanırım onunla arkadaş olmayı tercih ediyor gibiydi. Sonunda kantine çıktık ve bir şeyler yedik. Daha doğrusu onlar yedi. İştahım kapanmış durumdaydı. Ve nedenini bilmiyordum.
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
""Buna inanamıyorum insan dünyasında sihir yok mu?! Peki savaşları nasıl kazanıyorsunuz?"dedim.
Liya'nın bana anlattığında şaşırmıştım o kesindi.
Çatıda konuşuyorduk. Bugün dolunay vardı. Birine yakalanmamak için arada bir arkamı dönüyordum. Liya bunu fark etmemişti. Biraz sonra Lusi'nin uyuduğunu fark ettim. Liya'ya söyledim ve o Lusi'ye bakarken aklıma Lara ile olanlar geldi. Bir anda dudaklarım benden habersizce konuştu.
"Liya... hiç garip bir şey yaşadın mı?" Kendi sorduğum soruyu ben değil başkası sormuş gibi hissediyordum. Bunu sorduğuma göre artık bir açıklama yapmalıydım çünkü başka bir şey sanabilirdi ve bu daha farklı şeylere yol açabilirdi. Bu karmaşaya girmek istemiyordum. Keşke bu anı geri alabilseydim diye düşünüyordum ama nedense bir yandan da bunları açıklamak istiyordum.
"Bir keresinde doğum-"dediğinde sözünü kestim.
"Hayır... sihir,yanlışlıkla yaptın mı?"dedim. Beni anlamış gibi duruyordu.
"Ne oldu?"dediğinde beni anlamış olduğunu anladım. Bana biraz merak ve belkide biraz endişe ile bakıyordu.
"Şey ben Alice'nin ablasıyla çalışma alanında dövüş bölümündeydim."dedim ama devamını getiremedim biraz garip hissediyordum. Sanki... sanki ben değilde içimde başka biri konuşuyormuş gibiydi.
"Bu normal."dedi ama devamını duymamıştı. Gücümü toplayarak devam ettim.
"Ama o sihirli ok atıyordu ve oklardan birini kırdım. Daha doğrusu koluma çarptı ve kırıldı."dedim. Sanki sorunu çok anlamamış gibiydi. Zaten anlamasını bekleyemezdim o Dünya'dan gelmişti ve orada sihir olmadığını söylemişti.
"Şey.. yara veya bir iz mi oluştu?"dediğinde beni kesinlikle anlayamamıştı ve ona anlatma kararı aldım.
"Hayır oluşmadı. Ama o oku kırmak imkansız yani bunu üst seviye büyücüler bile zor başarır."dediğimde gözleri büyüdü. Şaşırmasını zaten bekliyordum. Başka bir şey dememişti. Belki biraz daha konuşuruz diye düşünüyordum. Ama sanki öyle olmayacak gibiydi.
"Luna artık yatsak mı?"dedi. Doğru tahmin etmişim. Uyku meraktan üstün geliyor olmalıydı. Sanırım benim de uykum gelmişti.
"Haklısın... zaten böyle şeylere kafa yormamalıyım. Altı üstü kırılması imkansız bir oku, kırdım."dedim ve gülmeye başladık. Sonra o Lusi'yi kucağına aldı ve çatıdan aşşağıya indik. Odama yönelmişken Liya başka bir yöne doğru bakıyordu. O farketmeden baktığımda Alex'i gördüm. Sonra yine odamın kapısına gözlerimi çevirdim.
"Ben gidiyorum Luna. Sanırım Alex acıkmış ve kantinde hırsızlık yapmaya gidiyor."dedi Liya. O sırada kendimi iyi hissetmediğimi fark ettim,yine. Ona söyleyecektim fakat hızlıca gitti.
Luna...
sesin geldiği yöne yani arkama döndüğümde kimseyi göremedim. Liya çoktan gitmişti. Tekrar önüme döndüm ama odama değil diğer taraftaki aşşağıya inen merdivenlere yöneldim ve bir gölge gördüm. Kim olduğunu görmek için merdivenlerden bir kaç basamak indim ve yere doğru çömeldim. Halam'ı gördüğümde biraz şaşırmıştım. Çünkü az önce duyduğum ses... halamın sesi değildi. Daha çok bir... adamın sesi gibiydi. Zihnimde tekrar aynı ses yankılandı.
Luna...
bu sefer korkmaya başlamıştım. Halamın sesi değilse kimin sesi olabilirdi ki? Etrafıma baktım kimse yoktu. Halam gece kontrolüne çıkmış olmalıydı. Yada hava almak için dışarı çıkmış ve yeni girmişte olabilirdi. Merdivenleri geri çıktım ve koridoru boydan boya gezdim. Kimse yoktu. Odama tekrar yöneldiğimde Liya'yı gördüm. Ama onu görmemiş gibi davrandım. Çünkü garip şeyler oluyordu ve bana, sorunun ne olduğunu muhtemelen soracaktı. Şuan çok endişeli ve nefes nefese görünüyor olmalıydım. Sanki 1 saat geçmiş gibiydi ama 5 dakika falan bile sürmemişti. Olanlar çok kısa olmasına rağmen nedense bana garip ve ürkütücü geliyordu. Üzerimi değiştirdikten sonra yatağa girdim ama kesinlikle uyuyamayacağımı biliyordum. Tekrar aynı sesi duydum ama bu sefer başka bir şey söylüyordu.
Korkulacak bir şey yok. Neyden korkuyorsun korkak?
Duyduğum sesle kaşlarımı çattım. Bana az önce kim olduğunu bilmediğim şey korkak mı demişti? Dur bir dakika bu sesin sahibi benim düşündüğüm şeyi nasıl duymuştu?
Ben şey değilim! Seni hala duyabiliyorum!   
Şuan bildiğin benimle konuşuyordu. Şuan beni duyuyor olmalıydı.

Beni duyabiliyor musun yani?

(Dedim zihnimden.)

Evet. Seni duyabiliyorum ama zihninden.
Yani zihnimdesin?
Evet
Peki sen kimsin?
Öğreneceksin...
Ne zaman?
Uyuduğunda.
Ne? Ama uykum yok ki?-
Hayır var
Yok
Var
Yok
Var. Hatta şuanda uykuya dalmak üzeresin.

(Dediğinde durdum.)

İyi uykular...
Ama...

Evett. Bölüm bitti. Bu arada anlaşılmazsa son sahnede uykuya dalıyor ve bu yüzden sözü kesiliyor.
Bir de altı çizili olanlar Luna'nın konuşması ve kalın olanlar da kim olduğunu bilmediğimizin konuşması:)

Bu arada yeni bir tanıtım yapmayı planlamasamda belki yapabilirim de. Şimdi size fikirlerinizi sorucağım.

Bu kişinin kim olduğu hakkında bir fikriniz var mı?

Sizce rüyasında neler olacak?

Liya insan olmasına rağmen buraya neden geldi?

Yazım yanlışları var ise üzgünüm gözümden kaçmış olabilir.

Sonraki bölümde görüşürüz;)

GÜÇHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin