BÖLÜM 21

3.2K 77 184
                                    

Bir önceki bölümden hatırlatma.

(Hatırlatmayı ekle)

Yeni bölümden devam...(Keyifli okumalar...❤️)

Serin'in Anlatımıyla.

Sabah aşağıdan gelen kızların sesiyle güne gözlerimi açtığımda hala Suga'nın kollarında yatıyordum. O uyumaya devam etse de ben artık uyumayacağımı biliyordum o yüzden onu uyandırmamaya dikkat ederek kolları arasından yavaşça kalktım. Bu tatilden sonra pek uyuyabileceğini sanmıyordum. Hazır böyle fırsatı varken rahat rahat uyusun hissediyordum. 

Banyoya gidip günlük işlerimi yapmadan önce son kez Suga'ya bakmak istedim ama daha demin huzurla uyurken şuan üzgün ve korkmuş gözüküyordu. Fazla olmasa da alnında küçük ter damlacıkları oluşmuştu. Kabus gördüğünü düşünerek endişeyle yanına oturdum ve bir elimle saçını okşamaya başladım. Ne görüyorsa etkisi değişmedi. Suga'nın kaşları korkuyla kalktı. Saçında duran elimi bir eliyle sıkıca tuttu. Kalbimin endişeyle hızlı hızlı attığını hissettim. Nedense ne gördüğünü merak ettim ve o kabusu bozarak onu oradan kurtarmak istedim.  

Mavi irislerim üzüntüyle baktı kıvranır gibi yatan kocama. İçim parçalandı, kalbime binlerce ok saplandı sanki. Uyandırmak istemiyordum ama bu şekilde uyumasına da gönlüm er vermeyecekti. O yüzden boşta duran elimle omzuna dokundum ve onu daha fazla korkutmamak için hafifçe sarstım ama fayda etmedi. Aynı şekilde kıvranıyor ve neredeyse ağlayacak gibi görünüyordu. 

Bir kez daha yaptığımda yumuşak bir sesle "Suga uyan, sadece kabus görüyorsun." dedim. Suga sesimi duyunca biraz olsun rahatladı ve bir kaç bir şeyler mırıldandı ama anlayamadım. Elimi biraz daha sıktı, umursamadım sadece söylediği şeyleri anlamaya çalışıyordum. Belki tekrar söyler diye "anlamadım" dedim. Bunun üzerine sanki beni duyabiliyormuş gibi aynı şeyleri tekrar mırıldandı fakat yine anlamadım. Son kez dudaklarını araladığında kaşlarım çatılı şekilde ona eğildim ve tüm dikkatimi ona verdim. Biraz durduktan sonra "Özür dilerim Serin" dedi. Kısa bir an şaşırdım. Neden benden özür dilediğini anlayamadım. O yüzden ağzımdan engel olamadığım bir "Ne?" nidası çıktı. Suga bir şey demedi. Daha demin ki kadar kötü değildi hatta şimdi daha rahat uyuyor gibiydi, bu beni rahatlatsa da aklım hala neden benden özür dilediğindeydi. Benden özür dileyecek ne yapmıştı ki? 

Bir kabus görmüştü, belki de takmamam gerekiyordu ama içime istemeden şüphe düşmüştü. Bana gelen mesajlardan anladığım kadarıyla Suga'yı gösteriyordu ve şimdi Suga'nın benden özür dilemesi iyice kötü hissetmeme neden olmuştu. 

Yataktan kalktım. Aklım allak bullak olmuş şekilde banyoya yürüdüm. Yanılmak istiyordum, bu tahminlerim ve bana gelen mesajlar doğru olmasın istiyorum ama her şey o kadar gerçekti ki... İşte bu hepsini mahvediyordu. 

Banyonun kapısını açtım ve günlük rutinlerimi diğer günlere nazaran daha yavaş yaptım. Oldukça dalgındım, neşem çekilmişti. Kaç gündür rahat olan kafam tekrar bir sürü sesle dolmuştu. Derin bir nefes alıp hepsinin bitmesini istedim. Bu hislerin, bu duyguların, bu yaşadıklarımız ve en kötüsü yaşayacaklarımızın bitmesini istedim. Keşke bir içimize çektiğimiz derin nefesle tüm dertlerimiz bitse öyle değil mi? Bir nefes çeksek her kes sussa... Bir nefes çeksek korkularımız bitse... Bir nefes çeksek bize kötü gelen her şey bitse ne kadar güzel olur öyle değil mi? 

Fakat olmuyordu işte. Bu dünyada hiç kimse mutlu değildi ve olmayacaktı da bizim gerçek hayatımız öldükten sonra yaşayacağımız hayattı. İkinci hayatımız için yaşamak daha iyiydi...

Banyodan çıktığımda bir kez daha baktım Suga'ya. Yüz üstü yatmış iki elini de yastığın altında birleştirmiş uyumaya devam ediyordu. Yavaş adımlarla gittim yanına. Oturmadan ayaktan baktım. 

MAFYA SUGA (++18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin