Büyüsüne kapıldıkları ortamın etkisiyle dudakları ortada buluştu.
Çok kısa bir öpücüktü ama etkisi çok büyüktü. Yavaşça birbirlerinden ayrıldıklarında genç çocuk konuştu.
"Hyunjin."
•Hyunlix
•Minific
•Düzyazı+ biraz texting
Hyunjin'i tekrar görüşünün üzerinden üç gün geçmişti. Arkadaşlarını kendi evine davet etmiş, onların gelmesini bekliyordu. İçecekleri şeyleri hazırlarken ise söylenip duruyordu kendine.
"Nasıl, nasıl sormam?"
İç çekti.
"Aptalsın Lee Felix. Sen tam bir aptalsın!"
Zil sesi yankılandığında kapıya doğru gitti. Kapıyı açtığında arkadaşları Felix'in üstüne atlamıştı. Felix'in Hyunjinle konuştuğunu hatta numarasını bile aldığını düşünüyorlardı.
"Kutlama için atıştırmalıklar aldık!"
Jeongin büyük bir hevesle söylediğinde Felix kafasını eğdi. Üç gün boyunca arkadaşlarına bu konuyu açmamıştı. Evine çağırıp anlatmayı planlıyordu.
"İçeri geçin hadi."
Felix'in bu durgun halini gören Jeongin'in hevesi tabiki kursağında kalmıştı. Hepsi içeriye geçip koltuğa oturduklarında Felix lafa girdi.
"Hyunjinle konuşmadım. Yani konuştuk ama ben o heyecanla sormayı unuttum. Hatta sormayı bırakın kelimeleri bile toparlayamıyodum."
Seungmin Felix'e dehşetle baktı.
"Şaka yapmayı kes Felix."
"Şaka değil gerçekten sormadım, soramadım."
Jeongin şiddetli bir şekilde ofladığında Seungmin hayıflanmaya başlamıştı bile.
"Cidden Felix, üç hafta boyunca göremediğin için krizlere girdin. Şimdi bize, onu tekrar şansına görmüşken hiçbir şey sormadığını mı söylüyorsun?"
Sarışının gözleri dolduğunda Jisung yanına oturup sıkıca sarıldı arkadaşına.
"Tamam Seungmin, ona bu kadar yüklenme. Bende Yeurobunla konuşurken böyle olabiliyor. Bazen dilim tutuluyo ve saatlerce onu izleyesim geliyor."
Yeurobun'un ismini duymaya katlanamayan Jeongin gözlerini devirdi. Bunu Jisung görmüş ve sinirlenmişti. Arkadaşının flörtüne karşı olan nefretini bir türlü anlayamamıştı.
"Bir sorun mu var Jeongin?"
"Her konuyu Yeurobun'a bağlamak zorunda mısın?"
"Kırıcı oluyorsun Jeongin, sözlerine dikkat et!"
"Kırıcı falan olduğum yok! Ne saçmalıyorsun Jisung? Sadece düşüncemi belirttim."
Jisung sinirle ayağa kalktı ve kapıya doğru yöneldi. Montunu eline aldığında Seungmin aceleyle Jisung'un yanına ilerledi.
"Jisung ne oluyor? "
"Burda daha fazla kalırsam Jeongin'in kalbini kırıcam."
Jisung kapıyı açtı.
"Felix'e fazla yüklenmeyin. Söylenmek yerine yanında ol Seungmin. Biliyorsun, fazla duygusal bu konularda."
Jisung'un bu ani çıkışını anlamayan Seungmin, ortamı daha fazla germemek için bir şey demedi. İçeriye döndüğünde kafasını elleri arasına hapsetmiş bir Jeongin ve ağlamaya başlayan bir Felix gördüğünde bu gecenin zorlu geçeceğini anlamıştı.
. . . .
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
