BANG CHAN
"Heyy! Buraya odaklan dostum." Chan'ı düşüncelerinden koparan Han önündeki bilgisayara yeniden dönmüş ve kaçırdığı noktayı Chan'a yeniden göstermişti.
Müzik yapıyorlardı, 2 gündür stüdyodan hiç çıkmamış ve Seungmin'i bir haftadır hiç görmemişti.
Berbat hissediyordu ve Seungmin ile olan arkadaşlığını mahvetmiş olmak istediği en son şeydi. Derin bir nefes alıp yanındaki genç çocuğa ve önündeki müziğe odaklanmayı denedi.
Denedi ama başarılı olamadı. Yorgunluktan yanan gözlerini kapatarak sandalyesinde geri yaslanırken ellerini de kıvırcık saçlarının arasına daldırmıştı.
Onun berbat durumda olduğunu fark eden Jisung ise bir süre sessizliğini korumuşsa da sonunda konuşmadan duramamıştı.
"Sorun ne dostum?" Jisung laptop ekranını biraz aşağı indirip parlak ekranın gözlerini kamaştırmasını önlerken devam etmişti. "Sevgilinle mi küstünüz? Sahi Seungmin nerede?"
Jisung, Seungmin'i en son ne zaman gördüğünü hatırlamaya çalışırken Chan saçlarını rahat bırakarak kollarını göğsünde birleştirmişti.
"Bir sorun yok, Seungmin sezonun maçlarıyla fazla meşgul." söylediği yalana kendi bile inanamazken bir süre durakladı. "Haberin olursa bana da haber ver." yenilgiyle omuzları çökerken sesi daha da kötü çıkmıştı.
Jisung anlamakta gecikmemişti.
"Bir sorun olduğu çok açık, konuşmaya hazır olduğunda burda olduğumu unutma sadece."
Yorgun sarışın birkaç mırıltıyla onaylarken yanan gözlerini ovuşturmuştu.
"Teşekkürler dostum, şimdi şu parçaya odaklansak iyi olur." Oturduğu sandalyeyi biraz daha masaya yaklaştırıp önündeki ekranlarda gezdirmişti bakışlarını.
Jisung işe dönmeden önce uzanıp Chan'ın sırtını patpatladı ve iki arkadaşı arasında her ne olduysa bekleyip görmenin en iyi olacağına karar vererek defterine birkaç şarkı sözü karalamak için kalemi eline aldı.
>>>>>
"Sky!"
"Hey Sky!!"
"SKY!"
Ekip arkadaşları yüksek perdeyi de aşan büyük bir gürültüyle seslenirken Seungmin dalıp gideli neredeyse 20 dakikadan fazla olmuştu. Bir antremanın daha sonuna geldiklerinde ekiple birlikte kendilerini beyzbol sahasının bir kenarında yere bırakıvermişlerdi. Kalkacak gücü bulana kadar bir süre yattıkları yerde sohbet edip oyun analizi yapmak son zamanların alışkanlığı haline gelmişti. Bir süredir kendi düşüncelerine dalıp gitmiş olan Seungmin ise diğerlerinin sohbetine katılmamıştı.
Omzuna çöken ağırlıkla içinde bulunduğu ana dönerken bakışları odağını kazanmış ve silkinerek elin sahibine bakmıştı.
"Ne diyordunuz?" Yorgun bir sesle ekibin üzerinde gezdirmişti bakışlarını. Hepsi yorgunluktan ölüyordu.
"Çin mahallesinde yeni bir yer açılmış, denemeye gidelim mi diyorduk." içlerinden biri uzandığı yerden doğrulup dirseklerini yere yasladı, üzerindeki forma toz, kir ve ter içindeydi.
Seungmin ne kadar yorgun olduğunun yeni yeni farkına varırken bir de soyunma odalarında duş sırası beklemesi gerektiği düşüncesiyle karşı karşıya kalmıştı.
Birkaç olumsuz ses çıkararak kafasını iki yana salladı.
"Çok yorgunum, başka gün gidelim."
Arkadaşları mızıkçılık yapmamasını söyleyen cümleler kurarken tüm itirazlara rağmen yerden destek alarak yerden kalkmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Baseball |Chanmin
RandomDünyaca ünlü baseball oyuncusu Kim Seungmin en yakın arkadaşı Bang Chan'a çok aşıktı.