saat gece 2yi gösteriyordu. aşağıdan sıfatsız tavşanın sesi geliyordu. canlı yayın açmış UNHOLY söylüyordu. uyumaya çalıştım ama uyuyamadım. sinirle odadan çıktım ve aşağı indim. arkasından gidip ensesine bir tane yapıştırdım. hemen bana doğru döndü ve ne yapıyorsun? der gibi bakmaya başladı. müziği kapatıp bana döndü.
"yukarıda uyumaya çalışıyorum gerizekalı. sabah açmayıp ta neden şimdi açıyorsun?" diye sordum. sinirle yayındakilere döndüm.
"siz neden uyumuyorsunuz? gidin yatın beni sinir etmeyin. yürü lan sende içeri. git yat sabah açarsın." diye çıkıştım. yayını da kapattım. JUNGKOOK küçük bir çocuk gibi başını eğdi ve odasına çıkmaya başladı. bende gittim.ve uyumaya çalıştım. tam uykuya dalacaktım ki yine müzik sesi geliyordu. ama bu sefer aşağıdan değil yanımdan geliyordu. JUNGKOOK sıfatsızı beni dinlememiş tekrar yayın açmış ve şarkı söylemeye devam ediyordu. SHUT DOWN söylemeye başlamıştı. hemen sıfatsızın odasına gittim. üyelerin hepsi odadaydı. yoongi benim olduğum tarafa baktı. hemen yanına gittim. yüzümüze şeytani gülümsememizi yerleştirip parmaklarımızı kıtlattık. JUNGKOOK a doğru gitmeye başladım. ve üstüne atladım. HOSEOK abim yorumları sesli bir şekilde okuyordu. YOONGİ abim bana tezahürat yapıyordu. saçlarını çekiştirmeye başladım JUNGKOOK un. o da benden kurtulmaya çalışıyordu. diğerleri bizi ayırmaya çalışıyordu. NAMJOON abim yayını kapattı ve bizi de ayırdı. sinirle odama çıktım. ve yatağıma girdim. uyumaya çalıştım ama uyuyamadım. acaba canını çok acıttım mı? ama o da kaşındı. of. bunları düşünürken saatin 04.56 olduğunu gördüm. kalktım ve banyoya girdim. hızlı bir şekilde duş aldım ve üstümü giyindim. yanıma alacaklarımı da sırt çantama koyup çantamı da alıp aşağı indim. herkes uyuyordu. bende kahvaltı hazırlamaya başladım. son şeyleri de koyarken içeriye JİMİN SHİ ve TAEHYUNG SHİ girdi. birbirimize günaydın dedikten sonra diğerlerini uyandırmaya gittik. ben JUNGKOOK u uyandıracaktım. hem de özür dilemiş olurum.
"JUNGKOOK SHİİ uyan artık kahvaltı yapacağız."
"git başımdan MİN JAE. uyuyacağım ben."
"hadi ama bugün şirkete gideceğiz. kahvaltı yapman lazım. bugün bizi yoğun bir gün bekliyor." dedim. cevap vermiyordu. sanırım onu küstürdüm. saçlarını okşadım.
"çok acıdı mı?" diye sordu. kafasını salladı.
"öpsem geçer mi?" dedim. bana doğru döndü. gülümsedi.
"bilmem. geçer herhalde." dedi. bunu demesiyle saçını öpücüklere boğdum. o da bu hareketime güldü ve yanağımdan öptü. ben odadan çıktım. aşağı indiğimde herkesin sofrada olduğunu gördüm. JİN abim bana doğru döndü.
"aferin çaylağım. benden daha iyi yapmaya başladın. eğer benden daha iyi yaparsan yemekleri bundan sonra hep senin elinden yeriz." dedi.
"aman kalsın. hiç uğraşamam. arada bir yaparım belki." dediğimde hepsi güldü. ben yerimi alırken JUNGKOOK da aşağı iniyordu. o da yerini alınca kahvaltıya başladık.
sofrayı toplayıp şirkete doğru yol aldık. şirkete gelince üstümü değiştirip dans odasına gittim. diğerleri oradaydı. beni bekliyorlardı. ilk olarak BOY WİTH LUV şarkısının dansını yaptık. sonra da BUTTER şarkısının dansını yaptık. biraz dinlenmeden sonra son dansımız olarak da DYNAMİTE ı yaptık. çalışan kızlardan biri geldi ve BANG PD NİM in bizi çağırdığını söyledi. hemen gittik.
"çocuklar, konser için ülke dışına çıkacaksınız." deyince birbirimize baktık.
"hangi ülke?" diye sordu NAMJOON abim.
" İSPANYA." diye karşılık verdi PD NİM. PD NİM i onaylayıp çıktık ve eve gittik. hemen odama çıktım. üzerimi değiştirip yattım.
