2

71 10 0
                                    

Önce diğer çiftleri ele almayı ardından asıl çiftimizi derinleştirmeyi düşünüyorum, ilişkileri ve bakış açılarını görmeniz için. Her üye için planladığım hikayeyi de böylelikle göstermiş olacağım. O yüzden bu bölüm Hyunlix ile karşınızdayım.

İyi okumalar.

Hwang Hyunjin & Lee Felix

"FELIX!" Hyunjin yukarı kattan mutfaktaki oğlana seslendiğinde Felix karıştırma kabını ve elindeki çırpıcıyı bırakarak harekete geçmişti hemen.

"Mantıklı bir sebebin olsa iyi olur." Hyunjin'e karşılık merdivenleri tırmanırken konuşmuştu, akşam çocuklarla barbekü planı yapmışlardı ve Felix de her zamanki brownielerinden yapmak için öğleden sonrasını buna ayırmıştı.

"Tabii ki mantıklı bir sebebim var, fikrini almam lazım." Hyunjin onu çalışma odasının kapısında beklediği için söylediğini tabii ki duymuştu. Felix onun bu haline gülmeden edemedi, ne zaman bir şey için hevesli olsa Felix'in de bunu görüp bilmesi için her şeyi yapıyordu.

Koridorun sonundaki koca çalışma odasına doğru adımlamaya devam ederken sabırsız Hyunjin elini tutmasını isteyerek durduğu yerden genç olana elini uzatmıştı. Felix aradaki mesafeyi kapatarak elini Hyunjin'in eline bıraktığında siyah saçlı uzun boylu çocuğun onu içeri çekiştirmesine izin vermişti.

"Aşağıda koca bir atölye varken neden burada çalışıyorsun?"

"Bu saatlerde buranın doğal ışığı daha güzel oluyor." Hyunjin omuz silkerek yanıtlarken bakışlarını odada gezdirmişti, oda doğrudan güneş aldığı için burada çalışmayı seviyordu.

İçeri girdiklerinde odaya hakim olan boya ve tiner kokusu ilk başta başını döndürsede dikkatini Hyunjin'e vermeye çalıştı Felix. Hyunjin harika bir ressamdı, yeteneği henüz lisedeyken girdiği bir resim yarışmasında fark edildiğinde Los Angeles'ın en iyi güzel sanatlar üniversitesinden tam burs kazanmış ve o zamandan beri de harika işler çıkarıyordu. Sadece ressam değil aslında iyi bir sanatçıydı da, eli yetenekli olduğu için öğrendiği veya gördüğü her şeyi çabucak kapıyor ve bunu kendi tarzına çevirebiliyordu.

Son zamanlardaki gündemi ise yakında gerçekleşecek resim sergisiydi.

Kendi sergisi.

"Pekala... Neye bakmamı istiyorsun?"

Bunun üzerine Hyunjin Felix'in elini bırakarak hemen camın önündeki tuvalin başına geçmişti, kendisi kısa bir süre inceledikten sonra dikkatle tuvali iki yanından tutarken henüz kurumamış boyayı bozmamaya özen göstererek çevirmiş ve Felix'in gözlerinin önüne sermişti.

Sarışın çocuk bir süre önündeki esere baktı sessizce, karşısındaki güzelliğin detaylarını takdir etmek için zamana ihtiyacı vardı. Dakikaların birbirini kovalamasına izin verecek sabrı kendinde bulamayan Hyunjin ilk dakikanın sonunda tuvalin üstünden Felix'e bakmıştı.

"Eee ne düşünüyorsun?"

Felix çenesini kaşırken güç bela bakışlarını tuvalden çekerek merakla yanıtını bekleyen sevgilisine baktı.

"Sanırım serginin odağı bu olacak..."

Hyunjin yanıt karşısında ufak bir kıkırtı bırakarak tutmaktan yorulduğu tuvali geri yerine bıraktı yavaşça.

"Her tablo için bunu söylediğinin farkında mısın?" birkaç adımda aralarındaki mesafeyi kapatıp hayat arkadaşının ellerini kavradığında dudakları muzip bir şekilde iki yana kıvrılmıştı. "Bu gidişle sergiden vazgeçeceğim."

Baseball |ChanminHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin