Bir

2.5K 279 82
                                    

Düzenlenmiştir.

iyi okumalar ^^

**

Benim hiçbir zaman ailem olmamıştı.

En başta, annem ve babam yoktu.

Gözümü hayata açtığımda Gülru'nun kucağındaydım.

İlk adımlarımı attığımda, ilk kez konuştuğumda, ilk kez düştüğümde; hepsinde, o vardı yanımda.

Benim için Gülru'ydu sadece o; ne bir anneydi ne de başka bir şey.

Bana kötü davranmazdı, hatta bazen beni sevdiğini de düşünürdüm. Benim ona karşı hissettiklerim neydi, bunu hiçbir zaman tam olarak kavrayamamıştım.

Belki bana kötü de olsa bir hayat sunduğu için minnet, ya da okula giderken saçlarımı ördüğü için sevgi.

Ama bildiğim tek şey, onu bir türlü bırakamayışımdı. Zaten bu yüzdendi kabus gibi geçen her günüme rağmen o evden gidemeyişim.

Hem gidecek yerim yoktu benim, hem de gittiğim yerde Gülru.

Ve şimdi o, sonsuzluğa gitmişti. Artık o evde de olmayacaktı.

Kıyamet gibi sonlanan her gecenin sabahında, bana pankek yapıp uyandırmayacaktı beni. Ya da hastalandığımda, saatlerce söylense bile başımda beklemeyecekti. Ben bir daha hiç, onun yaptığı o sebzeli mercimek çorbasını içemeyecektim.

Dün, onunla geçirdiğim son akşamdı. Fark edememiştim.

"Özür dilerim," diye başlamıştı, ilk sayfasında "İpar'a" yazan günlüğüne.

Neyin özrüydü, yaşadığım hangi şeyin?

"Bu kadar kötü bir insan olduğum için özür dilerim. Hayatının mahvolmasına izin verdiğim için özür dilerim. Acizliğim için özür dilerim, İpar. Bu yazdıklarımı bir gün okur musun bilmiyorum. Okursan eğer, affet beni."

Keşke özür dilediğinde her şey geçse ve ben, seni affedebilsem Gülru.

"Agah, benim ilk aşkım. Celladım. İnsan celladını bile bile sever mi? Ben sevdim. Küçük bir kız çocuğuyken başladım, yetişkin bir kadın olduğumda da hiç bıkmadım."

Eğer, mecazen yazdığı bu cümlenin bir gün gerçeğe dönüşeceğini bilseydi, onu yine de sever miydi?

"On sekiz yaşındaydım, Agah'tan başka kimsem yoktu. Evli değildik, ama evli gibiydik. Bir gün eve geldiğinde, kucağındaydın. Dünyaya geleli, güzel gözlerini açalı yirmi dört saat bile olmamıştı. Çok azıcık saçın vardı. Gözlerin şimdiki gibi masmaviydi. Ama İpar, o zaman bile çok güzeldin. Çok güzel kokuyordun. Agah'a neler olduğunu sordum, senin kim olduğunu. İntikam dedi, para dedi, bir sürü şey zırvaladı.

Sana yemin ederim, İpar tüm kalbimle yemin ederim ki kabul etmedim başta. Ama, çok zorladı ve benim ondan başka hiç kimsem yoktu. Her şeyim o adamdan ibaretti. Ben o adamdan ibarettim. Boyun eğdim, günahlarına ortak oldum. Zaman geçti, sen büyüdün, Agah değişti.

O, gerçekten değişti. Tanıyamadığım birine dönüştü. Korkunç birine. Yine de, bir zavallı gibi onu sevmeye devam ettim.

Bir şeyleri idrak edebilecek yaşa geldiğinde, sana ailenin öldüğünü söyledik. Bakışlarındaki hayal kırıklığı hala gözlerimin önünde çünkü biliyordum; bizim, annen ve baban olduğumuzu düşünüyordun."

Işıkları Söndürseler Bile | Askıya AlındıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin