/dört/

108 25 24
                                    

Duyduğu şok yoongiyi bir an felce uğrattı. Fakat hemen toprlanarak çenesini yukarıya kaldırdı. "Çok yazık jimin" dedi jiminin elinden kurtulmaya çalışırken. "Çünkü bana asla sahip olamayacaksın"

Jimin onu daha sıkı sardı "Göreceğiz"

"Gerçekten bunca yıl sonra evime elini kolunu sallayarak geri dönebileceğini mi sandın? Bu kadar kendini beğenmiş olduğuna inanamıyorum. Bana yaptıklarından sonra durup biraz düşünmen gerekmez miydi?"

"Biraz abartmıyor musun?"

Yoongi içinden taşan öfke seline yenik düştü. "Abartmak mı? Hiç de değil. Benim masumiyetimi çaldın. Ve bunu sadece çiftliği ele geçirmek için yaptın!"
Yıllardır bastırdığı duygular açığa çıkmıştı. "On sekiz yaşındaydım ve sen beni kullandın! Kullandın beni!!"

"Kullanmadım. Sadece bana sunduğun şeyi aldım"

Acımasızlığı yoonginin içine işledi ve ona vurmamak için bütün gayretini sarf etmek zorunda kaldı. Jiminin gözlerinin içine bakarak emin bir şekilde konuşmaya başladı. "Sorumluluklarından bu kadar kolay kurtulamazsın."
Derin bir nefes aldı ağlamamaya çalışırken.
"Sen sadece istediğini aldın. Bu arada kimin acı çektiği umrunda değildi."

"Benim ne istediğimi hiç bir zaman bilmedin. Hala da bilmiyorsun"

"Öyle mi?" Yoongi belki sekiz yıl önce bazı şeyleri görememiş olabilirdi ama artık her şey değişmişti. Jimin sayesinde akıllanmıştı.

"Bu gerçeği artık kabuk etsen iyi olacak"

Sanki ona kaçma şansı vermek istemezmiş gibi yoongiyi kendisine biraz daha yaklaştırdı. Yoongi aralarına biraz mesafe koyabilmek için ellerini onun göğsüne dayamıştı. Ama ona dokunmak, uzun zamandır unuttuğu duyguları yeniden uyandırmaktan, ona daha önce yaşadıklarını hatırlatmaktan başka bir işe yaramamıştı. Gözleri tekrar doldu ama yoongi göz yaşlarının akmasına mani oldu. Ağlamakla hiç bir yere varamazdı. Özellikle de bu adamla birlikteyken.

"Bunu neden yapıyorsun? Neden şimdi? Bunca zamandan sonra?"

"Çünkü seni istiyorum"

Yoongi sessizce güldü, ancak eğlenceden çok acı çekiyor gibiydi. "Sekiz yıl önce bana bunu söylediğinde aptal gibi gerçekten beni kastettiğini sanmıştım. Ama şimdi çiftliği kastettiğini anlıyorum."

Jiminin yüzünde anlaşılmaz bir ifade vardı "Öyle mi?"

"Evet! Bunun için mi beni yatağa attın? Sana hayal ettiğin şeyi vereceği için mi? Ama işler istediğin gibi yürümedi."

"Seni yatağa atmak mı? Birlikte yaptığımız şeyi tarif etmek için biraz garip bir ifade değil mi bu? Üstelik hatırladığım kadarıyla hiçbir zaman yatağa ulaşamadık"

"Hayır, ulaşamadık. Çünkü buna fırsat bulamadan sen gittin. Tabii, babam beni mirasından çıkarmakla tehdit etmeden önce gitmeye niyetin yoktu. Benden bir seçim yapmamı istedi. Sen ya da çiftlik"

"Ve her ikimizde senin hangisini seçtiğini biliyoruz."

"Bunu nasıl bilebilirsin ki? Seçimimi öğrenecek kadar kalmadın ki? Ama seni seçmekle en büyük hatamı yapmışım. Çiftlik olmadan beni istemeyeceğin hiç aklıma gelmemişti."

Jimin acı bir gülümseme ile ellerini yoonginin ellerinin üzerine kapadı. "Doğrusunu söylemek gerekirse yürüyüp gitmedim. Sürüklenerek götürüldüm"

"Yalan söyleme. Kulübede saatlerce bekledim. Bu seni çok eğlendirmiş olmalı."
Nefes alışları sıkılaşmış, anıları hayalinde canlanmıştı.

Last Candidate \yoonmin\Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin