Bu yüzden de Harry ve Flora bu büyük okulda hiç gezilmemiş bir yer biliyorlardı orası biraz korkutucu olsa da gitmeye kararlılardı. Fakat kimsenin onları fark etmemesi için akşam olduğunda gitmeye karar verdiler. Güneş batıp havada ay ve yıldızlarla süslendiğinde bu üç arkadaş akşam yemeğini yedikten sonra aşağıya indiler. Ellerine el fenerlerini aldılar ve okulda hiçbir çocuğun gitmediği ve gitmeye cesaret edemeyeceği yere gitmeye hazırlandılar. Ammy nereye gittiklerini merak ediyordu Harry ve Floranın söylemelerini bekledi fakat onların söylemeye pekte niyetleri yoktu. Ammy’i iyice meraklandırdıktan sonra söylemeye karar verdiler. Okulun bodrum katına ineceklerdi.
Yavaş, yavaş ve korka, korka bodrum katın merdivenlerinde indiler. Aşağıya doğru inerken iyice karanlık oldu merdivenler ve sonunda aşağıya indiler. Fenerleri açıp etrafa baktılar önce burası koskocaman bir solondu ve solonda sayılamayacak kadar çok fazla oda vardı odalar kilitliydi hepsinin kapısı da pas tutmuştu. Harry son kalan odanın kapısını açmak için kapının kolunu tuttu açılmasını çok istiyordu çünkü burada boş dönmek istemiyordu. Son şansları olan kapının kolunu açtı ve o kadar çok sevindiler ki bir birlerine sarıldılar. Fakat içeri girmekte bir o kadar zordu çünkü kapının arkasında ki kutular kapı açılırken ses yapıyordu. Harry Bay Peter’in uyanmasını istemezdi lakin onları burada ve bu saatte görse çok kızardı. Kapıyı yavaş, yavaş açtılar ses çıkartmadan ve sonunda içeriye girdiler. Burası bir kütüphaneydi kimse hiç girmediğinden olsa gerek her taraf örümcek ağı ve pas tutmuştu. Raflar kitap boluydu ve etraf böceklerle boluydu tüm kitapların üstüde toz kaplıydı burası sanki yüz yıllık bir virane gibiydi.
Çocuklar korksa da birbirlerine belli etmemeye çalışıyorlardı. Harry ve Flora okulda bir kütüphanenin olduğundan bile habersizlerdi. Buradaki çocuklar daha önce hiç hikâye kitabı ve yahut kitap okumamışlardı. Bu yüzdende Harry ve Flora şaşırmışlardı burası kitaplarla doluydu. Ammy için burası hazine gibiydi kitap okumayı çok sevdiği için buradaki tüm kitapları okumak istiyordu. Tabi kitapları okuyabilmek içinde temizlemek gerekiyordu fakat burası hiçte temizlenecek gibi değildi. Ammy arkadaşlarına dönüp “burası harikaymış fakat korkunçmuş ta hadi bir tane kitap alıp çıkalım buradan” dedi. İşte bu yüzden üç arkadaş kendileri için kütüphanedeki rafların üzerinden kendileri için bir tane kitap alıp dışarıya çıktılar. Yine içeriye girmek gibi çıkmakta zor oldu kapının bozuk olup ses çıkartması buraya girmeleri için zordu. Kapıyı zorlada olsa kapatıp karanlık solondan ayrıldılar. Merdivenleri fener yardımıyla ışık tutarak çıktılar. Korkunçta olsa bu gece ufak ve güzel bir macera yaşamış oldular. Bay Peter ve çocuklar duymadan yukarıya çıkıp odalarına dağıldılar.
Harry, Ammy ve Floraya el sallayarak erkekler yatakhanesine gitti. Ammy ve flora ise kendi yatakhanelerine girerek yataklarına yattılar fakat uyumaya hiç niyetleri yoktu çünkü aldıkları kitapları okumak istiyorlardı. Harry’de yatağına uzandı fakat oda uyuyamıyordu çünkü kitabını okumayı çok istiyordu, ilk defa bir hikâye kitabı okuyacaktı. Ammy, Harry ve Flora aynı anda açtılar kitaplarının ilk sayfasını heyecanla ve hepside büyük bir istekle okudular kitaplarını hepsinin kitabı aynıydı ve aynı anda okuyorlardı o büyük macera kitabını. Büyük diyorum çünkü kitabın boyutu neredeyse kendi boyları kadardı. Üçü de kitabın içinde kendilerine bir karakter seçtiler. Ammy kendine kitaptaki maceracı ve meraklıyı seçti. Harry kendine cesaretli ve akıllıyı seçti. Flora ise kitaptaki savaşçı kızı seçti aynı Flora gibiydi kitaptaki kız savaşmayı ve insanlarla konuşmayı pek sevmeyen bir karakteri seçmişti oda. Kitaptaki seçtikleri kişiler gibi olabilmeyi ve macera peşinde olmayı istemişlerdi bu günkü yaşadıkları küçük macera onları mutlu ettiği için daha büyüğünü hayal ettiler. Uykuları geldiğinde üçü de derin bir uykuya daldı güzel rüyaların ve hayallerin gerçekleştiği diyara gittiler. Üç arkadaşın hepside aynı şeyi hayal etti kitaptaki gibi olabilmeyi sanki daha sonradan olacaklardan haberleri varmışçasına. Gece çok uzun olmuştu onlar için hiç bitmesini istemedikleri hayalleri ile.
