Kaybolan Yıllar

13 1 2
                                    

Okula gittiğimde futbol takımından ayrılmak istediğimi söyledim. Hocalarım sebebini merak etse de sınava hazırlanacağımı söylemiştim. O zaman için İsmi teogtu.

Aylar hızlıca geldi geçti. Artık sınava girecektim. Lise de dışarıdan bir şehir kazanıp ailemden kurtulacaktım. Hayallerim gerçek olacaktı artık. Sabrettiğim günler geçmişti. Teog o yıl Lgs olmuştu. Yeni sınav yeni sistemdi. Ama o süreçlerde. Bütün bu yaşadığım stresler bana iyi gelmemişti ve kalp sıkışıklığı yüzünden ambulansla tam 3 kez okuldan alınmıp hastaneye gitmek zorunda kalmıştım.

Hatta birinde ben yarı baygın sedyede yatarken babamı aramışlar, Annem çalıştığı için. Babam geldiğinde annemi arayıp, "kızının hiçbir şeyi yok bunun için beni uykumdan uyandırdılar" dediğini duymuştum. Annem hocalar beni eve gönderdiğinde dayak yiyeceğimi anlamış olmalıydı. Ambulanstaki hemşireler bana iğne ve serum yapmıştı. Kendime gelmiştim. Ayağa kalktım. Tam da düşündüğüm gibi hocalar dinlenmem için beni eve gönderdiler. Tam okul kapısından çıkarken annemi gördüm. Ağlayarak bana doğru geliyordu. İşten izin almıştı o zamanlar tekstilde çalışıyordu. Bende ağlayarak ona öyle bir sarılmışım ki o anı hala unutamıyorum. İçim bir yandan babamla evde yalnız kalmayacağım için rahatlamıştı. Eve gider gitmez kapımı kilitleyip yatağa geçmiştim vw uyuyup kalmışım.

Sınav zamanı stres kontrolu ve kalp sıkılmasını önlemek için, bir sürü ilaç kullanmıştım. Neyse ki sınavı sorunsuz bir şekilde atlamıştım. İçimde bir rahatlama vardı. Gidiyordum bu evden. Özgür olacaktım. Korkmadan uyuyacaktım. Her gün eve gelirken dayak yerim mi? Diye düşünmeyecektim. Yaz tatilinde her zaman ki gibi evdeydik. Tarla da çalışırdık o sene incir fabrikasına gitmiştim. Ellerim incir sütünden parçalansa da kendi paramı kazanmak beni mutlu ediyordu. 2 ay küçücük ellerimle tonlarca paket yapmıştım. Sevilmiştim de. Oranın patronu beni çok sevmişti. Kimseyle konuşmadan sadece işim yapardım çünkü.

2 ayda 3.800 tl para kazanmıştım. Liseye başladığımda okula yeni kıyafetlerle gitmek istiyordum. Hayallerim vardı. Parayı evde dolabımda sakladım. Hafta içi çarşıya çıkacaktım. Annemden babamdan gizli iznimi de almıştım.

İki gün sonra parayı alıp çıkacaktım. Ama param yerinde yoktu. O an yaşadığım hissi size anlatamam. Annemin yanına koştum ağlayarak. Param yerinde yok dedim. Annem "Sakin ol oralardadır buluruz şimdi" dedi. Ama bulamamıştık. Akşam yemekte para konusunu açtı annem. Tüm gün boyunca ağlamıştım çünkü. Kardeşlerim biz almadık, bilmiyoruz diye yemin etti. Geriye tek bir seçenek kalıyordu.

Annem babama "Sen mi aldın?" diye sormasıyla tokatı yemesi bir oldu. Biz korkudan hemen yerimizden kalktık. Babam anneme vurmaya devam ediyordu. Babamın önüne geçtim:

-Baba dur. Ben sor dedim anneme. Onun bir suçu yok
-Çekil önümden. Sana mı hesap vericem. Aldım parayı bugüne kadar benden aldıklarınızın yerine sayın.
-Ama baba ben o parayla kıyafet alacaktım. Okullar açılıyor. Kıyafetim yok hepsi küçük gelmeye başladı.
-Sus dedim!!!

Babam beni de dövmeye başlamıştı. Burnum kanıyordu attığı tokattan dolayı. Yere yatırıp attığı tekmelerden dolayı ayağa kalkamamıştım. Ben öylece yerde dururken. O kahveye gitti. Annem hemen koştu yanıma. Ben bir şeyim yok diyerek zor zar yerimden kalkmıştım. Eli yüzümü temizledim. Kendimi toplayıp kardeşlerimin yanına gittim. Çok korkmuşlardı ve ağlıyorlardı.

Zor zar gülerek onlara neden ağladıklarını sordum:

-Abla iyi misin? Dedi Gökçe
-İyiyim ablacım bak hiçbir şeyim yok ki benim
-Abla benim 20 tl param var al senin olsun dedi Alparslan. Daha 7 yaşındaydı.

BİŞNEVHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin