1

1.3K 77 60
                                    

MERHABAAAA. DAHA BİTMEYE YAKIN BİLE OLMAYAN İKİ FARKLI HİKAYEM VARKEN YENİ Bİ HİKAYE DAHA YAYINLIYORIM. NASILIM.

"Kanka çocuk çok güzel bateri çalıyor ulan, kaldır şu ön yargını." Utku sızlana sızlana konuştuğunda jak kablosunu elektro gitarıma takarken gözlerimi devirdim.

"Sevmiyorum kardeşim, haz etmiyorum o çocuktan ya. İstemiyorum onu grubumda falan."

On ikinci sınıflardaki Cihangir'den bahsediyorduk. Aramızda ben dokuza, o onuncu sınıfa giderken bana çelme takıp beni düşürdüğünden beri bir husumet vardı. Defalarca kez yanlışlıkla olduğunu söylese de inanmıyordum. Tipinde bile meymenet yoktu.

"İstesen de istemesen de gelecek, bir hafta sonra sahneye çıkacağız bateristimiz yok hala." Utku'nun sinir bozucu ses tonu kulaklarıma ulaştığında öfkeyle dişlerimi sıktım. İllaki o aptal herifle aynı ortama girecektim yani.

"Bulurdum ben baterist." diye ağzımın içinde gevelesem de bulmam zordu, ikimiz de biliyorduk. Koskoca sene aramıştık zaten.

"Al bulurdun kanka." Utku sarı saçlarını arkadan toplarken alayla gülerek konuştu.

"Kes. Ne zaman gelecek o kokulu?"

Bir süre suratıma aval aval baktı.

"Kokulu?" dedi şaşkınlıkla.

"Cihangir işte amına koyayım, ne zaman gelecek?" Kokulu derken kimden bahsettiğimi zaten anladığını biliyordum, uzatmamak için soruyu doğrudan sordum.

"On beş, bilemedin yirmi dakikaya gelir." yine dişlerimi sıkıp elimi tellerde gezdirdim. Sinirlerim bozulmuştu.

"Kesin bok gibi çalıyordur." derken gitarımı akort etmeye çalışıyordum. Utku bana kısa bir bakış atıp başını onaylamazca sallarken omuz silktim. O aptalın bir şeyi güzel yapabileceğini düşünmüyordum.

"Selamlar!" kapıdan aniden yükselen sesle yerimde sıçradım. O kokulunun sesiydi.

"Aleyküm selam kardeşim, hoş geldin." Utku'ya bugün bilmem kaçıncı kez gözlerimi devirirken olduğumdan daha meşgulmüşüm gibi davrandım, kapıya dönmeyi reddediyordum.

"Selam Ege." bana diyordu. Adımı ağzından duymak bile tüm keyfimi kaçırırken ona bakmamakta ısrar ederek gitarımla ilgilenmeye devam ettim. Derin bir nefes aldığını duysam da ona dönmedim.

"Geçen gün provanızı dinledim, çok güzeldi sesin." yalaka.

"Sağ olasın." ağzımın içinde homurdanarak cevapladığımda bu cevap ona yeterli gelmiş olacak ki konuşmayı uzatmadı ve hemen baterinin arkasındaki tabureye geçti. Parmaklarında daha önce hiç fark etmediğim sargılar vardı. Demek ki cidden çalışıyordu bateri için.

"Ee, ne çalacağız?" Bir Utku'ya bir bana bakarak cevap beklemeye başladı.

Utku "Bir lise grubu 19 Mayıs'ta en fazla ne çalabilir?" diye konuştuğunda istemsizce güldüm.

"Duman?"

"Ta kendisi kanka." Cihangir dişlerini göstererek güldüğünde başımı çevirdim sinirle. Herifin gülmesine bile sinir oluyordum.

Bir anda "Aman Aman"ın ritmini çalmaya başladığında yerimde sıçradım. Baterist yok diye bilmiyorduk, bu kadar sesli miydi bu alet anasını satayım?

Utku bana bakıp "Bak, ne kadar iyi çalıyor" der gibi Cihangir'i işaret ettiğinde ona öldürücü bakışlarımla cevap verdim. Sikseler de bu çocuğa ısınmayacaktım. Ben böyleydim, yapılan tek yanlışta silerdim.

Cihangir'i de hayatıma bile almadan çoktan silmiştim.

NASI. DEVAM EDİYİM Mİ. DUSUNCELER1?1?1?

baterist (bxb)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin