6.Bölüm

381 16 0
                                    

Multi: DERİN ve BUĞRA

Telefonum deli gibi çalıyordu. Alarm kurmuş olma ihtimalim yoktu. Bu yüzden gözlerimi hafif araladım ve telefona baktım, '05**********' yani yabancı bir numaraydı ki sabah sabah hoşuma gitmemişti bu durum. Merakıma yenilip telefonu açtım.

"Ne var?" Dedim sinirli bir şekilde.

"Sana ihtiyacım var." dedi karşıdaki ses. Pek fazla yabancı gelmiyordu ama çıkaramamıştım da.

"Anlamadım?" Dedim şaşkınca. Kimin bana ihtiyacı olurdu ki? Hemde sapık olup olmadığından bile emin değildim. 'ne diyorsun sen be!' Diyecektim ki "benim Buğra." dedi üzgünce. Numaramı nerden bulmuştu ki?

"Ne oldu Buğra, sesin iyi gelmiyor?" Dedim bende üzgünce. Numaramı nerden bulduğunu olayı öğrendikten sonra soracaktım. Ortada bir olay var mıydı? O bile belli değildi.

"İyi değilim. Yanımda olman gerek." dedi masumca. Hemen kabul ettim çünkü üzülmesi, en son isteyeceğim şeydi. Yanına gitmek için hemen yatağımdan kalkıp hazırlanmaya başladım.

Şuan yanındaydım ama keyfi gayet yerindeydi. Hiç beni aradığındaki gibi kötü ve üzgün değildi. Çok sinirlenmiştim, ben onun için hemen kalkıp gelmiştim oysa beni kandırmıştı.

"Beni neden buraya çağırdın?" Dedim sert bir şekilde. Güldü.

"Yanımda olmanı istemiştim." Dedi, yüzü ciddileşmişti. Durup dururken beni yanında istemesi pekte mantıklı gelmemişti bana, ama yinede hoşuma gitmişti.

"Hiçte kötü gözükmüyorsun?" Dedim sakince.

"Seni görmek istemiştim." Dedi mutlu bir şekilde. Hala anlam verememiştim ne yapmaya çalıştığını hem benimle ilgileniyordu hemde bana karşı tuhaf davranıyordu.

"Sırf beni görmek için mi sabahın 08:00 da uyandırdın beni hemde yalan söylerek." dedim kızgın bir şekilde. Karşılık vermesini bekliyordum ama ne yüzüme bakıyordu, nede bana karşılık veriyordu. Beni görmek istemesi çok hoşuma gitmişti ama böyle değil. Gitmek istiyordum son söylediğimden beri benimle konuşmuyordu. Artık orda durmamın bir anlamı yoktu.

"Ben gidiyorum, gelmemin bir anlamı bile yoktu." dedim kızgın bir şekilde. Sadece gözlerime bakıyordu ve hiç konuşmamıştı. Şimdi de gitmek içimden gelmiyordu ve ne yapacağımı bilememiştim.

"Lütfen ! Gitme biraz daha yanımda kal."dedi kırgın bir şekilde. İşte bunu söyledikten sonra istesemde gidemezdim zaten.

"Tamam ama niye böyle yaparak çağırdın beni?" dedim. Aslında kızgınlığım son söylediğinden sonra geçmişti ama çelişkili davranmak istemiyordum.

"Sana ihtiyacım vardı." dedi. Ama üzgün veya kötü gözükmüyordu, bana niye ihtiyacı olsun. Soru sormayı bıraktım Buğra'yla ilgileniyorumdum. Yanında olmak hoşuma gitmişti. Artık gitmeliydim geç olmuştu daha fazla yanında kalmak isterdim ama kalamazdım.
"Artık gitmeliyim çok geç oldu." dedim.
"Biraz daha kalamazmısın?" dedi.
"Olmaz bu kadar bile kalmamam gerekiyordu." dedim.
"O zaman ben bırakıyım seni hemde biraz daha vakit geçirmiş oluruz." dedi. Bende kabul ettim. Evin yolunu ezberlemiş gibiydi tarif etmem için bana hiç sormamıştı. Eve gelmiştik neredeyse, ama ağzını bıçak açmıyordu. Eve çağırsam yanlış anlar mıydı? Biraz morali düzelirdi hemde bir kahve içmiş olurduk...
Karar verememiştim bir türlü.
Evin altına gelmiştik. Sessizlik bozuldu en sonunda.

"İyi geceler." dedi sessizce.

"Aslında ben sana bişey söylemek istiyordum." dedim çekinerek.

"Seni dinliyorum." dedi.

"Buraya kadar beni getirdin bir kahve yapmamı ister misin?" dedim utanarak. Ne yapıyordum ben ne söylüyorum Buğra'ya?

DENİZ MAVİSİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin