|Ruhun Acı Çığlığı|

1.1K 81 15
                                    


Tarifsiz yalnızlıklar içinde yaşayıp gidiyoruz, özellikle en derin ve en önemli konularda hepsinden çok büyüyor yalnızlığımız...

Tarifsiz yalnızlıklar içinde yaşayıp gidiyoruz, özellikle en derin ve en önemli konularda hepsinden çok büyüyor yalnızlığımız

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Bölüm sonu görüşmek üzere... keyifli okumalar.

××

Kalbine gömülen her bir ceset ruhunu da çürütüyordu sanki. Yaşlanmış hissediyordu kendini. Öyle yaşlanmış ki hemde yüzündeki her bir tebessümü alıp götürüyordu  bu bitkinlik.

Neydi onu bu şekilde yavaş yavaş ama bir o kadar da süratle tüketen şey?

Neden ortada birşey yokken gücü canından çekiliyordu?

Bilmiyordu.

Bildiği tek şey ömrünün sonuna kadar içinde büyüyen bu kin ve nefreti kendiyle beraber koskoca çınar misali büyütecekti. Bundan emindi.

Sorun değildi neyseki. Annesinin yapamadığını daha doğrusu yapmak için gücünün yetmediği ne varsa, hepsini ama hepsini fazlasıyla yapacaktı. O annesinin kızıydı, sadece annesinin.

Ondan başka kimse onu yıkamazdı...

Düşüncelerinin ardı arkası kesilmezken dudakları aklının aksine sımsıkı kapalıydı birbirine. Nefesini serin havaya üfleyerek kendisine kafa eğen korumaya bir bakış attı.

Açılan bahçe kapısından içeri girerken müzik sesini bile bastıran ve kendisine doğru koşan minik dostunu gördü. Dudakları kıvrıldı usulca. Nihayet gelebilmişti.

Kulaklıklarını çıkararak bahçe masasının üzerine koydu ve eğilerek kendisine gelmesini bekledi.

"Oğlum!"

Yüzünü yalayan sibirya kurdu cinsi köpek, sahibini özlediğini göstermek istercesine kollarını omzuna koydu. Kendisi koşudayken gelmişti demek. "Hoşgeldin asi."

Cevap ise kocaman bir havlamaydı.

Kafasını okşarken ayağa kalktı. Bahçe kapısının yanında bekleyen korumalar onları izliyordu. "Ferhat?"

Bir adım öne çıkan korumayla gözlerini köpeğinden çekerek göz teması kurdu. "Durumunda ciddi birşey var mı?"

"Hayır Aden hanım. Durumu gayet sağlıklı. Kontrolleri de tam."

Kafasını 'tamam' dercesine sallarken bahçede koşan köpeğine son kez bakış atarak eve doğru ilerledi. Duş alıp şirkete geçmesi gerekiyordu.

Birkaç basamağı hızlıca çıktı, anahtarıyla kapıyı açtı. Saat daha erkendi. Belli ki çalışanlarda uyanmamıştı daha.

Sıcak bir duş alıp gergin bedenini gevşetse iyi olacaktı.

Ay'ın SessizliğiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin