10

301 30 26
                                    

Üçümüz salona geçtiğimiz zaman, Shinichiro elinde 3 tane kutu ile durmuştu. Mikey gülümsedi ve deli danalar gibi kutuya koştu.

Shinichiro bir şey demeden hepimizin kutusunu verdi. Emma ve Mikey yerde oturduğu zaman ben koltukta oturdum.

Shinichiro:
Açın bakalım.

Diğerleri kutularını açmaya çalışırken, ben de kendi kutumu açtım. İçinde uzaylı bir peluş, kalpli bir kulaklık ve bir kolye.

Bu Luna'nın kolyesi.. Shinichiro ve Luna sevgili oldukları zamandan beri kalma bir kolye. Luna bunu hiç bir zaman boynundan çıkarmamıştı.

Luna'ya gerçekten yakışan bir kolyeydi. Aslında.. Luna'ya her şey yakışıyordu.

Shinichiro kolyeyi eline aldı ve yavaşca saçlarımı geriye doğru çekti

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Shinichiro kolyeyi eline aldı ve yavaşca saçlarımı geriye doğru çekti. Bir şey demeden kolyeyi takmasını bekledim.

Shinichiro:
Çok yakıştı.

"Teşekkürler.."

Shinichiro gülümsedi ve saçlarımı karıştırdı. Bir şey demeden kolyeye dokundum ve gülümsedim.

Daha sonra kafamı kaldırdım ve  diğerlerinin hediyelerine baktım. Emma için bir ayıcık ve Mikey için uçak maket. 

Mikey:
İSTEDİĞİM UÇAK.

Emma:
İstediğim ayıcık.

Shinichiro ikisine gülümsedi ve Emma'nın saçlarını karıştırdı.

Shinichiro:
Beğenmenize sevindim.

Bunu der demez kapı çalmaya başladı. Shinichiro ayağa kalktı ve kapıyı açmaya gitti. Yavaşca kolyemi tişörtüm içine koydum ve kimin geldiğine baktım.

İçeriye Wakasa, Takeomi, Benkei, Sanzu ve Senju girdi. Sanzu ve Senju, Shinichiro'ya selam dedikten sonra yanımıza geldiler.

Wakasa beni görünce gülümsedi ve eli ile bana "gel" yaptı. Kutumu yere bıraktım ve Wakasa'nın dediği odaya geçtim. Wakasa gülümsedi ve çantamı bana uzattı.

Wakasa:
Al bakalım.

Bir şey demeden Wakasa'nın elinde olan çantamı elime aldım. İçine baktığımda koyduğum bir miktar para ve telefonum vardı.

Wakasa:
Shinichiro hediyesini verdi mi?

Yavaşca kafamı salladım ve çantamı kapattım. Yavaşca kolyemi gösterdim. Wakasa gülümsedi ve saçlarımı karıştırdı.

Wakasa:
Bu kolyenin Luna'dan başka birisine yakışacağını düşünmemiştim. Ama yanılmışım.

Bunu duyduğum zaman gülümsedim ve kolyeyi geri tişörtümün içine koydum. Tam o sırada Wakasa elinde olan küçük poşeti bana uzattı.

"O ne?"

Wakasa:
Boş olduğun zaman açarsın.

"Tamam"

Wakasa:
Hadi şimdi odaya.

Kafamı salladım ve poşeti çantama koyduktan sonra diğerlerinin yanına gitmek için odadan çıktım.
O günden sonra Sanzu ve Senju ile eskisi gibi olmadık. Yani pek yakın değildik.

Birden kapı açıldı ve içeriye Baji girdi. Baji, beni görünce yanıma geldi ve bana sarıldı.

Baji:
Nasılsın?

"İyiyim, sen?"

Baji:
Ben de iyiyim. Kapıyı açık kalmıştı kapattım.

"Anladım. Hadi gel"

İkimiz salona geçtik ve ben bir köşede oturdum.

Baji:
Oha uçak çok havalı.

Sanzu:
Hem de yeni çıkanlardan.

Mikey:
Bu bana Shinichiro'nun hediyyesi. Odama koyduktan sonra geleceğim.

Diğerleri kafasını salladığı zaman Mikey gülümseyerek odasına çıktı. O sırada Baji gülümseyerek Emma'ya döndü.

Baji:
Senin ayıcığında çok tatlı, Emma.

Emma:
Teşekkürler, Baji.

Senju:
Bence, Mikey'in uçağı daha iyi.

Emma bir şey demeden yavaşca omuzunu silkti.

Sanzu:
Sana da aldı mı, Raven?

Bir şey demeden kafamı salladım ve hediyeleri gösterdim.

Senju:
Neden sana üç tane hediye?

"Kolye ablamın"

O sırada Mikey koşar adımlarla yanımıza geldi.

Baji:
Mikey geldiğine göre, hadi bahçeye çıkalım.

"Benim başım ağrıyor. İyi eğlenceler"

Baji:
İyi misin? Yanında kala bilirim.

"Hayır, hayır. Gerekmez"

Gülümsedim ve Mikey'in odasına çıktım. Bu 1 hafta içinde kalmam için Mikey bana odasını vermişti.
Mikey'in odasında olan terasa çıktım ve gökyüzünü izlemeye başladım.

10 dakika sonra kapının açılma sesi ile arkama döndüm. Perde yüzünden ben gözükmüyordum ama kimin geldiğini göre biliyordum. Senju?..

Senju, Mikey'in uçağını eline aldı ve biraz oynamaya başladı. Bir şey demeden öylece onu izliyordum.

Birden uçak elinden düşmüştü. Bir şey demeden kırılan uçağa ve Senju'ya baktım. Senju korku ile uçağa bakıyordu.

Tam o sırada kapı açıldı ve içeriye Mikey girdi. Mikey yerde kırık uçağı görünce bir şey demeden Senju'ya baktı.

Senju:
Mikey..

Mikey:
Bunu kim yaptı?

Senju:
Ah, galiba Sanzu.. Su içmeye geldiği zaman yapmış olmalı.

Sanzu mu?.. Mikey bir şey demeden hızla odadan çıktı. Senju son kez uçağa baktı ve Mikey'in peşinden gitmeye başladı.

Hızlıca ayağa kalktım ve çocukların yanına indim. Emma ve Senju kapının ağzında durmuş diğerlerine bakıyordu.

Yavaşca yanlarından geçtim ve bahçeye çıktım. Sanzu yerde oturmuş, Mikey ise önünde durmuştu. Baji'ye baktığım zaman bana anlamsız gözler ile bakıyordu.

Yavaşca Baji'nin yanına gittim ve Mikey'e baktım. O sırada Mikey, Sanzu'ya tekme atmaya başladı.

Baji bir şey demeden beni arkasına aldı.

Birden Mikey yere eğildi ve Sanzu'nun önünde durarak ağzını tuttu. Baji hızla gözlerimi kapattı.

Duyduğum tek şey Sanzu'nun bağırış sesleri olmuştu. 

★1 ay sonra★

Bu 1 ay içinde çok şey olmuştu. Sanzu hastaneden çıkmıştı, gerçek baba ve abimi görmüştüm. Ve onlarla birlikte gitmeye karar vermiştim.

Sonuçta her zaman, Shinichiro'ya yük olamazdım. Bakması gereken 2 kardeşi ve büyük babası var.

Araba durduğu zaman düşüncelerimi bir kenara koydum ve arabadan indim.

Gitmeden önce herkese hediye almak istemiştim. İşte bu yüzden gerçek abim, Yuki ile alışveriş merkezine gelmiştik.

En azından zengin bir aileye sahibim..

Karışıklık?✯Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin