sosyal anksiyete.7

11 2 0
                                    

İki tür insan vardır ama her zaman o iki tür insan dan biri ikincisine benzemeye başlar..

Biri içinde yaşar biriktirir gözlerden uzak olur diğeri ise en çok göze batan derdini içinde tutamayıp haykıran olur ama her içine atan bir gün hayıranlara dönüşür.

Peki ya haykırmak geçirir mi acıları orası tartışılır kuyuya haykırırsın denize haykırırsın taşlara haykıtırsın ama insanlar gibi onlarda ihanet etmezmi size?

(Bu hikayeyi ben uydurdum)

Kahverengi saçları saçları ile uyumlu henüz yaşı 16,17 olan genç bir oğlan veya kız çocuğu dertlerini içinde yaşayan içine kapanmıştı bir çocuk söyleyecek çok kişi bulupta anlayanı olmayan bir çocuk işte o çocuk bir gün bir kuyunun önüne gelmiş kuyunun içerisinde en ufak bir şu damalsı bile yokmuş ve demişti sende çok üzmüşler besbelli ağlamaktan tek damla yaşın kalmamış sonra demişki ama benim göz yaşlarım çok fazla var seninle paylaşa bilirim değil çocuk ve derdini kuyuya anltmış kuyu ona ihanet edip söylediklerini yankı yapıp tüm şehre duyurmuş köyü çocugun sırtına bir bıcak daplamıştı..

Çocuk bu sefer de denize gelmiş senin dört bir yanın yaş sen dertden anlarsın demiş oturmuş denize anlatmış sırlarını dertlerini bu seferde deniz çocuga bir bıçak saplsmıl ve çocuğun anlsttıgı herşeyi dalgalarla ona zarar verecek insanlara uşatırmış..

Çocuk bu sefer bir taşa anlatmak istemiş ona güvenmiş ve taşa demişki sen kuyu kadar kara değilsin beyazsın deniz kadar yaş değilsin kurusun sen beni anlar dinlersin demiş ve anlatmaya başlamış ancak taş çocugun derdinin daha yarısındayken çatlayı vermiş.

Derdinizi dinleyecek çok insan bulursunuz çok şey bulursunuz ançak anlayanı zor bulursunuz peki benim hayatımda beni anlayan oldumu hiç hayır insanlar dinler anlıyorum der ne anlıyorsun diye sordunuz mu hiç eğer hayırsa bir kez sorun lütfen anlatın ve size anlıyorum dediyse ne anlsdın diye sorun büyük ihtimalle ben bunları yaşamadım ama seni anlıyorum çok acı keçmişsin derler anlamıyorsunuz diyemedim hiçbir zaman siz beni anlamıyorsunuz sadece bana acıyorsunuz kendinizi benim yerime koyamıyorsunuz bunu okuyacak en az 4 kılı bile olsa beni içerisinden en fazla kaç kişi anlar?

Seni anlıyorum..

Ne anladın?

Kötü bir hayatın olmuş anladım ama üzme kendini geleceğine bak..

Bana bunu diyen çok oldu o kadar kolay ya bana bunu derken bile geleceği hariç herşeyle ilgilenen insanlar tanıdım

Anlamıyorsun sen beni.

Neden böyle düşünüyorsun bende seninkine benzer şeyler yaşadım evet benim babam bana bunu yapmadı ama bende yaşadım bunları..

Evet insanlar acı çeker tek acı çeken ben değilim bunuda idda etmedim bencil değilim dertler benzer hepsinin adı aynıdır "acı" kimisi annesi kimisi babası kimisi ikisi kimileri ise de hiç biri ile hayat sınsr insanı ama bilirimki şu hayatta kırılmayam tekbir insan kalmadı kaldıysada kusura bakmayın ama üzerinize alının birgün sizde kırışacaksınız canınız yanacak hiç istemeyeceğiniz kadar canınız yanacak bunlar hayatın gerçekleri herkes dertli ama herkesinki aynı değil herkes kendi derdini anlar kendi derdini anlayanı bulmak için aynı derdi yaşayanı bulmak gerekir ne kadar inkar ederseniz edin sizinle farklı derdi olan bir insan sizin hissettiğinizi hissemedez sadece r yerde ortak olursunuz acı ama o acının içinde bulunanlar farklıdır bir anne sıkıntısı yaşayanlar bir baba sıkıntısı yaşayan biri bir araya gelince ikisininde ortak noltası acı olur ama ikisininde eksikleri farklıdır siz her ne kadar anlıyorum desenizde anlamadıklarınız var...

