23. BÖLÜM

154 10 2
                                    

"Tamam çocuklar ben zaten Arenle konuştum. Bugün akşam yedi de hep beraber tanışacaksınız." Ferhat araya girdi.

"Hocam bu adam bizimle buluşmamak için bahane falan uydurmasın." Ferhat fazla gergindi. Hatta okulda buluşacakalarını zannedip kravat bile takmıştı.

"Sakin ol Ferhat. Aren öyle biri değil. Tamam sizi görünce biraz fazla gerilmiş olabilir ama kaçacağını düşünmüyorum." Ben onlara laf anlatmaya çalışırken Aren tam zamanında aramıştı.

"Bakın hatta arıyor." Telefonu açtım tam kuşağına götürecektim ki Ferhat tekrar konuştu. "Hocam hoparlöre alsanıza."

Onu dinleyip telefonu hoparlöre aldım. "Alo" birkaç saniye telefondan hışırtılı sesler geldi. "Aren iyi misin orada ne oluyor?"

Ses gelmedi. "Aşkım bi dakika." Beklemeye başladım. "Anne ne yapıyorsun bir dur Allah aşkına." Kapı kapanma sesi geldi. Ardından hızlı bir şekilde soluk alıp vermeye başladı.

"Az önce annemden dayak yiyordum da konuşamadım." Dediğinde sınıf Hafif güldü.

"O ses ne?" Şimdi ben bunu nasıl toparlayacaktım? "Öğretmenler odasındaydım da bir şaka yapıldı ona gülüyorlardı."

İyi tamam hallettim. "Ama sen gülmedin." Bu adam benim Gülmediğimi nasıl fark etmişti?

"Benim mizah anlayışıma uymayan bir espri yapıldı." Bunun üzerine güldü. "O zaman ya cinsellikle alakalı bir espri yapıldı ki hiç sanmıyorum. Ya da 2013 Facebook esprileri yapıldı ki büyük ihtimalle ikinci seçenek."

Beni bu kadar iyi tanıması şaşırtıyordu. "Biliyorsun öğretmenlerin geneli benden yaşça çok büyük. O yüzden kafalarımız asla uyuşmuyor."

"Anladım. Ben şey için aramıştım seni. Hani ben bugün çocuklarla tanışacağım ya onun için diyorum ki Kaan'ın mekanına mı gitsek?"

Kaan'ın kafesi vardı. Çocuklar için de gayet uygundu. "İyi fikir ben de kaç gündür onu düşünüyordum."

"Birkaç gün de beni düşünseydin." Dediğinde yüzümde bir gülümseme oluştu. "Seni her zaman düşünüyorum zaten."

Cilveli bir şekilde cümlemi kurarken beni sırıtarak izleyen sınıfı fark edip kendime geldim. Şu an evimin yatak odasında değil sınıfımdaydım. O yüzden şu an Arenle flörtleşemezdim.

"Ne güzel... sen de benim aklımdan hiç çıkmıyorsun." Ama ses tonu beni fena halde etkiliyordu. "Öyle mi?"

"Öyle tabi. Seni düşünmekten başka hiçbir şey yapamıyorum. Gece gelsem mi yanına?" Buna güldüm. Çünkü istesem de istese de gelemezdi.

"Denizin buna iyi bakacağını düşünmüyorum." Arenden ses gelmedi.

"Arkadaşın olan Deniz. Hani sen hasta olduğunda bize yazan kadın cinsiyetinde olan arkadaşın." Güldüm. "Evet kadın cinsiyetinde olan."

İçinde ben olan her şeyi hatırlaması hoşuma gidiyordu. "Sen onu nereden hatırlıyorsun?"

"Ben konu sen olunca hiçbir şeyi unutmam." Masaya doğru yayılırken beni izleyen sınıf yine kendini belli etti. Ben neden hala telefonu hoparlörden almamıştım?

Hızlı bir şekilde telefonu kuşağıma götürdüm. Çocuklara bu kadar romantiklik yeterdi. "Canım şimdi benim kapatmam lazım. Zaten sen de hastaneye varmışsındır."

"Şimdi vardım. Hadi görüşürüz sevgilim." Telefonu kapatıp sınıfa döndüm. "Ne bakıyorsunuz? İlk defa mı sevgilisiyle konuşan biri gördünüz?"

Allah Kerim/ textingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin