Good Old-fashioned lover boy

376 46 26
                                    

Psikoloğa gitmemin üzerinden 20 gün geçti. Masamım üzerinde herhangi bir ilaç yoktu aksine üzerinde birden fazla bileklik vardı. Hepsi aşk ile kavrulmuş bir tutam kızıl saçın kendi elleri ile ördükleriydi. Giyebileceğim her tür kıyafet için başka başka bilekliklerdi. Fakat ben her gece birisini alıp öpüyordum. Öperken çoğunlukla ağlıyordum. Onu kaybetmek istemiyordum. Bu halimi Odasaku bey görseydi sonum bakırköy olabilirdi.

Eskisi gibi olmak istemiyordum. Beni seven insanları kendimden uzaklaştırmak artık isteyecegim son şeydi. Kızıl saçlım ne kadar beni tanıdığını söylese de hayır tanımıyordu. Ona onu kaybetmek istemediğimi söylediğimde yüzüme sadece bakıp güldüğünü hatırlıyorum. Ne yalan söylesem bilemiyorum ama o güldüğünde gerçekten bütün zamanın durduğunu hissettim. Umarım o da benim gibi hissediyordur.

Bu halde ağlarken Chuuya görümtülü aradı. Bütün gözyaşlarımı silip aramayı cevapladım.

"bu saatte aradığım için üzgünüm. Kötü bir rüyaydı. Semi görmek istedim."
Gülümsedim. "Hadi ya nasıl bi rüyaymış sana beni aratan?"
Kızıl saçlım tekrardan ağlamaya başladı ve anlatmaya başladı "aptal dazai. Ölüyordun."
Duraksadım. Böyle bir şey düşünmemiştim. "Tüh nasıl ölüyordum?"
Ağlaması iyice hızlandı. Hıçkıra hıçkıra aglıyordu. "yüksek doz ilaçtan. Doktorlar intihar dedi. Gözümün önünde sadece ölü bedenin vardı."
"Ölü olmama rağmem gene de çekici miydim bari?"
Yüksek bir ses duydum "APTAL DAZAİ ŞAKA KALDIRACAK DURUMDA MIYIM SENCE?"
Daha yüksek sesle güldüm. "Evinde birileri var mı"
"Hayır yok sehirdışındalar hepsi. Neden sordun?"
"Bu kadar soru sorma hadi kapattım" dedim. Karşı tarafa bile izin vermeden kapattım.

Kendi evimden daha çok bildiğim bir eve gitmeye karar verdim. Ne kadar istemese de takip ederek bulduğum kişinin evine. Dışarısı soğuğun aksine bir ağustos gecesi kadar sıcaktı. Bu geceyi aklıma kazımak istedim.

Zili çaldığımda başta kimse çıkmadı fakat daha sonra karşımda elimde levye tutan bir ufak boy gördüm. Gülme krizine girdim.
"Ee tutacak mısın daha beni bu şekilde?"
Kızıl saçlım kapıyı tamamen açtı. "Sen söylemeden ben söyleyeyim bu saatte çiçekçiler kapalıydı. Bir tane alamadım ama söz bir dahakine 200 olur" Bana gözlerini dikerek baktı. "Dazai sayende 8 vazom da doldu ev botanik bahçesine dönecek yoksa" Ceketimi çıkarıp salona battaniyeye sarilmiş chuuyanın yanına gittim. "Ee uyumayacak mısın hadi ben o rüyadan sonra uyuyamam ama buraya kadar geldin bari uyu"
Güldüm. "Yoo gece yeni başlıyor" Dik dik bakan gözlerim saldırısına tekrar uğradım. "Dazai gece gece siktirtme belanı" Söylediğim şeyin anlamını yeni anlamıştım. "İçin fesat senin" Bağıra bağıra "DAZAİ" dediğini duydum. Evet gece daha yeni başlıyordu. Sabaha kadar Good old-fashioned lover boy dinleyebilir, dinerken dans edebilirdik. Aslında tam da onu yaptık. Sabah ne kadar yorgun olsak da asla unutulmayacak bir gece geçirdik.

ne kadar 404 kelime olsa da 700 kelimelik sözümü unutmadım arkadaslar zırlamayın onu da yaparım bir ara

ulan spotifyimizi calmislar-soukokuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin