-5-

120 12 14
                                    

Dediği şeyle yanaklarıma kanın hücum ettiğini hissedebiliyordum. Bu yüzden hemen yatakta doğrulup banyoya gidecektim ki Rin bileğimden tutup beni geri yatağa yatırdı.

" Daha ne kadar kaçmayı planlıyorsun? Biliyorsun kaçmanın sonu yok. "

Ne yani anlamış mıydı?
Kafamı yana çevirip bilmezlikten gelerek dediğini cevapladım. Artık neye yararsa.

" N-neyden kaçıyorum ki? "

Siktir, sesim titredi.

" Bence sen gayet iyi biliyorsun. "

Rin'in fısıldayarak konuşması çok mu seksi ya uuuffff nasıl reddedebilirim ki o böyle yaparken neyse biraz daha salağa yatıyım.

" Keşke neyden bahsettiğini ben de bilsem de öyle konuşsa- "

Sözümü bitiremeden Rin beni altına alıp öpmeye başladı. ÖPMEYE BAŞLADI, RİN, BEN, NEEEEEEE!!???!!

----------------------------------------------------

Şaka, tabii ki de böyle bir şey olmadı. Şimdi yazdıklarımı unutun, bölüme baştan başlıyorum.
(Silmeye kıyamadım yukarıyı mcmxmxmmx)

----------------------------------------------------

" Çok tatlısın."

Dediğiyle yanaklarımın kızardığını hissedebiliyordum. Bu yüzden kafamı hafifçe yana çevirip konuyu değiştirdim.

" Bana hala hangi grupların çıkacağını söylemedin. Merak ettim göstersene."

Telefonunu çıkarıp galerisinde festivalle ilgili detayların ssini açtı.

"Al, senin sevdiğin gruplar var hep. "

Gerçekten hepsi sevdiğim ve gidip dinlemek istediğim gruplardı. Anlaşılan çok keyifli geçecekti vaktimiz.

Atsumu ve Omi-kun'un odaya geçtiğini duyduğumuzda biz de mutfağa inip bir sepete yaptığım böreklerden ve termosa çay koyup beraber dışarı çıktık. Börek, çay, muhabbet derken günün nasıl geçtiğini anlayamadık. Şimdi günün en keyifli kısmı gelmişti.

Atsumu ile dalga geçmek...
Kim bu fırsatı kaçırmak ister ki.

Rin de böyle düşünmüş olacak ki benimle eve kadar eşlik edip kapının eşiğinde Atsumu'ya imalı bakışlar eşliğinde diyeceğini diyip durağa doğru yürümeye başlamıştı.

Atsumu'nun hala olayın etkisinden çıkmadığını onun aptal aptal sırıtan suratına bakarak bile anlayabilirsiniz. Hatta öyle ki Rin'in dediklerine cevap vermek yerine evde sevinç çığlıkları atmakla meşguldü.

Eve girer girmez Atsumu her şeyi en baştan anlatmaya başlamıştı. Ben de o sırada elimi yüzümü yıkayıp pijamalarımı gitmiştim.

"... işte sonra Omi-kun'um da süpriz yapmak istemiş. Yani haberim yoktu geleceğimden. Zaten haberim olsa kovardım sizi. Cidden ben Omi-kun ile beraberken birden ortalıktan kayboldunuz. Asıl siz naptınız, azcık da sen anlat ben dinliyim."

Ağız tadıyla dalga bile geçemeden konu nasıl bana dönmüştü?!?!

" Rin'le biraz konsere çıkacak gruplar hakkında konuştuk. Yani öyle çok bir şey yapmadık. Genelde ortamda garip bir sessizlik vardı hak verirsin ki."

Atsumu hafif kızararak yüzünü yana çevirdi. Sonra eline kumandayı alıp kanallarda gezinmeye başladı. Ben de o sırada 'tsumu ve kendime börek koymak için mutfağa gittim.

Salona geri geldiğimde Atsumu'nun Otel Transilvanya izlediğini farkettim. Ben de yanına kurulup onunla beraber böreklerimizi yiyerek filmi izlemeye başladım.

Saat ikiye geliyordu. Atsumu daha yatmayacağını söylediği için onu izleyeceği daha nice animasyonlarla yalnız bırakıp odama çekildim. Pazartesi günü Rin ile beraber yola çıkacaktık. Çok heyecanlıyım, üç gün kaldı. Atsumu da zaten Omi-kun'unu eve atacakmış. Sıkılmaz en azından ben yokken de telefonda zırlamasını çekmem. Zaten sıkılacak zamanı da olacağını düşünüyorum.

----------------------------------------------------

Bundan sonraki bölümü daha uzun yazmaya çalışıcam eğer başarabilirsem.

İyi geceler

(454 Kelime)

Wasting Time - SunaOsaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin