Müdür Peter küçük Ross'u kucağına alarak çocuklara döndü "hadi sizde sınıflarınıza gidin ders başlamak üzere" dedi. Ammy, Harry ve Flora'ın elinden tutarak "Tabi Müdür Peter bizde gidiyorduk zaten" diyerek çocukları çekiştirdi.
Onları arka bahçeye kadar götürdü ve yüzünü buruşturarak "Hadi gitmiyor muyuz Harry dediğin şu yeri merak ediyorum " dedi.
Harry ve Flora birbirine baktı ve bir ağızdan "Hadi gidelim" diye bağırdılar.
Üç arkadaş koşarak ormanlık alna doğu gittiler. O sırada okuldaki çocuklar dersteydiler ve etraf çok sessizdi. Ammy arkadaşlarının arkasında koşuyordu onlarla olmaktan çok mutlu oluyordu ve her saniyesini eğlenerek geçiriyordu.
Ormanda koşarak çığlık atıyorlardı küçük bedenlerinin özgürlüğünü çıkartıyorlardı. Uçsuz bucaksız ormanda koşmakta yorulmuşlardı artık yavaş, yavaş yürüyorlardı. Ammy bu uzun olculuğun nasıl bir yere çıkacağını merak ediyordu sürekli ve tekrar, tekrar Harry'ye aynı soruyu soruyordu. "Geldik mi? Daha ne kadar yürüyeceğiz" diyordu o kadar çok yorulmuş tu ki sormayı bile bıraktı. Harry sorulara cevap veremiyordu çünkü o da nereye gittiklerini tam olarak bilmiyordu.
Orman gittikçe daha da korkunç oluyordu çünkü ağaçlar sıklaşmaya başlamıştı.
Ormandaki sessizliği delen uluma sesleri, yorulan ve yavaşlayan bu çocukları iyice korkutuyordu.
Flora sert yapısını bozmak istemiyordu korktuğunu arkadaşlarına belli etmek istemiyordu.
Zorda olsa gülmeye ve eğlenmeye çalışıyordu.
Hızlandı ve Harry'nin önüne geçti " Hadi gideceğimiz güzel bir yer var yavaşlayamayız" diyerek ormana doru hızlı adımlar attı
Arkadaşından cesaret alan Ammy'de, Harry'nin elini tutarak koşmaya başladı ve Flora'nın elini de tuttu. Artık onlar için bir yere varmak önemli değildi sadece koşmak ve eğlenmek istiyordu. Ailelerinden yoksun hayatlarını sadece canlandırmak istiyorlardı.
Ağaçlar birden azalmaya başladı ve etraf şarıltı sesiyle yankılanmaya başladı. Biraz daha koştuktan sonra anladılar o kulaklarını dolduran sesin nereden geldiğini. Orman bittikten ve tüm vadi gözlerinin önüne serildikten sonra o muhteşem yeri gördüler.
Burası daha önceden kimsenin gelmedi bir şelaleydi. Harry gözleri fal taşı olmuş bir şekilde izliyordu vadiyi. Burası arkadaşlarını götürmek istediği yer değildi ama daha güzel bir yer olduğu kesindi. İşte o anda onlar için zaman durmuştu adeta. İnsanların hayallerini düşledikleri yerlerden biriydi adeta burası. Harry gülerek kızlara döndü.
"Burası kaybolduğumuza değdi öyle değil" diyerek gülmeye devam etti. Ammy ve Flora birbirlerine bakarak biraz düşündükten sonra kızgın bir şekilde Harry'ye baktılar.
Harry birden ağzından yanlış bir şey kaçırmıştı.
Gülmeyi bir anda kesti ve kaçmaya başladı. "Kaybolmasaydık burayı bulamayacaktık lütfen kızmayın" diyerek koşmaya devam ediyordu. Fakat kızların durmaya hiç niyetleri yoktu burayı bulamasalardı ormanın derinliklerinde kaybolabilirlerdi. Harry ve kızlar şelalenin etrafını dolaştıktan sonra iyice yorulmuşlardı. Birlikte muhteşem güzellikteki şelalenin karşısına geçip oturdular ve gülmeye başladılar.
Şelalenin akıntısının büyüleyici melodisinin eşliğinde küçük bedenleri dinlendiriyorlardı.
Ammy gün buraya geldiğinden beri yaşadığı anıları düşündü...
Hepside aklından çıkmayacak kadar harika şeylerdi. Tüm bu yaşadıklarını yanındaki iki arkadaşıyla yaşamıştı Ammy onları hiç kaybetmek istemiyordu. Ailesinden yeni kopmuş bir kızın tek isteği bu olsa gerek yeni ailesini kaybetmemek. Harry her zaman ki gibi ilk konuyu başlattı, önce nefesini içine çekerek hızlıca ayağa kalktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ammy'nin Macerası
Science FictionOnce Upon A Time Bir prenses, Bir savaşçı ve Bir de kurtarıcı bu üç arkadaşın kaderi çok değişecek. Küçük bir kızın maceralarla dolu hikayesi... 18 yaşına geldiğinde hiçbir şey eskisi gibi olmayacak... Kurtarılmayı bekleyen ve esir olan bir krallık...