Şafak sökmüştü ve güneş kendini göstermeye başlamıştı rüzgâr hafif bir şekilde eserek ses çıkartıyordu. Bekçi gece boyunca nöbet tuttuğu için uykuluydu ve gözleri dalıyordu uykuya kurdun havlamasıyla birden sandalyeden sıçradı ve dışarıya çıktı. Kurt uluyordu çünkü kapıda Bayan Alice bekliyordu soğuktan donmuş bir vaziyetteydi evine giden tek yol okulun kapısıydı. Bekçi şaşırmıştı çünkü Bayan Alice şehre gittiğinde en az üç gün kalırdı fakat bu sefer çok erken gelmişti hemen kapıyı açtı ve Bayan Alice’i karşıladı. Bayan Alice telaşlı bir şekilde “Bayan Alice bu kadar erken gelmezdiniz siz bir şey mi oldu” diye sordu. Bayan Alice hızlı bir şekilde yürüyerek ve gülerek “ hayır merak etme bir şey olmadı sadece yeni gelen kızın önlüğünü getirdim” diyerek okula girdi. Bayan Alice’in topuklu ayakkabısının sesi boş koridorlarda yankılanıyordu. Hızlı bir şekilde yürüyüp Müdür Peter’in odasına girdi odayı biraz temizledikten sonra okulun zilini çaldı. Bu zil çocukların uyanması için olan biz zil sesiydi. Ammy ve iki arkadaşı aynı anda gözlerini açtılar gördükleri o güzel rüyanın etkisindeler yüzleri gülüyor ve rüyalarını birbirlerine anlamak için heyecanlanıyorlardı. Her sabah yapılan şeyleri çocuklar yine tekrarladılar. Kalkar kalkmaz yataklar toplanacak ve kıyafetler giyilip dişler fırçalanacak. Her sabah olan şeyler yapıldıktan sonra çocuklar yemekhaneye doluştu ve masaya oturdular hepsi kahvaltıyı bekliyordu. Fakat Bayan Alice erken gelmesine rağmen kahvaltıyı hazırlamakta geç kalmıştı. Sonunda kahvaltıyı hazırladı ve tüm sofra bir anda donatıldı yine çocuklar güzel kahvaltı yapmıştı. Kahvaltıda kimse konuşmuyordu fakat üç arkadaş birbirlerine bakarak gülüyor ve rüyalarını anlatmak istiyorlardı bunun için kahvaltının bitmesini beklediler. Biraz zaman sonra masada hiçbir şey kalmadı tüm yiyecekler bitmişti. Bayan Alice yemekhaneye gelip sofraya baktı her şeyi bittiğini görünce sevindi ve çocuklara bakarak. “Aferin çocuklar kalka bilirsiniz şimdi elerinizi yıkayıp derslerinize girin” ve tüm çocuklar bir ağızdan “teşekkürler Bayan Alice “diyerek yemekhaneden çıktılar”. Ammy buraya ayak uydurmakta zorlansa da burayı sevmişti tüm çocukların yüzü daima gülüyor öğretmenler otoriter davransa da yardımseverlerdi. Harry ve Flora’nın derse girmeleri gerekiyordu bunun için kısa sürelide olsa vedalaşıp dersin sonunda okulun arkasında buluşacağız diye de sözleştiler. Harry ve Flora koridordan bir anda koşarak uzarlaştılar Ammy etrafına bakınca koca solonda tek başına kaldığını anladı biraz üzülmüştü çünkü yapacak hiçbir şeyi yoktu. Koridordan Bay Peter’in sesi geldi Ammy’i çağırıyordu, Ammy koşarak Müdür Peter’in yanına gitti Müdür Peter ve Bayan Alice Müdür odasında oturmuş konuşuyordu. Ammy kapıdan içeriye girdi Müdür Peter ve Bayan Alice, Ammy’e sandalyeyi göstererek oturmasını söyledi. Ammy sandalyeye otururken bir anda korkmuştu. Bay Peter’ın dün gece yaptıkları sesi duymuş olabileceğinden korkmuştu. Korkulu gözlerle Bay Peter’e bakarak bekledi Bay Peter’in ne söyleyeceğini merak ediyordu. Bayan Alice kucağında tuttuğu paketi Ammy’e uzattı ve gülümseyerek. “ Korkma Ammy bir şey yok senin için yaptığım kıyafeti bitirdim bunun için seni çağırttım. Hadi üstüne giyin de kıyafeti üstünde göreyim, sana olup olmayacağını merak ediyorum” dedi.
Ammy rahatladı ve kıyafetinin bittiğine de çok sevindi paketi alarak giyinmek için yatakhaneye gitti. Paketi eline alıp kapıdan çıkması bir olmuştu resmen Bayan Alice, Ammy’nin mutlu olduğunun görünce çok sevinmişti. Ammy okul kıyafetini giyip yatakhanedeki aynadan kendine baktı tıpkı okuldakiler gibi olmuştu. Ammy bu güzel kıyafeti giyindiği için sevinmişti kıyafetinin fırfırlı bir eteği vardı tıpkı Bayan Maria’nın, Ammy için yaptığı eteğe benziyordu. Ammy kıyafetini giyindikten sonra Müdür odasının önüne geldi ve kapıyı bir kere tıkladı içerden ses gelince kapıyı açarak içeriye girdi. Mutluluğu gözlerinden belli oluyordu Bayan Alice, Ammy’i gördükten sonra ayağa kalktı ve Ammy’e alkış tutarak.“Çok güzel olmuşsun Ammy, artık bu okulun daimi öğrencisisin” dedi.
Müdür Peter, “bence de öyle Bayan Alice’in dediğine katılıyorum, hem Ammy eğer istersen derslere de girebilirsin” dedi. Ammy zaten bunu duymak istiyordu okulda boş durmaktan sıkılmıştı artık, boş durmayı hiç sevmiyordu. Ortaokul öğrencisi olduğu için Müdür Peter, Ammy’i Harry ile Floranın sınıfına kaydını yaptırdı. Ammy buna iki kat daha fazla sevinmişti. Bayan Alice sandalyeden kaktı ve Ammy’nin saçını okşadı Müdür Peter’e dönerek. “Bay Peter benim gitmem gerekiyor kasabaya gidip okul için alışveriş yapmam gerek görüşürüz. Görüşürüz Ammy” dedi ve gitti. Ammy Müdür Peter’in gözlerinin içine baktı gidebilir miyim dercesine Müdür Peter’in anlaması fazla uzunuzun sürmedi tabi. “ tamam, Ammy gidebilirsin yarında derslere gireceksin tamam mı?” dedi. Ammy gülümseyerek ayağa kalktı “tamam Müdür Peter” dedi ve kapıya yöneldi Müdür Peter’e dönerek el salladı. Ammy dışarıya çıktığında çocuklar hala derste idiler. Ammy koridorda bir oraya bir buraya yürüdü çocukların çıkmasını bekledi fakat zil çalmak bilmiyordu Ammy sıkıldığı için okulun arka bahçesine doğru gitti. Teneffüs zili çaldığında çocuklar sınıflardan çıkmaya başladı Harry ve Flora’da sınıftan çıktı.
İkisi de koşarak ve sevinçli bir şekilde okulun arka bahçesine geldiler. Ammy’i gördükleri anda gülmeye başladılar Ammy sıkıntısından Çimlere yatmış bir o yana bir bu yana dönüyordu.
Ammy’i yerden kaldırdılar Ammy gidecekleri yeri çok merak ediyordu tam soracaktı ki Harry birden gözden kayboldu. Ammy bir anda korkmuştu Flora gülüler Ammy’e “korkma Harry yine bisikletleri almaya gitti gideceğimiz yer uzakmış bana öyle söyledi. Hem Harry’nin bir anada kaybolmasına alış okuldaki herkes den daha hızlıdır” dedi ikisi de güldüler. Harry hızlıca çocukların ailelerinden kalmış bisikletleri tuttukları yerden aldı sonra bisikletleri hızlıca Ammy ve Flora’nın yanına getirdi. Harry arkadaşlarını daha fazla meraklandırmamak için bu sefer ormanlı yoldan gitmeyeceklerini söyledi. Bisikletlere binip yine güzel bir yolculuk yapacaklardı ki bir pedal bile çeviremeden arkalarından gelen bir çığlık sesi duydular. Harry hemen bisikletten indi ve çığlık sesinin nereden geldiğine baktı biraz yürüdükten sonra tekrardan bir çığlık sesi daha yankılandı okulun arka bahçesinde.
Bu ses depodan geliyordu bisikletlerin ve okula gelen yardımların konduğu yerden. Üç arkadaş koşarak depoya girdi içeriye girdiklerinde tüm kutular ve bisikletler yıkılmıştı her yer dağılmıştı. Çocuklar etrafı böyle görünce bir anda şok oldular. Çığlık sesi kimden gelmişti peki etrafta kimse yoktu depoda sadece kutular vardı. Sonra bir ses daha yükseldi bu sefer sesin geldiği yer belli oldu kutuların altından bir çocuk sesi geldi.
“Lütfen bana yardım edin!” dedi. Sürekli tekrarlıyordu sesi artık duyulamayacak hale gelmişti. Harry, Ammy ve Flora kutuların altında kalan çocuğu kurtarmak için aceleyle kutuları üstünden almaya çalıştılar. Flora yardım çağırmak için okula nefes nefese koştu Müdür Peter’in odasına girdi. Müdür Peter karşısında nefes nefese kalan Flora’yı görünce birden masasından kalktı.
Flora sesi kısık bir şekilde “Bay Peter yardım edin arka bahçedeki depoda bir kaza oldu” dedi. Bay Peter depoya doğru koşmaya başladı nefesi tükenen Florada Bay Peter’in arkasında koşuyordu. Flora Bay Peter’i çağırırken Ammy ile Harry kutuları küçük çocuğu üzerinden atmaya çalışıyorlardı. Kutular ağırdı içlerinde okul için erzak ve malzemeler vardı. Ammy ve Harry kutuları kaldırmakta çok zorlanıyorlardı alınlarından su gibi ter akıyordu.
Küçük çocuğun hiç sesi çıkmıyordu artık yardım istemiyordu Ammy’nin aklına ölen ailesi geldi yanında birini daha kaybetmek istemiyordu. Ammy tekrardan tüm gücünü topladı ağlayarak kutuları kaldırdı Harry’de Ammy’i böyle görünce o da gücünü topladı. Sonunda kutuların altından küçük bir kız çocuğu çıktı kutular üstüne düştüğü için nefes alamıyordu ve anlıda kanıyordu. Korkmuşlardı küçük kızı böyle görünce kızın yanından çekildiler Müdür Peter geldiğinde kız neredeyse nefes almıyordu. Müdür Peter küçük kızı kucağına aldı ve dışarıya çıkardı koşarak küçük kızı revire yetiştirmeye çalışıyordu. Üç arkadaşta Müdür Peter’in arkasından koşuyordu Ammy’nin gözü yaşlanmıştı kızı bir şey olmasını istemiyordu. Küçük kızı Müdür odasının yanındaki büyük bir odaya yani revire getirdiler. Alnındaki yara epey derindi böyle olduğu içinde kan kaybetmiş nefeste zor alıyordu. Revirdeki hemşire küçük kızın durumunun kötüleştiğini ve bir şey yapamadıklarını söyledi.
Küçük kızın adı Rosalinda idi küçüklüğünden beri bu okulda kalıyor ve kimseyle konuşmuyordu tek sevdiği şey ise bisikletlerdi. Bu yüzden depoya girip bisiklet sürmeye çalışırken kutulara çarptı ve tüm kutularda üstüne yıkılmıştı. Böyle olmayacaktı kızın durumu gittikçe kötüye gidiyordu Müdür Peter kızı tekrar kucağına aldı ve arabasına götürdü, küçük kızı aceleyle şehre hastaneye götürdü. . Ammy, Harry ve Flora küçük kızın sağlıklı bir şekilde dönmesini istiyordu. Üç arkadaşta bir yere gidemeyecek kadar üzgün ve yorgunlardı bunun içinde yukarıya terasa çıktılar. Hava güneşli ve serindi hepside güneşin parladı zamanda terasa yattılar çok yorgun oldukları için hemen uykuya daldılar.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ammy'nin Macerası
Science FictionOnce Upon A Time Bir prenses, Bir savaşçı ve Bir de kurtarıcı bu üç arkadaşın kaderi çok değişecek. Küçük bir kızın maceralarla dolu hikayesi... 18 yaşına geldiğinde hiçbir şey eskisi gibi olmayacak... Kurtarılmayı bekleyen ve esir olan bir krallık...