Principle Problems

İlke 11

İlke 11: empati kur.

Harry apar topar evine akın edip mutfak önlüğünü üzerine geçirip yemek hazırlamaya başladı. Onu hayretle izleyen Louis birkaç dakikanın ardından konuşmaya başladı. "Kimseye yemek yapmadığını sanıyordum."

"Bu sabaha kadar ben de öyle sanıyordum. Bu özür yemeği Louis. Kendim hazırlamalıydım, hiç öyle bakma."

"Koskoca Harry Styles'ı pembe önlüğüyle mutfağında risotto için soğan keserken görmek pek sık rastlanacak bir durum değil. Şaşırmama izin ver."

"Lou duygusal konuşup beni ağlatmaya çalışma zaten soğan doğruyorum!" Harry elindeki bıçağı kesme tahtasına batırıp soğanları yarım bırakarak pirince geçti.

"Pilavı ben yaparım." Harry'nin elinden kesme tahtasını aldı. Soğanın gözünü yaşartmasından nefret ederdi ama bir şekilde yardım etmeliydi.

"Risotto'ya normal pilav muhamelesi yapma!" Harry onu uyardı.

Yeni bir tartışma başlangıcı sezen Louis havasında olmadığından alttan aldı, "telefonuna mesaj mı geldi Harry? Baksana belki Niall'dandır." Bakışlarını Louis'den telefonuna çeken Harry, "annemden. On iki saattir onu aramadığım için endişelenmiş olmalı." diyerek durumu açıkladı.

"Hiç ailenden bahsetmedin, anlatsana."

Meksika mutfağından yemekler yapmaya hazırlanan Harry anlatmaya başladı. "Ebeveynlerim Anne ve Des Styles. Bir kız kardeşim var adı Gemma -yakında evlenecek. Maalesef biraz uzakta Yorkshire'da yaşıyorlar ama ara sıra onları görmeye gidiyorum. Gemma evlenince buraya taşınacak. Daha sık görüşebileceğiz. Senin?"

"Dört kız kardeşim var. İsimleri neydi... unutup duruyorum." diye alay etti Louis, ikisi birlikte gülmeye başladı. "Lottie, Fizzy, Phoebe ve Daisy. Biliyor musun, Lottie'nin bir kız olduğunu gördüğümde yıkılmıştım." Telefonundan çıkardığı bir doğumhane fotoğrafını Harry'ye teker teker ailesini tanıtarak gösterdi. "Annem Jay, babam Mark ve kız kardeşim Lottie."

"Gerçekten çok üzgün duruyorsun." Lottie'nin doğduğu gün ailesiyle, Louis'nin yüzü asık, fotoğraf çektirmişlerdi.

"Aslında iyi ki oğlan olmamış. Evdeki tek erkek olmayı seviyorum." Harry'nin gülümsemesi düşünce babasını sormak istediğini ama Louis'nin üzülmesine sebep olacağından sormadığını biliyordu. "Mark benim biyolojik babam değil ama onu annemle ayrılmalarına rağmen seviyorum, onun soyadını taşıyorum." Louis bütün olanları aşmıştı.

"Annen peki nerede yaşıyor" diye sordu Harry, Louis'nin gözlerine bakıp gülümseyerek. "Doncaster. Çoğu zaman hiç durmadan yanlarına giderim. Arada da onlar geliyor. Özlemimizi böyle gideriyoruz."

"Umarım onlarla tanışabilirim."

"Tabii tanışırsın. Seni çok severler, özellikle Lottie."

"Neden özellikle o?"

"Senin gibi asi olduğu için." Louis her seferinde onu güldürmeyi başarıyordu ve Harry ona bağlandığının farkında değildi.

Planlarım dışında olan duygusal bir bölüm oldu. Üzgünüm.