14

268 29 44
                                    

Zaman hızlı geçiyor, Luna. Mikey'in doğum gününe 2 ay kalmıştı ve ben hâlâ ona ne alacağımı bilmiyorum.

Belki bir dorayakili yastık veya başka bir şey.

Bunları sana sormam anlamsız, değil mi? Hayatta yoksun ve cevap almayacağım bile bile sana soru soruyorum.

Kazutora:
Bence anlamsız değil.

Duyduğum ses ile arkama döndüm ve elinde papatya ile bana bakan Kazutora'yı gördüm.

Kazutora:
Papatya seviyormuş diye duydum.

Kafamı salladığım zaman, Kazutora gülümseyerek yanıma geldi ve papatyayı mezarın üstüne koydu.

Kazutora:
Burada olduğunu Baji söyledi.

"Bazen geliyorum ve boş boş konuşuyorum işte"

Kazutora:
Bence soru sormak anlamsız değil.

Biraz duraksadım ve Kazutora'ya baktım.

Kazutora:
Soru sorduğun zaman içinden ne geçiyorsa onu yapmalısın.

"O zaman Mikey'e dorayakili yastık alacağım."

Kazutora gülümsedi ve kafama vurduktan sonra ayağa kalktı. Ben de ayağa kalktım ve Kazutora ile birlikte tapınağa yani diğerlerinin yanına gitmeye başladık.

10 dakika sonra tapınağın arkasında durmuştuk. Baji cebinden göz bandı çıkardığı zaman gülümsedim.

"Napıyorsun?"

Baji:
Görürsün. Hadi değerleri defolun.

Kazutora:

Nasıl da samimi, canım benim.

Pah, Kazutora, Mikey, Draken ve Mitsuya gittiği zaman Baji ile yalnız kalmıştım.

Baji:
Şimdi bunu gözüne sok.

"Niye?"

Baji:
Kızım tak işte.

Biraz duraksadım ve içimden bildiğim tüm duaları okuyarak göz bandını taktım. Baji bekletmeden kolumdan tuttu ve beni diğerlerinin yanına götürdü.

Baji:
Tapınağın önüne geldik. Açıyorum, hazır mısın?

"Evet, aç"

Baji gözümü açtığı zaman önümde diğerleri ve Mitsuya'nın motorunun aynısından vardı.

Pah:
Sürpriz desenize oğlum.

Kazutora:
Happi böztey tu yu

Draken:
Doğum günü şarkısı söyle demedik.

"Lan bu fıstık benim mi?"

Baji:
Yok benim.

Gülümsedim ve hızla motorun yanına gidip bakmaya başladım.

"Hayalimin motoru"

Mikey:
Onun için aldık. Evet biliyorum mükemmelim. Söylemeye gerek yok.

"Bu çok pahalı oğlum nasıl aldınız?"

Pah:
Pek aldık sayılmaz ya.

Bunu duyduğum zaman biraz duraksadım.

"Dur.. çaldınız mı lan?"

Baji:
Ay utanmasa bizi tecavüz edecek.

Mitsuya:
Shinichiro'ya teşekkür edersin. Eksik parçaları o tamamladı. Biz sadece biraz para topladık.

★20 dakika sonra★

Motor konusu bittiği zaman, Konu Kazutora'nın Kara Ejderler tarafından dövüldüğünü konuşmaya başladık.

Baji: Çete mi kursak ya?
Raven: Çete mi kursak ya?

Draken:
Nasıl yani?

"Açık değil mi? Bir birimizi korumak için bir çete işte.

Baji:
Kısaca "Birimiz hepimiz, hepimiz birimiz için".

Mitsuya:
Kulağa hiç fena gelmiyor.

Pah:
Ben dünden varım.

Gülümsedim ve elimi Kazutora'nın omuzuna koydum.

Baji:
Kimin ne olacağı belli zaten.

Baji pozisyonları açıklarken hepimiz sessizce dinliyorduk.

Mikey: Lider.
Draken: İkinci lider.
Ben: Üçüncü Lider.

Baji: İlk bölük lideri.
Mitsuya: İkinci bölük lideri.
Pah: Üçüncü bölük lideri.
Kazutora: Dördüncü bölük lideri.

"Peki çete ismi?"

Mikey gururla ayağa kalktı ve gülümsedi.

Mikey:
Tokyo Manjiro çetesi.

Hepimiz Mikeye "ciddi misin" bakışı atarken gözlerimi devirdim ve ayağa kalktı.

"Onun yerine kısaltma olarak "Toman" ismine ne dersiniz?

Draken:
Tokyo Manjiro'dan iyidir...

★2 ay sonra★

Motorumu hızlıca Sano'ların bahçesine park ettim ve kapıyı çaldım. Her zaman ki gibi Emma kapıyı açtı ve bana sarıldı.

İçeri girdiğim zaman salona geçtim. Her zaman olduğu gibi Wakasa, Benkei, Takeomi ve Shinichiro oturmuştu. Gülümsedim ve el salladım.

"Selam, köleler"

Shinichiro:
Hoş geldin, Raven.

"Hoş buldum Shin, Waka ve diğerleri"

Benkei:
Ulan 21 kızın reddettiği Shinichiro gibi sevilmedik be.

Bunu duyunca

Wakasa:
Kendi adına konuş. Altımda olmak isteyen yüzlerle kadın var.

Bunu duyunca ben güldüm, Shinichiro ise kenarda olan yastığı Wakasa'nın yüzüne attı.

Shinichiro:
Çocuğun yanında doğru konuş lan.

"Eh, alıştım diyelim. Neyse hadi sonra görüşürüz köleler"

Gülümsedim ve salondan ayrılarak Emma'nın yanına gittim.

"Söyle bakalım, bu akşam kimin hakkında konuşuyoruz? Yine mi Draken, yoksa okulda olan aptallar hakkında mı?"

Emma:
ikisi de desem? Ama bence şimdi yemek yiyelim çünkü cidden açım.

"O zaman mutfağa gidiyoruz"

İkimiz mutfağa geçip kendimize bir şeyler hazırlarken, Shinichiro bizi çağırmaya başladı. Emma ile mutfaktan çıkıp yanına gittiğimiz zaman hepsi montunu giyinmişti.

Shinichiro:
Emma sen gidip Mikey'in ne yaptığına bak. Raven, ben gittikten yarım saat sonra falan sana mesaj yazacağım ve sen de Mikey ile birlikte dükkana geleceksin. Anlaşıldı mı?

Emma:
Tamamdır.

Emma gülümseyerek yukarı kata çıktı. İçime giren garip hiss ile biraz duraksadım. Luna öldüğü zamanda böyle olmuştum.

Shinichiro:
Raven, iyi misin?

Gülümsedim ve kafamı salladım.

"İyiyim... Sadece içimde garip bir his var"

Shinichiro:
Merak etme bir şey yok.

Kafamı salladığım zaman Shinichiro gülümsedi ve saçlarını karıştırdı. O sırada Emma yüzünde ki gülümseme ile aşağı indi.

Emma:
Doğum günü için kiyafet seçiyor.

Shinichiro:
Anladım. Tamam o zaman siz uslu uslu yemeğinizi yiyin ve dediklerimi unutmayın.

Emma:
Peki, abi.

"Görüşürüz Shinichiro"

Karışıklık?✯Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin