*???*
Ayağa kalktı yavaşça. Camdan içeriye ayın ışığı giriyordu. Saat kaçtı onu bile bilmiyordu. Belkide çoktan gece yarısıydı ? Gözüne ilişen telefonu aldı. Kimdi yine bu sikik ? Telefonu onu arayan kişinin suratına kapattı ve telefonu yere fırlatıp ezdi. Bugün herkes onu sinirlendiriyordu. Sakin kalmazsa kötü şeyler olucaktı. Parçalanmış telefona son kez baktı ve oradan ayrıldı.*Linda*
Karşımızda yine Ali'nin zırvalıklarını dinliyorduk. Daha bir saat önce aramıza dalmıştı. Kaan bu durumdan eğleniyordu ama Emre sinir olmuş gibiydi. Ali'yi severdi ama bazen cidden saçmalardı. Özellikle şimdi filler hakkında bilinmeyen bilgileri bize anlatırken."İnsanların tatlı olduklarını düşünüyorlarmış!" Dedi Ali heyecanla.
"Bunu filler mi söyledi ?" Dedi Nehir ağzındaki bisküviyle.
"Ağzın doluykan konuşma Nehir!" Diye uyardım ama sonucunda ağzıma bisküvi yedim. Yemekle dayak yiyordum resmen. Emre buna kahkahalarla gülerken bu sefer o bisküviyle dayak yemişti.
"Yedin dayağı sus bakayım!" Dedi Hürkan, Emre'nin ensesine bir tane vurdu ve kendisi Selin'e döndü hemen.
"Allah'tan sen normalsin ya !" Selin ona ciddi bir suratla baktı ve bu Hürkanın susmasına yetti.
"Neyse fillere geri dönelim !" Dedi Ali heyecanla ve dediği gibi Kaan tarafından susturuldu.
Ben bu hallerine dayanamadım ve kahkaha attım.
Garson tüm bu maceranın sonunda siparişlerimizi getirmişti. Herkes kendi tabağını alıp diğerlerine yer açmaya çalışıyorlardı. Yemeklerini alanlar hemen yemeğe başlıyordu.
Bir süre boyunca sadece tabak ve çatal sesleri duyuldu.Arka plandan da diğer insanların konuşmaları boğuk bir şekilde geliyordu ve bu ortamı daha huzurlu yapıyordu. Bütün gün gezme ve eğlenmenin ardından akşam olmuştu ve havada tek tük yıldızla yarım bir ay vardı. Arada bulutların arasına saklansada çok güzeldi.
Bazıları yemeğini bitirmiş sohbet ediyorlardı. Emre ise ağzı dolu olduğu haldr sohbete dalmıştı. Bu biraz sinir bozucu olsada komikti o yüzden kimse birşey demedi. Nehir, Selin'e telefondan birşey gösterip gülüyorken Selin ise anlamaya çalışıyordu şakayı. Emre, Ali'ye bulaşırken bende Kaan'la Boni'nin ne yaptığına bakıyorduk.Hürkan ise o sırada hesabı ödemeye gitmişti. Emreyle girdiği iddia başına patlamıştı.
"Lan Boni kamerayı yiyor !" Kaan bana bakıp güldü.
"Bana hesabı ödettin ya Emre ne diyeyim !" Dedi Hürkan gelirken, kendini sandelyeye bıraktığı an yere kapaklanmıştı. Herkes birkaç saniye ne tepki vereceğini şaşırmıştı. Daha sonra Hürkan da dahil herkes yarılarak gülmüştü. Etraftaki herkes bire tuhaf tuhaf bakıp işlerine geri dönmüşlerdi.
_____________________________
*????*
Uzaktan onları izliyordum, hemen telefonumu çıkardım ve fotoğraflarını çektim tüm kızların tek tek. Hangisinden bahsettiğini nerden bilebilirdim ? Direk fotoğrafları ona attım. Umarım yeni numarası doğrudur yoksa son günlerimi yaşıyor olurum. Adamın her yerde gözü var resmen...Ayağa kalktım ve biri görmesin diye hızlı ama sessizce ilerledim. Kendi hayatımın üzerine kumar oynuyordum ama eğer başarırsam istediğimi elde etmeyecekmiydim ? Evet, bu başarılı olursa hayatım kurtulacaktı. 10 yıl hapis kalacağıma bu lanet işi yapmayı tercih ederdim. Tabii bu işin sonucunda ölebilirim ama siktir et !
Zaten yaşadığım söylenemezdi. Kaç yıldır polislerden kaçıyordum ben ? O kadar profesyonel suçlu hayatımda böylesini en son 4 yıl önce karşılaşmıştım. Ne yaptığını biliyor gibi gözüküyor.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aşk mı, Takıntı mı ?
FanfictionHürkan x reader kitabıdır. Öylesine yazılmış bir kitaptır linçlemek için gelicekseniz hiç gelmeyin lütfen, hiçbir şey ciddi değildir. ⚠️Kan, şiddet⚠️ ⚠️Argo kelimeler⚠️ ⚠️Takıntılı düşünceler⚠️ ⚠️Toxic ilişki/Abusive ilişki⚠️