★2 gün sonra★
Mikey önden yürürken, ben ve Draken arkadan yürüyorduk. Mikey, Takemichi denen çocuğa taktığı için şimdi o çocuğu aramak zorundayız.
"Takemichi'nin hangi sınıfta olacağını nereden bilelim ki?"
Mikey:
Hepsini arayalım.
"Salak mıyız biz?"
Mikey:
Değil miyiz?
"Ben değilim"
Mikey:
O yüzden aramaya başlayalım.
Gözlerimi devirdim ve başka sınıflara bakmaya başladım. Takemichi denen çocuktan çıt çıkmadığı için ikinci kata doğru gitmeye başladık. Okula göz atarken karşımıza 10 tane çocuk dikildi.
Draken:
Böldüğünüze değse iyi olur.
Ve 3 dakika geçmeden Draken hepsini yere sermişti. Mikey ve ben umursamadan sınıflara bakmaya devam ettik.
Draken:
Onu buldum.
Duyduğum şey ile baktığım sınıftan çıktım ve Draken'in yanına gittim. Mikey ise çoktan Takemichi'yi sınıftan çıkarmıştı.
Mikey:
Hadi takılalım Takemichy.
Görende gelin kaçırdığımızı sanacak.. Takemichi bir şey demeden önce yerde yatan 10 tane çocuğa baktı.
Takemichi:
B..burda ne oldu böyle?
Draken:
Canımı sıktılar ben de indirdim. Dizilin lan.
Çocuklar yüz üstü uzandıkları zaman, Mikey ve Draken hepsinin üstünden yürümeye başladı.
Luna burada olsaydı kesinlikle ikisini de azarlardı. Bir şey demeden Takemichi'nin kolundan tuttum ve yürümeye başladım.
Birinci kata indiğimiz zaman ellerimi çektim ve cebime koydum. Çıkış tarafa geldiğimiz zaman bir kız sesi ile yerimizde durduk.
?
Durun bakalım.
Hepimiz hızla arkamıza döndük. Pembe saçlı bir kız üstümüze geliyordu. Biz şaşırmıştık ama Takemichi'nin suratı biraz şaşırmış gibiydi?
Takemichi:
Hina?
Draken:
Sen kimsin lan?
Adının Hina olduğunu öğrendiğim kız bir şey demeden yaklaştı ve Mikey'e tokat attı. Herkes arasında derin bir sessizlik olmuştu. Bunu ben de beklememiştim..
Hina:
Takemichi her gün yara bere içinde geliyor. Artık yeter. Gidelim Takemichi- kun.
Hina, Takemichi'nin kolundan tuttuğu sırada, Draken Hina'nın kolunu tuttu.
Draken:
Öylece gideceğini mi zannettin?
Hina'ya baktığım zaman titriyordu. Korkuyor ama belli etmiyordu. Aptal olmayan herkes korktuğunu bilir. O sırada Takemichi, Draken'in kolunu tuttu.
Herkeste bir birinin kolunu tutuyor..
Draken:
Ne yaptığını zannediyorsun lan.
Takemichi:
Hina'nın kolunu bırak.
Draken, Takemichi'nin kolunu tuttu ve ciddi ifadesini korudu.
Draken:
Ne dedin duyamadım?
Takemichi:
Hina'nın kolunu bırak dedim piç kurusu.
Mikey:
Ah, yazık oldu. Arkadaş oluruz sanmıştım. Şimdi nasıl ölmek istersin?
Gözlerimi devirdim ve bir adım öne çıktım.
"Mikey"
Takemichi:
Şartım var.
Mikey beni umursamadan Takemichi'ye baktı.
Mikey:
Şart?
Takemichi:
Hina'nın kılına zarar gelmeyecek.
Mikey:
Saçmalık.
Mikey Takemichi'ye yumruk atmak üzereyken durdu.
Mikey:
Şaka yapıyorum.
★★★★★★★★★★★★★
20 dakika sonra hepimiz okulun önünde durmuştuk. Hina'ya gerçek durumu açıkladığımız için şimdi özür merasimini dinliyorum.
Bakışlarımı Hina'nın üstünden çektim ve Mikey'e bakmaya başladım. Gerçekten anlatılması zor biri..
Ama anlatmam gerekirse resm diye anlatırım. Özenle çizilmiş ama anlaşılamayan bir resm.
Belki de bu yüzden imkansız onu anlamak.
O sırada Mikey bana döndü ve gülümsedi. Bir şey demeden önüme döndüm. Özür merasimi bittiği için Draken geldi ve bisiklete oturdu. Ben ise Draken'in arkasına.
Mikey, Takemichi'nin koluna vurduğu sırada Takemichi öne oturdu. Mikey ise bir şey olmamış gibi Takemichi'nin arkasına oturdu.
Gitmeden önce gülümsedim ve Hina'ya el salladım.
10 dakika sonra her zaman Mikey ve Draken ile geldiğim yere gelmiştik. Mikey her zaman yaptığı gibi otların üstünde uzandı. Ben ise Draken ile birlikte arkada durmuştuk.
Takemichi:
Neden buraya geldik?..
Mikey gülümsedi ve yeni bir çağ açmak istediğinden, Takemichi'nin Shinichiro abiye ne kadar benzediğini anlatmaya başlamıştı.
Mikey:
Hatta şu sevgilin abimin sevgilisine benziyordu.
Gülümsedim ve kafamı salladım.
"Dövüş bilmezdi ama konu sevgilisi olunca canavar gibi olurdu ablam"
Mikey:
Abim kavgalarda hep kaybederdi. Ama asla pes etmezdi. Tıpkı senin gibi..
★★★★★★★★★★★★★
Baji yerde oturmuş ramem yerken, ben bu gün olanları anlatıyordum.
"Ama ne tokattı be. Keşke orada olsaydın"
Baji:
Sümüklü velet için başka bir okula gelmek benlik değil.
Gözlerimi devirdim ve Baji'nin yanında yerde oturdum. Eskiden bu parkta sadece ikimiz değil, Kazutora'da olurdu.
"Kazutora'nın çıkmasına az kaldı"
Baji:
Eskisi gibi olacağımızı sanmıyorum.
Biraz duraksadım ve kafamı salladım.
"Sadece bizimle konuşuyor. Fark ettiysen bizimle bile arasına mesafe koydu piç"
Baji:
Son 1 haftadır kimseyle konuşmak istemiyor.
"Benim, Mikey'i sevdiğimi söyledin mi ona?"
Baji:
Kesinlikle hayır.
"Mikey ile arası bozuk ya.. Belki o yüzden bana bozulmuştur"
Baji:
Uzaylı mı yedi beynini?
"Sen sanki çok zekisin. Sınıfta kalmış oç"
