zamanım oldukça yazacağım arkadaşlar. sınavlarım bittiği için artık uzun bir aradan sonra buradayım. lütfen yorum ve votelerinizi benden esirgemeyin:) desteğinize ihtiyacım var;)
Buğra'dan...
Daha fazla dayanamayıp kendimin bile anlamadığı şekilde dudaklarımı dudaklarına bastırırken bulmuştum kendimi. Öyle güzel dudakları vardı ki, hayatımda hiç kimseyi bu denli bir istekle öpmemiştim.
Onun şaşkınlık içinde olduğunun farkındaydım. Ama kendime engel olamıyordum. Bir ara sanki kaçmak ister gibi olmuştu. Elimde olmadan ellerimi beline sardım. Sanki sarhoş olmuştum. Çünkü ancak sarhoş olduğumda bu kadar iradesiz olabiliyordum. Dudakları şarap tadını andırıyordu. Ama bu tadı sevmemden öte birşey vardı onu öpmek istememdeki sebep olarak. Başka birşey...
Aşık olamazdım değil mi ona? aşık olmak nedir bilmiyorum ki... Bu his aşk olabilir miydi? Hiç bir kızı öperken gözlerimi kapatmazdım. Ama şimdi neden gözlerim kapalı ki?
Öpüşlerime yavaş yavaş karşılık vermeye başlıyordu. Bu beni dahada çılgına çevirmişti. Kendimden geçmiş gibiydim. Ellerimin hakimiyetini sonunda kaybetmiş, ellerimi kalçalarına doğru indirmiştim. Bu hareketimle kaçmak ister gibi oldu, fakat hızlı bir harekette bulunduğu iöin bedeni bedenime çoktan çarpmıştı bile. Hafif bir inleme çıktı ağzımdan. Bu durumun beni bu kadar etkilememesi gerekiyordu. Altı üstü bedeninin bir kısmını hafif bir çarpmayla vücudumda hissetmiştim.
Bu etkinin beni daha fazla etkisi altına almasına izin veremezdim. Hızlı bir şekilde ellerimi olduğu yerden çekip, dudaklarımı dudaklarından ayırdım. Bunu hiç istemeyerek yapmıştım. Hemde hiç...
"Eee, ben... Şey..."
Ne söyleyeceğimi bilemiyordum. Parmaklarımı saçlarımın arasından geçirip ne söylemem gerektiğini düşünmeye başladım.
"Özür dilerim."
Yine aynı cümleyi kurmuştum. Özür dilemekte neyin nesi?
Dengisiz bir şekilde davranıp neden her seferinde bir küçük özürde kurtuluş yolu arıyordum ki?
Aslında hiç bir açıklama yapmasamda olur. Ama nedense onu incitmek, korkutmak veya kızdırmak istemiyordum. Varlığı bana hiç olmadığım kadar huzur veriyordu. Başka bir kız olsa bu durumun sonu belkide yatakta bitebilirdi. Ve hiç birşey olmamış gibi çıkıp gidebilirdim hayatından. Ama şimdi burda durmuş Derin'den özür diliyor, kendimi affettirmeye çalışıyordum.
O çok masum bir kız olduğu içindir belki de. Belki de içimde bastırmaya çalıştığım duygular vardır. Ama ne yapacağını bilemez şekilde davranıyordum. Yüzüne dahi bakamıyordum. Gözleri benim yüzümdeydi. Sanırım ne yapmaya çalıştığımı alamaya çalışıyordu. Bende dönüp onun yüzüne baktım. Dudakları bir kiraz kadar kıp kırmızı kesilmişti. Cidden o dudakları bu denli kızartacak kadar öpmüş müydüm onu?
Kendimi bu denli kaybedişimin anlamı beynimin içinde uzun bir süre daha dolaşacak gibi görünüyordu.
Ondan uzaklaşmak için bir adım geri adım attım.
"Gitmem gerek."
Bu iki kelimeyi saçma sapan bir cümle haline getirip arkamı dönüp oradan uzaklaştım. Neden bunu yaptığımı bilmiyordum. Ama bu onun gerçekten kırılmasına sebep olacaktı. Konuşmayan bir kadın, gerçekten kırılmış demektir. Ve Derin, tek bir kelime dahi etmemişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DENİZ MAVİSİ
RomanceMavi gözleri, denizi andırıyordu. Fazlasıyla büyüleyici ve derindiler. Aynı zamanda huzurlu ve ulaşılamazdılar...