Principle Problems

İlke 8

İlke 8: konforundan ödün verme.

Harry'nin ısrarları üzerine, saat çok geç olduğundan Louis kendi evine gitmemiş bir akşam orada kalmıştı. Yardımcılarının hazırladığı kahvaltıyı -her ne kadar Harry yemek yapmayı çok sevse de annesi hariç kimseye hazırlamazdı- yerken Louis hakkında birkaç bilgi öğrenmişti. Köpekleri kedilere tercih ettiğini, en sevdiği rengin kırmızı olduğunu, yemek yapmaktan nefret ettiğini, en sevdiği araba markasının Audi, yani kısaca Harry'nin zıttı olduğunu öğrendi. Harry kedici ve sıkı bir Mercedes hayranıydı. Öyle ki onda, son on yılın her model Mercedes'i vardı.

"Söylesene Harry, Formula 1 hakkında ne biliyorsun?" diye sordu Louis kahvaltının hemen ardından havuz kenarında kahve içerlerken.

Harry düşündü. Hiçbir şey bilmiyorum diyemezdi. "Senin ve Lewis Hamilton'ın pilotu olduğunu." Louis gülerek alay etti. "Başka?"

"Zayn de sizden." demesiyle Louis'nin kahvesini şemsiyeli masaya koyması bir oldu. "Ayrıca ikiniz de Ferrari'desiniz. Ama Hamilton Mercedes'te."

"Sadece Hamilton'ı biliyorsun, değil mi?" Gülmemek için zor duran Louis sinirlerini bozuyordu.

"Liam, Hamilton fanı ve her dakika ondan bahsettiğini varsayarsak evet sadece onu biliyorum." Kahvesinden son yudumu alıp bir tık sesiyle yerine bıraktı. "Liam arkadaşım" dedi sakince.

"Bizden bahsetmemiş olması üzücü." Harry omuz silkti. Belki de bahsetmişti ama çok sıkıldığından nöronları duymamak üzere kapatılmıştı.

"Maç tarihleri ne zaman?"

"Şubatın sonu. İzlemek istersen ilk benim haberim olsun." Harry'ye göz kırptı. "İzlemek isterim" hiç vakit kaybetmeden söyledi. "Gerçekten mi?" Mavilerinin parladığını görebiliyordu Harry.

"Sen varsan izlemeye gelirim tabii." Şubatın sonuna daha dört ay vardı. Heyecandan ölmemeyi başarırsa izlemeye gidecekti.

"Ben şubat ortalarında Avusturalya'da olmayı planlıyorum. Sen de istersen birlikte uçabiliriz." Özetle birlikte on beş günlük bir tatil yapacaklar gibi görünüyordu.

Özel jetle mi uçacağız diye düşünüyordu ki Louis aklındaki soru işaretlerini yok etti. "Özel jetle gideriz, senin konforuna uygun şekilde."

"O zaman uçuyoruz."

"Uçuyoruz."