James Potter ateş'ti,
Reina penumbra Grindelwald ise buz.
Peki ya bu ateş buz'u eritmek için çabalar ise?
Yarı aydınlık yarı karanlığın hikayesi, Penumbra.
Mini/James Potter kurgusudur.
{Marauders era}
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Sirius'un evden kaçmasının akşamı, Fleamont ve mia sirius'un istediği kadar burada kalabileceğini söylemiş ve uzun sohbetlerden sonra uyumaya gitmişlerdi.
Ertesi gün ise reina, evdekilere söylemiş ve black malikanesine regulus'u ziyarete gitmişti.
"İyi misin reg?" "Abim beni bu evde terk etti ve defolup gitti. Elbette iyiyim pernumbra sen nasılsın?"
Reina derin bir iç çekip regulusa baktı. Belli ki ağlamıştı. Dudakları ve gözlerinin altı kızarmıştı.
"Regulus.. acaba diyorum ki sen de mi kaçsan..?"
Regulus bir hışımla reina'ya döndü.
"Onun arkadaşları var gideceği. Ben nereye kaçayım reina? Beni de aileden atarlar. Mirastan ederler. Nasıl geçineyim?"
Reina hakarete uğramışcasın ona baktı.
"Ben ne güne duruyorum? Sen benim kardeşimsin! Benim evimde yaşayabiliriz! Para konusunda da derdimiz yok zaten."
Regulus kıza baktı. Oldukça ciddi duruyordu. Reina'nın yanına gidebilir miydi? Gerçekten de kocaman malikane ikisine de yeter de artardı. Para konusunda ise tüm safkanlardan daha zengin olduğunu biliyordu. Ama onun başını da derde sokmuş olmaz mıydı?
"Reina ama senin başını derde so-" "Saçmalama regulus! Sen benim en yakın arkadaşımsın, kardeşimsin. Ayrıca ordan bakınca bana bir şey yapabilirler gibi mi duruyor? Lütfen bunu düşün."
Dedi ve koltuktan kalktı. "Tamam.." diyebildi Regulus sadece. Kız hafif bir gülümseme verdi. Regulus tam ona sarılacakken, "tamam reg tamam." Dedi.
Regulus sadece gülümsedi. Reina temastan nefret ederdi. Regulus küçükken onu sevmediğini düşünmüştü ama reina'yı daha da tanıyınca bu fikirden vazgeçti.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Reina potter'ların evine döndüğünde ise heyecanlı bir james potter ile karşılaşmayı beklemiyordu.
"Hadi reina! Gidiyoruz!." "Sakin ol james. Nereye gidiyoruz?" Diye sordu reina. Sirius ise hızla yanlarına gelerek, "Elbette lunaparka!"
Reina şaşırdı "tamamen unutmuşum! Hadi gidelim!" Dedi ellerini birbirine çarparak.
James ise heyecanlanan kıza baktı. Nasıl olurda onun dikkati daha önce çekememişti. O çok güzeldi james potter'ın gözünde. Beyaz saçları, kirpikleri ve kaşları beyaz teniyle mükemmel bir uyum sağlıyordu. Çoğu kişiye kusur gibi gelen bu şey James için tamamen bir mükemmelikten ibaretti. James onu cennetten düşmüş bir meleğe benzetti.
Sirius'un bakışı ile james hızlıca toparlandı ve kapıyı açtı. "Hadi gidelim!"
***
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
🎡
"Vay canına..." dedi reina inanamazcasına. Daha sonra ise james'e döndü ve , "burası harika!" James, kızın gülümsemesi üzerine daha da gülümsedi. "Beğenmene sevindim güzelim." James ağzından kaçan kelime ile şokla sirius'a baktı sirius ize muzipçe sırıtıyordu. Reina'ya döndü ama o duymuş'a benzemiyordu . Dönme dolap'a bakıyordu.
"Bunun ismi ne? İlk buna binmek istiyorum." "Onu ismi dönme dolap ri." Dedi sirius. Remus ta onu onayladı. Peter ise ürkekçe etrafa bakıyordu.
Hızla onlara yetecek kadar jeton aldılar ve dönme dolap'a bindiler. Bir vagon'a üç kişiyi alıyorlardı ve bu yüzden sirius diğerlerine göz kırptı (reina görmeden) "remus, sen ben ve peter binelim. James ise reina ile binsin." Dedi. Kimse itiraz etmedi ve vagonlara bindiler.
Reina etrafa bakıyordu ve gülümseyerek James'e döndü. "Çok güzel öyle değil mi?" "Evet, öyle ri." Dedi james. Karşısındaki kıza bakıyordu. Buzlar kraliçesi gitmiş, yerine küçük bir kız gelmişti adeta.
***
"Çooook yoruldum." Dedi sirius dramatik bir ses ile. "İnan ki bende" dedi james. "Reina nerde?" Diye sordu remus. Bunun üzerine herkes etrafına bakmaya başladı. "İşte orda." Dedi peter parmağı ile köşedeki reina'yı göstererek. Ama yanında bir çocuk vardı.
"Bu da kim çatalak?" Dedi sirus, sinirden ve kıskançlıktan köpüren james'e. Çocuk flörtöz bir şekilde sırıtıyor ve saçlarını karıştırıp duruyordu. Bir eli cebinde ve omzunu hemen yanındaki duvara yaslamıştı.
"Bilmiyorum patiayak, ama neden gidip tanışmıyoruz?" Dedi.
"Bence bu iyi bir fikir değil-" dedi remus ama james ve sirius onu dinlemeden yürümeye başlamışlardı bile. Peter ise hızlıca peşlerine takıldı.
***
"Yüce merlin!" Reina eve gelmelerine rağmen hale söyleniyordu. "Artık susar mısın ri? Başım çatladı." Diye söylendi sirius. "Başın kopar umarım! Çocuk hiç bir şey yapmıyordu! Durduk yere yumruk attınız." Dedi sinirlice ve james ise hemen lafa atladı. "Sana yürüyordu!" "Çocuk bana falan yürümüyordu! Ayrıca o iğrenç muggle ile flörtleşeceğimi mi düşündünüz cidden?" Çocuklar sessizce koltuklara sindiler.
Reina hızlıca odasına gitti ve uyudu.
"Eh çatalak bugün bir şeyin fatkına daha iyi vardık." "Neyin farkına vardık pati?"
"Sen reina'ya tutulmuşsun."
________________________________ Oylamayı ve yorum yapmayı unutmayınn 🫶🏻 🎡
