Bölüm-2-

582 16 2
                                    

Camdan dışarıyı seyrediyodum. İri yağmur damlaları cama öyle bir şiddetle çarpıyodu ki camın beyaz ahşap çerçevesi bile titriyodu. Birden gözlerimi kamaştıran bir şimşek çaktı. Arkasından gelen gök gürlemesiyle iyice oturduğum yere sinmiştim. Odada mumdan başka ışık sağlayan bi kaynak yoktu. Rüzgarın şiddetiyle titreyen camlar ve pencerenin kenarından giren soğuk havaya karşı sönmemek için direnen mumun ışığıyla bir köşeye sinmiş küçük bedenim de titriyordu. Ağzımı iki elimle sımsıkı kapatmıştım ama yanaklarımdan birbiri ardına süzülen yaşlarıma engel olamıyordum. Birden çarpan kapıyla tuttuğum hıçkırıklarımı daha fazla içimde tutamadım. Ve ne olduysa o an oldu.

Çığlık atarak yataktan kalktım. Kan ter içinde kalmıştım. Haplarımı bir iki haftadır kullanmıyodum ve son bi kaç gündür kabuslarım tekrarlamaya başlamıştı. Bunu Anıl duysa ağzıma sıçardı büyük bi ihtimalle. Saate bakmak için telefona uzandığımda çalmaya başladı. İyi insan hissetti sanırım. Aptal aptal ekrana bakmayı bırakıp telefonu açtım.

"Günaydın güzellik."

"Günaydııınnn."

"Dur tahmin ediyim daha yataktasın. Bugün yeni okuluna başlıcaksın ama sen bunu tabiki unuttun. Seni ben bırakıcam beş dakikaya ordayım."

Suratıma kapattı resmen. Bi dakka bi dakka okul mu dedi o? Kahretsin nasıl unuttum ben bunu ya. Tamam artık kalkıp hazırlanmaya başlamalıyım Anıl beş dakikaya ordayım dediyse hazırlanmam için bi onbeş dakika vericek demektir.

Koşarak hızlı bi duş aldım. Genel işlerimi de halledince saçlarımı bulduğum en temiz havluya sararak makyajımı yapmaya başladım. Zaten yaptığım tek makyaj göz makyajıydı. Yastığımın altından sarkan fileli çorabımı ve en temiz duran siyah tshirtümle kareli kırmızı eteğimi giydim. Saçlarımı hızlıca taradım asla saç kurutmam en sevmediğim iş. Son olarak Anılın en sevdiği kirazlı parlatıcımı da sürdüm ve hazırım. Her zamanki gibi zamanlamam harika.

"Hazır mısın fıstık ?"

Bi yandan siyah bootielerimi giyerken cevap verdim.

"Tabiki de."

Onu çok özlemiştim. Boynuna atladım ve dudaklarına kocaman bi öpücük bıraktım. Ama o beni geri bırakmadı. Tam çekilcekken ellerini sıkıca belime sardı ve daha sıkı bi biçimde beni kendine çekti. Tek vücut gibiydik. Öpüşmesi o kadar baskıcı ve sahipleniciydi ki tamamen onun olduğumu hissetmeyi seviyodum. Birden ellerini bacaklarıma indirdi ve beni kucağına aldı. Ellerimi saçlarında gezdirmeye başladım. Onun dudaklarına saçlarına kokusuna ellerine hepsine ayrı ayrı aşıktım. Resmen onun için vardım. Bu harika anı bozan o oldu. Dudaklarımın üstüne küçük bir öpücük daha bırakıp çekildi.

"Ben de seni çok özledim sevgilim ama yeni okulunu ilk gününden asmak istemezsin."

"Hayır, isterimm."

"Mızmızlık etme. Okulu asmana izin veremem ama hazır geç kalmışken ilk baş başa bi kahvaltı edelim."

"Seni seviyorummm."

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jun 02, 2015 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Kolej KızıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin