4.6: Özel Bölüm|Dönence

438 34 15
                                    

Barış Manço  - Dönence

"Dünya üzerinde sonsuz bir şey yoktur. Her şey zıddıyla var olmuştur. Umutsuzluğu umut, öfkeyi sevinç, mutluluğu keder takip eder. İyi veya kötü her ne yaşıyorsan yaşa,sabret ve asla unutma: Bu da geçer."

İkra Yıkılmaz

Tarih: 07.07.2024
Saat: 03.05

"Sevgilim?" Tereddüt içinde seslendim telefonun diğer ucuna. Önce derin bir iç çekiş duyuldu göğsümü sıkıştıran, sonra da çatallı sesi.

"İkra..."  Yorgun gelen sesi gözlerimin dolmasını sağlamıştı bile. "Yapmadım."

"Biliyorum."

"Ben bu takımın kaptanıyken nasıl öyle bir şey söylediğimi düşünürler?" Göz yaşlarım bir cümleyle dökülmeye başladığında bu gecenin uzun olacağını anlamıştım. "Ben ne hayallerle geldim buraya. Galatasaray arması için ter dökmek için ne fedakarlıklar verdim. Galatasaray'a küfür etmem ki. Galatasaray benim canım. Ben para kazandığım yere zaten ihanet edemem ki söz konusu Galatasaray ise bu daha da imkansız."

"Kerem güçlü olmak zorundayız."

"Sevgilim." Kerem'in sesini net bir şekilde aldığımda duraksadım. Önemli bir şey daha olduğunu anladım.

"Efendim?"

"Spartak Moskova ile görüşüyorlar benim için."

"Ne?" Evimin başıma yıkıldığını hissediyordum. "Kerem sen soğuğu sevmezsin ki. Yapamazsın orda."

Gülümsediğini duyduğumda göz yaşlarım daha hızlı süzülmeye başladı yanaklarıma.

"Gelen en iyi teklif onlardan geldi. Yönetim baskı yapıyor gitmem için. En iyisinin bu olduğunu düşünüyorlar."

"Sen ne düşünüyorsun? Önemli olan bu."

"İki taraf da birbirine zarar vermeye başladı sevgilim."

"Kerem senin hayalin Avrupa."

"Evet. Ama burda durdukça her şey daha da kötüleşiyor sanki. Ne taraftarın bana tahammülü kaldı ne benim eleştirilere."

Kerem'in röportajı geldi o an aklıma: Ben bir şeyleri kaldırabiliyorum diye, mentalim kuvvetli diye bir şeyleri hak ettiğim anlamına gelmiyor demişti geçen sene. Ona kal demek bencillikti belki burdaki birkaç senede on sene kadar yaşlandığını varsayarsak. Ama onun Galatasaraydan kırgın gitmesine de gönlüm el vermiyordu.

"Haklısın bir tanem, haklısın. Ama istemediğin şeyi yapma. Sırf gitmek için gideceksin gidersen."

Hayalleri varken sırf başkalarını kırmamak için gitmeyi düşünüyordu. Zaten daha önce de yılları çalınmıştı. Şimdi bir daha aynı şeyleri yaşaması demekti bu.

Gecenin üçünde Kerem'e sekiz paragraflık yazı yazdırandı Galatasaray. Ama Kerem'in hayallerini gerçekleştiren de Galatasaraydı. O Galatasaray'ı kümeden kurtarmıştı ve şampiyon da yapmıştı. Ama Galatasaray her zaman Türkiye'nin en vefasız takımı olmuştu. Galatasaray yine bir şehzadesini boğmuştu.

"Bilmiyorum İkra. Burda kalıp 5. yıldızı takmak istiyorum ama bu kalış daha çok zarar etmemi sağlarsa Galatasaray'a hiçbir fayda sağlamadan giderim. Bunu da istemiyorum. Kafam çok dolu."

"Sana kal demeye yüzümüz yok Kerem. Bunu bir Galatasaray taraftarı olarak diyorum. Ama kalırsan hep yanında olacağız. Daha kazanılacak şampiyonluk, takılacak yıldızımız var."

Derin bir nefes verdiğini duydum. O buraya geldiğinde sonumuzun böyle olacağını bilmiyordu. Takımı en çok savunanlardan biri olarak, kaptan olarak bu kadar çok yükün omuzlarına bineceğini bilmiyordu. Yaptıklarının unutulacağını bilmiyordu.

"Guavera ve Fatih Terim ne demişti." dedim son kozumu ortaya atarak. "Kaybettiğinde değil, vazgeçtiğinde yenilirsin."

"Böyle olacağını tahmin etmemiştim. Bir gün ayrılacağımı biliyordum. Ama bunun bu şekilde olacağını bilmiyordum. Avrupa'ya gururla giderken ayrılmayı hayal ediyordum." Sanırım bu gün ikimizin de hayatında bir dönüm noktası olacaktı.

"Gidersen de seni destekleyen binlerce kişi olacak arkanda. Galatasaray taraftarı olarak destekleyeceğim seni ben de öncelikle. Sonra da sevgilin olarak destekleyeceğim."

Kendimi en sona atıyordum. Onun uzaklara gitmesi ve uzak mesafe ilişkisi yaşayacağımızı düşünmeyi erteliyordum. Şu an ilk düşündüğüm şey Keremdi. Biz bir şekilde devam ederdik çünkü birbirimizi seviyorduk. Ama öncelik onun mutluluğuydu.

"Teşekkür ederim." diye mırıldandı.

"Ben teşekkür ederim sevgilim." Düşünmek için ona zaman vermek kalmıştı bize bir tek. "Başın öne eğilmesin Kaptan Kerem Aktürkoğlu."

"Seni seviyorum." dediğinde kalbim tüm olumsuzluklara rağmen hızla çarpmaya başladı.

"Ben de seni çok seviyorum."

İkimizde bir süre telefonu kapatmadan, sessizce durduk öylece. Sonrasında ben konuşmadan duramadım.

"Kerem.."

"Efendim?"

"Merkür retrosu var şu anda. Retro varken yeni bir işe başlamak, sözleşme imzalamak çok olumsuz. Haberin olsun."

Telefonun diğer ucundan kahkaha sesi geldiğinde ben de gülümsedim.

"Tamam sevgilim, aklımda."

Onun gülüşünü duymak için, mutlu olduğunu bilmek için her şeyimi verirdim.

Kerem Aktürkoğlu benim canımdı.

Merkür Retrosu | Kerem AktürkoğluHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin