MAFYA SUGA (++18)

BÖLÜM 12

Suga banyodayken ben Kwan'ın odasına gidip onu bizim odaya getirdim. İkimizide yatağa yatırdıktan sonra Suga banyodan çıktı ve bizi görünce gülümsedi. Kwan anında gülmeye ve kımıldamaya başlarken Suga altına siyah eşofman giydikten sonra Kwan'ın diğer yanına yattı.

İkimizde uyuyana kadar Kwan'la oynadıktan sonra onu aramıza yatırıp uyuduk.

........................

Serin'den

Sabah çalan kapı sesine uyandım ve huzursuzca kıpırdanıp yatakta doğruldum. Uyku sersemi gözlerle etrafı kontrol ettikten sonra tekrar çalan kapıya döndüm.

Oflayarak kalktıktan sonra kapıyı açtım ve utangaç şekilde bekleyen Young'la karşılaştım.

Young:günaydın efendim. Rahatsız ettim kusura bakmayın ama Kwan'ı alacaktım.

Karşımdaki utangaç kıza gülümsedim.
Üzerinde filmlerdeki gibi olan beyaz önlükleri hizmetçi olduğunu belirtiyordu. Arkadan ensesinde topladığı sıkı siyah saçları, sıfır makyajsız hali ile bile güzel duruyordu. Aslında gerçekten güzel bir kızdı, hayatını bilmiyordum sadece Kwan doğduktan bir kaç gün sonra o gelmişti. Kısa boyu ama ince beli ve bacakları mankende bile yoktu. Onu kıskanmıyor değildim açıkçası.

Serin:teşekkür ederim Young'cum ama bugün Kwan'la ben ilgilenmek istiyorum. İstersen eve gidebilirsin.

Young başta şaşırdı sonra korktu gibi oldu ama bana gülümseyerek "peki efendim siz nasıl isterseniz." Diyip Kwan'ın odasına girdi. Bende odanın kapısını kapatmadan mutfağa indim ve Kwan'a sıcak bir mama yapıp tekrar odaya girdim.

Suga hala uyuyordu. Hayret, en ufak sese uyanan adam şimdi top patlasa uyanmıyacak gibi duruyordu. Şu iş her neyse onu fazla yoruyor olmalı...

Elimdeki biberonu Kwan'a verdikten sonra onu kucağıma alıp öpe koklaya odasına getirdim ve kendi beşiğine yatırdım.

Yatak odasına geri döndüğümde Suga hala uyuduğu için onun yanına yattım ve ona dönüp sarıldım.

Suga ilk kıpırdansada uyanmadı. Ben ise uslu durmayıp üzerine çıktım ve kafamı boyun grintisine yerleştirdim.

Nefes alışverişi düzensizleşince uyandığını belli eden hırıltılı sesler çıkarmaya başladı.

Ben öylece durmaya devam ederken Suga kaslı kollarını belime doladı. Sıcak nefesi saç diplerimde eserken yumuşak dudakları küçük bir buse kondurdu.

İstemeden gülümsedim. Zorla evlendiğim adamın kollarında başımdan öptü diye gülümsedim.
Hayatı bana zehreden bir adam için gülümsedim tekrar. Kalbim sanki kendini hatırlamaya başlamış gibi hızlı atmaya başlamıştı. Canım yanıyordu ama bu hissi sevmiştim.

Aşk çok güzel bir histi. Her insanın yaşamak istediği ama acı çektiği bir histi. Çünkü acı aşkın meyvesiydi.
Aşk iki kişinin birbirine olan bağlılığını acı ile imtihan ederdi. O iki kalp bu imtihanı geçerse ölene dek mutlu olurlardı.

Ben aşka inanan biriydim. Bu acı dolu dünyada aşkın olduğuna inanıyordum çünkü daha deminde dediğim gibi acı olmadan aşk olmazdı. Eğer bu dünya fazla acıysa gerçek aşkı bulabilmemiz içindi. O acıyı yenebilene ömür boyu mutlu bir aşk hediye edilirdi.

Ben aşka inanıyordum ama şimdiki dünyamızda gerçek aşkın yaşanabileceğini zannetmiyordum...

Suga:sabah sabah bu yakınlık nedir güzel karım?

Uykulu sesi kulaklarımda piyanonun çıkardığı en güzel nota gibi yankılanırken kafamı kaldırdım ve kocama baktım.

Serin:kocama sarılamaz mıyım?