5 YIL SONRA...
heyecandan kalbim duracak gibi hissediyordum fakat elimi sıkan yanımdaki bedene döndüğümde tebessüm ettim.
"başaracaksın sen bunu daha önce de yaptın "dediğinde derin bir nefes alarak başımı salladım başaracaktım.
bugün hayatımın ikinci dönüm noktasıydı. ilkini hepimiz biliyoruz. gülümsedim. borana döndüğümde "seni çok seviyorum "dedim onu çok seviyordum.
"ben daha çok "dediğinde güldüm elini yavaşça bırakarak sahneye çıktığımda her yer karanlıktı. bu benim ilk müzikalimdi.
beş yıl öncesinde hayatım ile ilgili hiç bir umudum yoktu. çünkü hayatımda yanımda olan beni seven kimse yoktu. fakat zorlukla evlendiğimiz adam beni sevdi. bana dost oldu arkadaş bir eş oldu o benim biricik sevgilim oldu.
dışarıdan göründüğü sert soğuk görünümündeki adam bana yuva oldu. sıcak bir aile yüreğim önce onun yalnızlığı ile çözüldü sonra ona ait oldu.
konservatuarı bitirince boranın ısrarı ile hayal ettiğim ama yapamadığım o yüksek ses okuluna kabul edildim.
şimdi de düzenlediğim ve herkes tarafından tanındığım o yerdeydim. dünyanın her yerinde müzikaller yapıyor yetenekli insanları gençleri keşfedip onları eğitiyordum.
başımı arkaya çevirdiğimde bana gülümseyerek bakan borana bakıp tebessüm ettim.
"bir kadının yüreği sonsuz bir okyanus gibidir"dedi yüksek ses ile. kolezyumdaki sesim yankılandığında binlerce insan beni izliyordu.
romadaydık. "bir aşkın ölümsüzlüğü şayet kalpte yaşar anılarda can bulur o ölmez ki "dedim ingilizce aksanım ile.
yavaş yavaş sahneyi dolduran sis ile daha yüksek konuştum. gömleğimin yakasında yerleştirilen küçük mikrofon buna yardımcı oluyordu.
müzikal bir efsane lan yıllar önce batan titanic efsanesinde uyarlanma bir müzikaldi.
dekorlar hareket ettiğinde sahneyi dolduran oyuncu ve dansçı arkadaşlar ile korografiler başladığında oyuncu arkadaşların sahnelerini iliyor dış ses ve şarkı solistliği yapıyordum.
ve o son ana gelmiştik. rose ve jackin sona yaklaştığı o an. yavaşça arkadan müzik sesi yükseldiğinde karanlıkta derin bir nefes alarak şarkıyı söylemeye başladım.
"Every night in my dreams
I see you, I feel you
That is how I know you go onFar across the distance
And spaces between us
You have come to show you go onNear, far, wherever you are
I believe that the heart does go on
Once more, you open the door
And you're here in my heart
And my heart will go on and onLove can touch us one time
And last for a lifetime
And never let go 'til we're goneLove was when I loved you
One true time I'd hold to
In my life, we'll always go onNear, far, wherever you are
I believe that the heart does go on (why does the heart go on?)
Once more, you open the door
And you're here in my heart
And my heart will go on and onYou're here, there's nothing I fear
And I know that my heart will go on
We'll stay forever this way
You are safe in my heart and
My heart will go on and on"ve jack okyanusun derinliğine gömülür ve rose ağlar. ışıklar kapandığında sahnenin ortasına geçtiğimde yukarıdaki ışık benim üzerimdeydi.
"ama jack ölmedi o rose ın kalbinde, anılarında yaşıyordu." arkadaki ışıklar yavaşça açıldığında rose ve jack birbirine sarılmış öpüşüyorlardı.
bütün seyirciler ayağa kalktığında kolezyumda alkış tufanı kopuyordu. bütün ekip sahneye çıkarak seyirciyi selamladı. içeri girdiğimizde boran yanıma gelip beni öptüğünde gözlerimi kapatıp ona karşılık verdim.
" her seferinde nasıl başarıyorsun bilmiyorum ama sana yeniden aşık oluyorum "dediğinde gülümsedim ve onun gözlerine baktım.
"biz birbirimize tutsak iki aşığız" dediğimde güldü ve beni yeniden öptü.
SON...
**************************************************************
AH ÇOK DUYGUSAL YA KJKJKJKJ KURGUYU BURADA BİTİRİYRUM BENİM İÇİN ÇEREZLİK OLDU ONLAR ERDİ MIRAINA SİZ ÇIKIN KEREVETİNE NEY YRUM YAPIP DİĞER KURGULARIMI OKUMAYI UNUTMAYIN.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TUTSAK-BXB(TUTSAK AŞKLAR SERİSİ-1)
Teen Fiction|TAMAMLANDI | Töre kitabıdır. Aşiret kurgusudur. "biz sadece ailelerimizin zoru ile evlendirilmiş iki tutsağız sana aşık olmam çocuk" dedi sert sesi ile bana bakan boran ağa. "merak etme istesen de aşık olacağım biri değilsin" dedim.