Hepsi Senin Suçun

5 0 0
                                    

Korktuğu başına gelen Ares özellikle az önce yaşadığı ürpertici olay yerinden hızla uzaklaşıyordu. Ne yaptığının ve ne dediğinin gayet farkındaydı. Hatta şu anda bütün yaşamı gözünün önüne geliyor, yaptığı hatalar ve geçmiş yaşamındaki insanları hatırlıyordu. Git gide korkunç bir hale büründü. Kasadaki kızın ismini dahi hatırladı, Ellie. Anıları onu istemediği bir yöne sürüklüyordu. Ailesini hatırlamak. Geçmişi birkaç sene evvele kadar neredeyse hiç kötü değildi. Herşey güzel, hayatı muhteşem gidiyordu. Ailesi, kız arkadaşı, John ve diğer arkadaşları... Sonrasında öyle birgün geldi ki toz pembe bir hayat kan kırmızısına dönüştü. Her zamanki klasik günlerdendi. Ares babası ile çalışmak için erkenden kalkıp hazırlandı. Babası bir demir fabrikasında çalışıyordu. Babasınında hazır olmasıyla annesine bir öpücük kondurup yola çıktılar. Trafik sıkışıktı o yüzden işe geç kaldılar. Bu geç kalmanın bedelini, patronun mola vermeden çalışmalarını söylemesiyle ödediler. Aradan saatler geçti. Değil mola vermek oturmadan baba oğul çalışıyorlardı. Bu yorgunluk ile Ares' in dalgınlıkları başladı. İlk dalgınlığı metal kesme makinasına ince metal koymak yerine kalın metal koymasıyla başladı. Makina testere ile demirleri keserdi ancak kalın olanlar buna uygun değildi. Testere demiri kesmek için harekete geçtiğinde arıza başladı. Testere o kadar hızlı dönüyordu ki kesilmeyen demirden kıvılcımlar çıkıyordu. Ares' in ikinci algınlığı orada oldu. O anki panik ve şokla makinayı kapat düğmesine basmadı, basamadı. Daha fazla hasara dayanamayan testere yerinden fırladı ve büyük bir hızla tam karşısında duran babasına isabet etti. Testere onu ikiye ayırmıştı. Ares o an sadece birkaç saniye baktı ve herhangi bir tepki veremeden bayıldı.
Uyandığında evdeydi. Annesinin feryat ve figanları içinde gelen birkaç komşuya baktı. Hatırladı. Babasının resmen o öldürmüştü. Neden basmadı butona, neden durdurmadı makineyi. Bir kriz orada geçirdi. Var gücüyle yere diz çöküp bağırdı. Gücü ve nefesi bittiğinde ise hıçkıra hıçkıra ağladı. Hayatı kararmıştı. Herşey bitmişti artık onun için. Ares' in uyandığını gören annesi onun yakasına yapıştı.

"Senin yüzünden! Herşey senin suçun. Neden durdurmadın makineyi. Babanın öldürdün bunu sen yaptın! Hepsi senin hatan şerefsiz köpek hepsi senin hatan hayatımızı mahvettin."

Annesi olayı ordaki bir çalışandan öğrenmişti. Ares ağlamaktan zar zor açtığı gözlerle annesinin öfkeli ve acınası yüzüne bakıyordu. Herşey bitmişti artık.
Gece ilerleyen saatlerde komşular evlerine dağıldı. Ares sessiz ve karanlık koridorda ilerliyordu. Babasının cesedi gördükleri aklından çıkmıyordu. Annesi haklıydı bunların hepsi onun suçuydu. Güçle ayakta durduğu esnada mutfaktan tanımlayamadığı bir ses geldi. Yavaş ve güçlükle alt kata inip mutfağa girdi. Kanı donmuştu, tüyleri diken diken olmuştu. Gördükleri karşısında boğazı düğümlendi. Etraf karanlık olmasına rağmen odaya vuran ay ışığından annesinin cansız bedeninin tavana bağlanmış bir iple sallandığını görebiliyordu.

ParanoyaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin