Principle Problems

İlke 7

Principle 7: treat people with kindness.

Dönüş yolunda -yalnız kaldıklarında- konuyu açtı Harry. "Neden Zayn'e parfümün bende olduğunu söyledin?"

"Er geç sende olacaktı, dediğim gibi o senin hakkın." Louis araba sürmeye devam ederken Harry'ye bir gülümseme gönderdi.

"Çok naziksin biliyorsun, değil mi Lou?"

"Teşekkür ederim H." Harry, Louis'nin yüzünde büyüyen gülümsemeye katıldı, onun gülümsemesini görünce.

Evinin önüne geldiklerinde Louis, Harry'nin kapısını açıp inmesini bekledikten sonra villasa kadar eşlik etti.

Ona çok kibar davranıyordu ve kendini mahcup hissediyordu. O yüzden sordu, "İçeri gelmek ister misin?"

"Saat geç oldu rahatsızlık vermeyeyim?"

Harry kapıyı açarken konuştu, "evde tek yaşıyorum Lou. Ayrıca eğer gidersen rahatsızlık vermiş olursun." Elini kapıdan uzatarak geçmesini işaret etti.

"Bir kahveni içerim artık." dedi işareti alıp kapıdan geçen Louis.

"Tabii nasıl içersin?" diye sordu Louis'nin çıkardığı deri ceketi alıp portmantoya asarken. "Double shot espresso, her zaman."

"Dışarıdan bakıldığında white chocolate mocha içersin sanmıştım, bu pamuk yüzlülükle."

"Yanılıyorsun, ben çok sert biriyimdir. Tıpkı kahve tercihim gibi."

"Hâla karakterinden mi bahsediyoruz?" Ağzından kaçam cümlelerle gözlerini kocaman açarak Louis'nin kahkahasını dinledi.

"Ben kahve yapayım" diyerek mutfağa koştu. İkisine de espresso yapıp Louis'nin bulunduğu, evinin en ihtişamlı ve en sevdiği balkonuna bıraktı.

"Kahve çekirdeklerini Brezilyadan falan mı getirttin? Hayatımda içtiğim en iyi kahve de." Louis kahvesinden bir yudum alıp frambuazlı cheesecake'ine uzanırken konuştu. "Ayrıca ellerine sağlık hiç cheesecake sevmeyen biri olarak seninkine bayıldım."

"Afiyet olsun ama biraz abartmıyor musun? Alt tarafı esspresso ve cheesecake."

"Kesinlikle abartmıyorum. Harika olmuş ama bence güzelliği şef-baristasından kaynaklı." Harry içtiği kahveyi zor yuttu.

Kendini toparladığında, "gerçekten cheesecake sevmiyor musun." diye sordu. "Sadece bir kez denemiştim. Sanırım denememem gereken bir yerdeydi -eski sevgilimin evinde, o sırada ayrıydık."

"Seni zehirlemediği için şanslısın." Harry gülümserken konuştu. "Evet sanırım."

İki yudumluk kahvesini bitirdiğinde konuştu Harry. "Formula 1 pilotu olduğunu bilmiyordum."

"Aslında birbirimizi pek tanımıyoruz." Harry onayladığında Louis bir fikir ileri sürdü. "O halde birbirimizi yakından tanımak için zaman geçirelim."

"Kabul ediyorum."