5'inci sınıfa başlamıştım düzensiz bir okul zamanlsrından sonra düzenli olarak okula gidip geliyordum orta okul zorumluydu babam ses çıkaramıyordu bu yüzden kendi başıma çalıştım bir kaç kez birilerinden yardım işedim zorlanınca ödevler de anlayamıyordum ilk okulum çok düzensiz geçmişti temelini yoktu ve ben anlamayınca karşılsrında bir çocuk yokmuşcasına bagırırlardı  ben alfabeyi sayılsrı yazı yazmayı hep kendi başıma ögrendim biliyor musunuz sizin için çok kolay alfabe sıralaması benim için çok zordu bir bir iki üç diye yüze kadar gelirken ben beşinci sınıfta sayı saymayı ögrenmeye çalışıyordum ne kadar dışlandım ne kadar alay edildi beni okuldan soğuttular baba ne olur okula gideyim diyen çocuktum ben ne olur göndermeyin diye ağlayan bir çocuk oldum yazı yazmazdım hep karıştırırdım ama ögrendim alfabeyi de sayılarıda okumayıda yazmayıda inanırmısınız rehberlik beni milyonlarca kez yanına çagırmış hepsinde de aaa sen yazabiliyorsun ama yazamıyor diyorlardı diyordu bunu en az 3 , 4 kere yapmıştı beni ne kadar incitiyor bilmiyordu gülüyordüm iyi birşey sanıyordum dalga geçtigini bilmiyordum alay ettiğini bilmiyordum vallaha billahi bilmiyordum ondan sonra rehberlikcilerdende soğudum hevmedim hiç birini ailemden insanlardan rehberlikcilerden dostluklardan hepsinden birer birer uzaklaştım kitaplara yanaştım okudukça okumak istedim babam bana hep şunı derdi

Aysima defol

Aysima gözüm görmesin seni

aysima kes sesini

Adımdan nefret ettim öyle bir nefret ettim ki ismimden öyle çok nefret ettim ki adımı degiştirmek istedim aysima dediklerinde bana demiyorlar diye bakmak istemedim bir gün bir kitap çıktı karşıma içinde hiçbir noktalama işareti olmayan yazım kurslı olmayan kurallardan hoşlanmayan bir yazar balına buyruk olan ama yazıları çok büyük anlamlar taşıyan hiç unutmadım o satırı

"Bir söze anlam katan noktalama kuralları değildir"

Ne kadar doğru oysa benim cümlenin sonuna nokta koymam cümleyi bitirmekten başka ne yapar o satırlara ne karar o nokta

Herkes sevmiştir dimi ben ilk aşkımı 12  imde yaşadım ismi ensardı belkide hayatımda yakın oldugum tekinsandı benden büyüktü benim gibi çok fazla yaşadıgı şey vardı ama benden fazla büyüktü ben 12 iken o ise 16 dı içimde yaşadım ben sevgimi zaten sevgiliside vardı ama hayrandım ona asla dış görünüş bakmaz merhametli ydi sevgilisi kanserdi bana ondan bahsederdi hep bir kaç kez beni yanına bile götürdü sevgilisi 15 yaşındaydı ailesi ensarı tanıyırdu hastaneye çok sık giderdi benimde babam beni fazla merak etmediğinden çogu zaman beni de yanında götürürdü ama erva gelmemi fazla istemezdi bunu Ensar'a belli etmesede bana hissettiriyordu saçları dökülüyor ameliyat zamanı yaklaşıyordu sürekli ankara aglıyordu saçlarım dökülüyor diye ensar yanında ağla masada benim yanımda çok kez agladı o kız için içim acıdı saçlarımı kestirip o kıza peruk yaptırttım bir dahada ensarda hastaneye gitmedim onunla fazlada konuşmadım o kız o pergugun bana ait olduğunu asla bilmiyordu ensarda bilmiyordu sevgimi gömdüm hayatıma devam ettim şimdi 14 yalımdayım ve ne ögrendim biliyormusunuz bir kaç ay önce erva ensarı aldatmış işte hayat tam olarak bu evet küçüktüm ama 18 yalında ergenlik yaşayan birçok insandan olgun oldum hep ve dedim ki bir zamanlar ailem yüzünden arkama yaslandıgımda griye düşüen bir çocuk vardı şimdi işe geriye düşmemesi için arkasına duvar olan bir kız var çocukken yapamsdıgıgım eğlenceleri şimdi yapan kimseyi takmayan bazen ağlayan ama yine kendi kendini kırtaran bir kız bu kız kendine hayel dedi herkese kendini hayel olarak tanıttı çünkü hayel ismini ona ensar koymuştu..

sosyal anksiyeteHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin