𝓞𝓷𝓾𝓷 𝓸𝓵𝓪𝓷-𝓣𝓪𝓻𝓽𝓪𝓰𝓵𝓲𝓪

𝓑𝓸𝓵𝓾𝓶 𝓾𝓬:𝓒𝓱𝓲𝓵𝓭𝓮

Northland Bank'e adımını attığın anda orasının ne kadar sessiz olduğunu anladın sadece mora ve kağıt sesleri bu koca odayı dolduruyordu etrafa bakındığında etrafın ne kadar güzel olduğunu düşünmeden edemedin, gözlerini odada gezdirirken aradığın kişi ile göz göze gelmen uzun sürmedi.

"Yine sen?" Turuncu saçlı çocuk gülümseyerek yanına geldi bir süre seni süzdükten sonra elini uzattı. "Childe." Başta ne dediğini anlamamıştın ama bunun adı olduğunu anlayınca hafif bir afalladın kafanı sallayıp aynı şekilde sen de elini uzattın elleriniz birbirine değdiğinde içtenlik ile gülümsedi. "Y/N memnun oldum." Childe elini çekmedi senin gözlerinin içine bakarak sana daha da yaklaştı aranızda ki mesafeyi nerdeyse yok ederek öylece durdu.

"Senin hakkında duymuştum." Kafan karışmıştı Liyue'de pek bir kişileri tanımıyordun genelde evinde durup derslerin ile ilgileniyordun veya Hu Tao'lar ile buluşuyordun. "Nasıl yani?" Childe kıkırdadı ellerini cebine koyarak tek ayağının üstüne geldi topuğuna ağırlığını verip geri çekildi. "Akıllı güzel ve güçlü diye duymuştum." Sözleri ile kızarmadan edemedin herkes akıllı olduğunu söylerdi ama kimsenin sana güzel veya güçlü dediğini duymamıştın.

"Kimden duydunuz bunları?" Childe bir kaç saniye durdu arkasına dönüp arkasında duran maskeli adama el salladı cevap vermeden elini senin beline koyup sizi bankanın dışına doğru yönlendirdi. "Kuşlar." Kıkırdadın onun dokunuşuna aldırmadan ona baktın.

Asla rahatsızlık göstermeden ellerini önüne topladın. "Ne güzel kuşlarmış."

Childe sizi Liyue' nin asla gitmediğin yerlerine götürürken aranızda geçen muhabbet asla kesilmiyordu çok fazla şeyden çok fazla konudan konuşuyordunuz asla bitmeyen muhabbetiniz sonunda etrafı çiçekler ile kaplı bir dağa çıktığınızda son buldu Childe arkanızda duran ağaca yaslanıp gün batımına doğru bakmaya başladı sen ise ondan biraz uzağa gidip uçurumun kenarına oturdun.

"Childe, burada ne yapıyorsun." Childe bir süre soruna cevap vermedi aranızda ki sessizlik büyürken Childe sonunda laflarını toparlayıp konuşmaya başladı. "Buralı olmadığımı nasıl anladın?"

Kıkırdadın çok belli olduğu aşikardı belinde ki Vision'u giydiği kıyafetler konuşma tarzı yürüyüş tarzı ve yaptığı espiriler hepsi Liyue dışındandı. "Kuşlar söyledi." Childe kahkaha attı ona bakmasamda sana baktığına emindin içinden garip bir ürperti geçti sen bacaklarını boşlukta sallamaya devam ederken Childe ise seni izlemeye devam ediyordu.

"Oyuncak satıyorum." Aniden kafanı ona çevirdin dalga geçmesini veya şaka olduğunu söylemesini bekledin ama yüz ifadesi tamamen ciddiydi "Oyuncak mı?" Childe kafa salladı gerçekten ciddiydi buraya oyuncak satmak için geldiğine inanaman biraz zamanını adlı onun gibi birinin asla oyuncak satıcısı olduğunu tahmin edemezdin.

"Inazuma'dan Liyue'ye oyuncak satmak için mi geldin?" Childe kafasını salladı bu hiç beklemediğin bir cevaptı, ama daha fazla sorgulamamaya karar verdin ayağa kalkıp üstünü silkeledinten sonra dağdan inmeye koyuldun. "Sonra görüşürüz madem."

Childe'da aynı şekilde kafa ayağa kalktı ama yerinden kıpırdamadı ağaca yaslanıp gidişini izledi.

"Y/N!"

Arkanı dönüp Childe'a baktın gülümseyerek sana bakıyordu. "Yarın burada buluşalım mı?"

Gülümsedin. "Tabiki."