3.5 : Bayrampaşa Çocuğu

1.8K 118 11
                                    

İkra Yıkılmaz

Tarih: 18.11.2022
Saat: 11.19

İkra: keremm

İkra: idman kaçta bitiyor?

Kerem: Şimdi bittiii (11.50)

Kerem: 2 saat boşuz, sonra devam edeceğiz yine

İkra: işin var mı o ara?

Kerem: Yok güzelim

Kerem: Öğle arasında yemek yemeye gidebiliriz

İkra: beni bu kadar iyi tanımana bayılıyorum

İkra: ama hadi duşa gir önce, terli terli hasta olacaksın sonra

Kerem: Tamamm

Kerem: Yarım saate orda olacağım

İkra: dikkatli gel

İkra: beklerim ben seni

Saat: 13.52

İkra: kerem:)

Kerem: İkra dalga geçme lütfen

İkra: istanbul beyefendisi iken nasıl birden bayrampaşa çocuğuna döndün:)

Kerem: Ne yapayım, sinirlendim

İkra: sence de biraz abartıyor musun bir tanem?

Kerem: Abartıyor muyum?

Kerem: Bir şey söylemesem lavuk numarasını falan da bırakacaktı neredeyse

Kerem: Hayır yani ikimiz oturuyoruz, el ele tutuşuyoruz daha ne kadar belli edebiliriz sevgili olduğumuzu

Kerem: İlla çekip öpmem mi gerekiyordu bu kız benim sevgilim diye

İkra: lavuk mu hdkdjd

İkra: arda turandan mı öğreniyorsun bunları bir tanem

İkra: mertensden bir şeyler öğreneceğine arda abimi mi örnek aldın

Kerem: Beni deli etmekten zevk mi alıyorsunn?

İkra: yeni mi anladın hayatım

Kerem: yok sadece arada farkındalık basıyor beni

İkra: hahahaha

İkra: yüzünün kıpkırmızı olması hala gözümün önünden gitmiyor keremim

İkra: nasıl açmayayım konusunu

Saat: 12.47

"Ne yemek istediğimi bilmiyorum. Pek fazla iştahım yok." dedim menüyü 5. kez baştan sona inceledikten sonra.

"Ama midene bir şeyler girmek zorunda. Daha çok çalışacaksın. Hem sen değil miydin yemek yemek için beni çağıran? Nasıl iştahım yok dersin?"

"Yemek yemek bahane, seni görmek istedim." Cümlemi bitirdiğimde yüzüne büyük bir gülümseme kondurmuş ve ardından utanarak gözlerini benden kaçırmıştı.

Onun bu hareketine karşı küçük bir kıkırtı bıraktım ve ardından menüyü kapatarak masanın bir ucuna ittim. "Normalde hiçbir güç bana dışarıda salata yediremez ama canım şu an ton balıklı salata istedi ve iki dakika içine sipariş vermezsek bu fikrim de değişecek ve bir 15 dakika daha menüyle bakışacağım."

Tek nefeste söylediğim cümlelere karşılık Kerem çabuk davranmış ve isteklerimizi sipariş etmişti. Yiyeceklerimiz gelene kadar havadan sudan sohbet etmiştik. Kerem'in kıskançlığı ise garsonun siparişleri masaya bırakmasıyla başlıyordu. Bizim yaşlarımızdaki garson salatamı önüme koymuş ve ardından bana bakarak gülümsemişti.

"Salata yemenize gerek yok, gayet fitsiniz."

Gülümserken bir yandan Kerem'e bakıyordum. Sinirden yanağını dişlediğini görebiliyordum.

"Teşekkür ederim." dedim, konuşmanın uzamaması için dua ederken.

"Rica ederim, güzel hanımefendi." Güzel hanımefendi mi? Facebook'tan birilerini tavlamaya çalışan amcalar kullanmıyor muydu bunu?

Sadece gülümsedim tekrardan. Garson da bir şey daha demeden başka masalara gitti. Kerem oturduğumuz yarım saat boyunca çocuğa tip tip bakmış, çocuk da ısrarla bana bakmaya çalışmayı sürdürmüştü.

Ben bu süre zarfında Kerem Aktürkoğlu'nun kıskanç ama tatlı hallerini izlemiş ve onunla birlikte olduğum için bir kez daha şükretmiştim.

Merkür Retrosu | Kerem AktürkoğluHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin