uzun bir ara oldu ama artık buradayım:) iyi okumalar arkadaşlar desteklerinizi bekliyorum. umarım beğeneceğiniz bir bölüm olur.
O günün ardından Buğra ile nasıl konuşacağımı bilemez olmuştum. Hiç istemediğim halde ondan kaçıyor, görmemezlikten dahi geldiğim oluyordu. Yavaş yavaş benden uzaklaştığını hissediyordum artık. Bu durum en son isteyeceğim şeydi.
"Buğra?"
Onu çağırdığımda arkası bana dönüktü. Denize doğru düşünceli bir şekilde bakıyordu. Çağırışımla hafifce irkildi ama sesimi tanımış olmalı ki çok geçmeden bana yüzünü döndü.
"Derin?"
Gözlerimin içine bakışıyla olduğum yerde öylece kalakaldım. Bütün konuşmam gerekenler, bütün söyleyeceklerim uçup gitti aklımdan. Sadece denizi andıran o mavi gözlere kenetlenmiştim. Arkasında duran masmavi denizden iki parça kopmuş, sanki onun kirpiklerinin arasına özenle yerleştirilmiş gibilerdi.
O da benim gibi konuşmuyordu. Sadece benim gözlerimin içine bakıyordu. Aklından geçen neydi acaba?
Acaba banyoda olanları mı düşünüyordu?
Belki de unutmuştur. Hatırlamıyordur da. Ama ben o günden sonra her dakika bunu düşündüm. Onu öyle çok seviyordum ki onu ilk gördüğüm andan itibaren vücudum onun dokunuşlarını istiyordu adeta. Gözlerini gözlerime hapsetmek istiyordum. Acaba o da beni seviyor muydu?
Belki de sevmiyordur. Ama ben yinede onu sevmeye devam edeceğim.Buğra'dan...
"Buğra?"
Derin'in sesi beni az da olsa kendime getirmişti. Gerçi dalgınlığımın sebebi de Derin'di. Kendime gelmeme sebep olması gerekirdi de.
Onunla çok kısa zamandır görüşüyor, konuşuyor olsak da gereğinden fazla yakınlaşmıştık. Bu durumun suçlusu olarak onu göremezdim. Evine bir hırsız gibi giren bendim.
Onu istemeden korkutmuştum. Benden korktuğu için uzaklaşmıştı benden. O gün eğer o banyoya girip onu öpmeseydim, ona dokunmasaydım benden kaçmayacaktı. Elimde olmadan o güzel vücuda dokunmak istemiştim. Fazla pürüzsüz bir teni vardı. Beni kışkırtmıştı bu durum. Aslında böyle şeyleri onun hakkında düşüneceğimi ummazdım. Ama sanki birşey beni o banyoya girmem için zorluyordu. Girmeseydim bütün bu uzaklık olmayacaktı belkide...
Kendime nasıl geldiğimi dahi bilmiyorum. Bir de üzerine ona aptalca bir özür borçlu hissetmiştim kendimi. Ve özür dilemiştim de. Nasıl bir özürle beni affedeceğini düşünmüştüm ki?
Ona doğru döndüğümde tek söylebildiğim o güzel ismiydi.
"Derin?"
Aslında birşeyler söylemek istemiyordum. Sadece ona bir daha göremeyecek gibi uzun uzun bakmak istiyordum. Gözlerini gözlerimden uzun bir süre ayırmadı. Sadece bana bakıyordu. Aklından ne geçiyordu acaba? Bana söylemek istediği birşey mi vardı? Acaba o gün hakkında mı konuşacaktı?
İstemsizce aklıma o gün onu öpüşüm geldi. Dudaklarının tadını anımsayabiliyordum. Gözlerim yavaşça dudaklarına kaydı. Onu bir kez daha öpmek istiyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DENİZ MAVİSİ
RomanceMavi gözleri, denizi andırıyordu. Fazlasıyla büyüleyici ve derindiler. Aynı zamanda huzurlu ve ulaşılamazdılar...