Bölüm 12

58 1 0
                                    


sabah kalktığımda HOSEOK abim uyanmış, telefona bakıyordu. bende telefonumu alıp saate baktım. saat 9.25 idi. yatakta oturur hale geldim. HOSEOK abim uyandığımı anlayıp bana doğru döndü. 

"günaydın meleğim. iyi uyudun mu?" 

"evet umudum olan abim. çok güzel uyudum." bu dediğime gülümsemişti. 

"sen iyi uyudun mu?" diye sordum. kafasını salladı. o sıra odamın kapısı çaldı. bende gir diye seslendim. odaya 6 tane bebek girdi. onların bu halini görünce gülümsedim. yanıma geldiler ve birbirimize sarıldık. 

"işte şimdi güzelleşti günüm." dedim ve gülümsedim. onlarda gülümsedi. kalkıp banyoya gittim. işlerimi hallettikten sonra banyodan çıktım. üyeler yarın ki fan buluşmasından bahsediyorlardı. yanlarına gittim. biraz konuştuktan sonra aşağı indik ve kahvaltımızı yaptık. biraz dışarıda dolandık ve tekrar otele geldik. JUNGKOOK un odasına geldik. oturduk ve oyun oynuyorduk. ben susadığım için dolaba doğru gittim ve dolabı açtım. gözüme bir sürü muzlu süt takıldı. bir tane alıp içmeye başlamıştım ki üzerime atlayan bir adet tavşan a yakalandım. daha ne olduğunu anlayamadan kendimi yerde buldum. muzlu süt aşığı olan bu tavşan üzerimdeydi ve muzlu sütü kafamdan aşağı döküyordu. işi bitince üzerimden kalktı. 

"SEN NE HAKLA BENİM SÜTÜMÜ İÇERSİN HA? BENDEN İZİN ALMADIN." diye bağırdı. sırtım çok ağrıyordu ama belli etmemeye çalıştım. 

"abartma JUNGKOOK. sadece bir süt. kafamdan aşağı dökmene ve üzerime atlamana gerek yoktu." dedim. canım çok acıyordu. o yüzden daha fazla orada durmayıp odama gittim. banyoya girdim ve yarama baktım. yaram kanıyordu ve çok acıyordu. acı o kadar şiddetliydi ki gözümden akan yaşlara engel olamıyordum. ne yapacağımı düşünüyordum. yaramı kendim saramazdım çünkü nasıl yapıldığını bilmiyordum ve sırtımdaydı. rahat bir şekilde yapamazdım. bir görevli çağırmayı düşünürken banyonun kapısı tıklatıldı. derin bir nefes aldım ve banyonun kapısını hafifçe araladım. gelen kişi JUNGKOOK idi. kapıyı tam açmadım çünkü sırtımı görebilirlerdi. 

" özür dilerim MİN JAE. bir süt için kalbini kırdım. yere düşünce canın acıdı mı? yarana bir şey oldu mu? " dedi. 

"yok. bir şey olmadı. seni affediyorum. şimdi izninle banyo yapacağım." dedim ve kapıyı kapattım. tam kilitleyecektim ki JUNGKOOK aniden kapıyı açtı ve beni çevirdi. kan bluzuma da bulaşmıştı. bunu görünce telaşlandı.

"MİN JAE SEN NEDEN YARANIN KANADIĞINI SÖYLEMİYORSUN BANA? HEMEN DOKTOR ÇAĞIRACAĞIM BEKLE. "diyerek çıktı odamdan. birkaç dakika sonra odaya üyeler ve bir doktor girdi. üyelerin hepsi telaşlı bir şekilde bize bakıyorlardı. doktor geldi ve yarama pansuman yaptı. işi bittikten sonra odamdan çıktı. üyeler hemen yanıma geldi. hepsi hem telaşlı hem de korku dolu gözlerle bakıyorlardı.

"iyi misin meleğim? çok acıyor mu canın?" dedi HOSEOK abim ve sinirle JUNGKOOK a döndü. 

" SEN BU KIZIN YARALI OLDUĞUNU BİLMİYOR MUSUN? BİR SÜT İÇİN KIZIN CANINI YAKTIN. YARASI AÇILMIŞ YA. YA BİR ŞEY OLSAYDI NE YAPACAKTIN HA? KIZIN CANINI ACITINCA ELİNE NE GEÇTİ?" diye bağırdığında aralarına girdim. 

" YETER! YETER ARTIK SUSUN. UFAK BİR KANAMA OLDU SADECE. ABARTMAYIN. SİZ KAVGA EDİNCE BEN DAHA ÇOK ÜZÜLÜYORUM ANLADINIZ MI? YA AKILLICA OTURURSUNUZ YA DA ÇIKAR GİDERSİNİZ." dedim. ikisi de susup önlerine döndüler. bir süre sonra da onlar konuşurken uyuyakaldım. üyeler de kendi odaların gidiyorlardı.

YAZAR AĞZINDAN ANLATIM

bugün MİN JAE nin yanında yatacak olan NAMJOON du. ama JUNGKOOK NAMJOON nun yerini almak istedi. NAMJOON JUNGKOOK un hatasını telafi etmeye çalıştığını görünce izin verdi. odada sadece genç kız ve genç oğlan kalmıştı. kızın tabiri ile tavşan suratlı çocuk kızın yanına yaklaştı ve elini tuttu. 

"özür dilerim MİN JAE. canın çok yandı mı?. biliyorsun, ben muzlu süte çok düşkünüm. bir anda oldu. üstüne atlayıp canını yakmak istememiştim. özür dilerim." dedi ve koltuğa geçip yattı. 

BTS İLE HAYAL ETWhere stories live. Discover now