2.

406 26 75
                                    

*Linda*

Elimdeki içeceklerle yeni gelen müşterilerin yanına ilerlemeye başladım. Amber hala ortalıklarda yoktu.
Ne sikim yapıyor olabilir ?

İnan hiçbir fikrim yoktu. Gülümseyerek içecekleri verdim. Küpeleri ve döğneleri olan hemen kendisininkini aldı ve bana gülümsedi.

"Teşekkür ederiz!" Gülümsedim nazik biriydi. Saçı yana yatmış ve gözlükleri olan ise kendisininkine bakıp duruyordu.
Neyini beğendin acaba ?
Kıvırcık saçlı hemen konuşmaya başladı.

"Oğlum valla bak tadı güzel bir dene emin olki beğeneceksin."
Ortalarındaki çocuk hemen itiraz etti,

"Amına koyim adam istemiyorsa zorlama, ya da vazgeçtim Hürkan bir fondip yapsana kanka." Dedi ve bir kahkaha attı.
Ben oradan uzaklaşırken sesleri boğuklaşmaya ve ne dediklerini anlayamamaya başlamıştım.
Zaten ne sikime yarayacak konuşmaları ? Alemsin Linda.

Düşüncelerimden omzuma atılan sert bir kolun omzuma konulmasıyla ayrıldım. Kafamı sağa çevirdiğimde Amber sırıtarak bana bakıyordu.

"Naber kanka ? Kusura bakma bugün geç gelmek zorunda kaldım, bilirsin abim hep ısrar ediyor gel artık diye." Hemen kasanın olduğu yere gitti ve önlüğünü giymeye başladı.

"Yine mi yurt dışına gidiyorsun ?" Dedim biraz üzülerek, sonuçta bir kere gidince 1 2 ay geri gelmiyordu ve onu özlüyordum. Abisini sikim.

"Emin değilim bir süre düşünmem lazım, eğer fazla ısrar ederse gitmek zorundayım. Ailem abime karşı çıkmamı sevmiyor." Gözümü devirdim ve duvara yaslandım.

"Kızım 25 yaşına gelmişsin sence de kendi kararlarını vermek için FAZLA geç kalmamış mısın ?" Dedim, gerçekten abisinden nefret ederdim.
Etmeyen varsa şaşırırım!
-Ben etmiyorum amına koyim var mı ?
Siktirip gidebilirsin.

Kafamın içinde kendi kendimle ettiğim kavgayı susturmakla uğraşmaya kalkamadan Amber konuştu.

"Gerçekten yapabileceģim birşey yok Linda, abimi seviyorum ne kadar bazen sik kırığı da olsa. Hem o kadar kötü değil, iyi tarafından bak 1-2 aya geri gelicem."
Ne kadar iyiymiş 2 ay zaten çok kısa zaten ya!

İç sesime katılarak nefesimi sesli bir şekilde dışarı verdim. Amber artık savaşmayacağımı anlayınca bana gülümsedi ve işine başladı.
Ben öylece arkasından bakarken Selim elindeki yarı bitmiş içecekle geri geldi.
Öfkeden patlamak üzereydi ama belli etmemeye çalışıyordu. Ama fazla belli ediyordu.

"Selim noldu aslanım ?" Diye yanına gittim. Beni görünce biraz da olsa yüzü yumuşamıştı.

"Ne olmadı ki ? İçecekten saç çıkmış anasını sikim adamdan 2 saat azar işittim resmen!" Elindeki içeceği direk çöpe attı ve yenisini almaya koşarak gitti.
Bari bir teselli etseydim be çocuk.

"Bu yine neye sinirlendi ?" Diye seslendi Nehir arkadan.

"İçecekten saç çıkmış, o yüzden azar yemiş." Dedim gülerek.
Nehirin arkadan kahkası yükseldi, buda daha fazla gülmeme neden oldu.

"Kendi saçı olmasın o ? Adamın bir kızdan uzun saçı var yemin ederim, hem birde uçları pembe ya içecekle birleşip yarısı gözükmemiştir. Azarın sadece yarısıdır bu."

Kahkahamı durdurmak için elimi ağzıma koydum hemen. Nehirde arkadan gülerek yanıma geldi.
O sırada Selim elindeki yeni içecekle yanımızdan geçerken seslendi.

"Umarım yine benim neon pembe saçımla dalga geçmiyorsunuzdur, yoksa yakarım bacaklarınızı." Dedi ve ortadan kayboldu, bizde dahada gülme krizine girmiştik.

Aşk mı, Takıntı mı ? Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin