5

98 10 3
                                    

Gece ziyaretlerini ve sevdiklerimle gece vakit geçirmeyi sevdiğim için Chan ve Seungmin'i de hep gece bir ara getiriyorum sanırım... Bu öylesine ve gereksiz bilgiden sonra sizi bölümle baş başa bırakıp iyi okumalar diliyorum. ✨

Bang CHAN

Yorgun adımlarımı mutfağa yöneltirken kapı kilidinin elektronik sesi, sessiz evin içinde yankılanmıştı ya da saatlerdir kulaklıkla bir bütün haline gelmiş müzik yapan bana öyle gelmişti. Mutfağın ışığını açtığım sırada kapı da açılmış ve birkaç hışırtının ardından Seungmin'in sesini duymuştum.

"Chan!" sesindeki bariz yorgunluk bana kendi yorgunluğumu unutturken hemen çay yapmak için harekete geçtim

"Mutfaktayım!" ayaklarını sürüyerek mutfaktan içeri girdiğinde ilk dikkatimi çeken nemli saçları ve şampuan kokusu olmuştu. Ferah koku burnuma ulaştığı gibi Seungmin de birkaç adımda bana ulaşmıştı, belli belirsiz bir gülümseme dudaklarımda yerini alırken Seungmin ne yaptığıma bakmak için biraz üzerime eğilmiş ben de bunu fırsat bilerek saçlarını okşamıştım. Bu hareketim onu rahatlatmış olacak ki anında omuzları çökmüş ve yorgun bir nefes dudaklarının arasından kaçarken gözlerini kapatmıştı.

"Duş almışsın."

Sözlü olarak yanıtlamadan önce birkaç mırıltıyla onayladı, sanki cevap verecek gücü bulmaya çalışıyor gibiydi.

"Saatlerce beyzbol oynadıktan sonra pek de iyi kokmuyorum, anlarsın ya."

Seungmin'den çektiğim elimi kupanın kulpuna geçirmiş ve birkaç kere daha poşet çayı sıcak suya batırıp çıkardıktan sonra yanımdaki yorgun adama uzatmıştım.

"Papatya çayı."

Kupayı alıp kısa bir süre kokladıktan sonra ilk yudumu aldığı sırada kendime kahve koyuyordum.

"Bu arada büyükannem sana kurutulmuş jujube yolladı..." getirmeyi unuttuğu bir kutu jujube çok net bir şekilde gözümün önünde belirmişti o an. "Uyumana yardımcı olur diye."

"Boş vakitlerinde byükanneyle beni mi çekiştiriyorsun bana mı öyle geliyor?"

Seungmin omuz silkerken ben kahvemden minik bir yudum alıyordum.

"Tabii ki, büyükannemle yapmayı en sevdiğimiz şey diğer torununu çekiştirmek." Seungmin'in alaycı tonu dudaklarımda kısa bir gülümseme belirmesine neden olmuştu.

"Her neyse, bunu iç ve yatağa git." ciddi bir şekilde yorgun oyuncunun elindeki kupayı işaret ettim.

"Ya sen?"

"Biraz daha çalışacağım, sen uyuyana kadar beklememi ister misin?"

Dudaklarına ufak bir gülümseme yerleşirken gözlerinde alaycı bir bakış vardı Seungmin'in

"Asıl bunu benim sormam gerekmiyor mu?"

Karşılık olarak hafifçe omuz silktim, uyuyamayacağımı ikimiz de gayet iyi biliyorduk, kahveden bir yudum daha aldım.

"Benden daha yorgun görünüyorsun." mutfağın ortasındaki adaya kupamı bırakıp taburelerden birine oturmuş ve en yakın arkadaşımı izlemeye başlamıştım. Ağır ağır kirpiklerini kırpıştırırken yorgunluğa zar zor direndiği gayet açıktı.

"Yeni sezon yüzüden koç her zamankinden fazla yükleniyor." çaydan aldığı ufak yudumun ardından onun da bakışları beni bulmuştu. "Çalışırken seni izleyebilir miyim? Tek başıma uyumak istemiyorum."

Sorusu üzerine dudaklarımı dışarı doğru kıvırdım.

"Sesten rahatsız olmayacaksan benim için sorun yok, ayrıca teklifim hala geçerli, uyuyana kadar bekleyebilirim seni."

Baseball |ChanminHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin