Annem şöyle dedi;
- Asya, sen arkadaşlarını polise mi verdin?
Ona her şeyi anlattım. Ruh halim o kadar kötüydü ki, ona anlatmayı unutmuştum. Annem;
- İyi yapmışsın kızım, hak etmişler. Arkadaşın Duru için de çok üzüldüm. Emre'ye de oh olsun.
Biraz da olsa yüzüm gülmüştü.
Sonra, Emre'nün telefonda dediği şey aklıma geldi. Şöyle demişti;
" Benim, Cemre'nin ve Murat'ın hapis süreleri bitince yanına gelip senden sakladığımız sırrı açıklayacağız.
Bilmemem için o kadar uğraştıktan sonra bunu demesi çok garipti. Çok şaşırmıştım. Onu aradım.
- Alo
- Efendim Asya
- Bana hapis süreleriniz bitince yanıma gelip benden sakladığınız sırrı mı söyleyeceksiniz?
- Evet?
- Bu sırrı bilmemem için o kadar uğraştıktan sonra bunu söylemen sence de garip değil mi?
- Evet Asya. Ama doğru zamanın geldiğini düşünüyorum.
- Çok merak ettim. Polise gidip sizin suçsuz olduğunuzu falan mı söylesem (!)
Espri yapmıştım, zaten böyle bir şeyi asla yapmazdım, çünkü hak ediyorlardı.
- Haha, bu çok iyi olur.
- Espri yaptığımı anlaman iyi oldu şapşal.
- Asya, bu arada beni telefondan sık sık arama, hapis görevlileri kızıyor, zar zor veriyorlar telefonu, vermeleri için yarım saat yalvarıyorum.
- Telefonu neden bu kadar geç açtığın belli oldu. Tamam, çok sık aramam.
- Bu arada, geçen konuşmamızda sesin ağlıyor gibi geliyordu, nedenini söylememiştim. Hadi, anlat şimdi.
- Babam..
Sesim yine ağlamaklı çıkmıştı. Gözlerim dolmuştu.
- Ne oldu babana?
- Buraya geleceği uçak düştü...
- NE!?
- Maalesef öyle..
- Bu konuyu kapatalım,kendini daha çok yıpratmanı istemem.
- Peki.
- Hapishaneden çıkınca sana sırrımızı açıklayacağız, heyecanlı mısın?
Kalbimin daha hızlı attığını hissettim.
- EVET!
- Asya sakin ol, bu kadar bağırmana gerek yok.
Gülerek söylemişti bunu.
- Tamam, haklısın.
- Asya, kapat hadi, hapis görevlisi başladı beni azarlamaya.
Gülerek;
- Tamam, hadi görüşürüz!
- Görüşürüz.
Bu dediği şey, benim için bir ipucuydu. Onlar hapisten çıktıktan sonra, benden sakladıkları sırrı açıklayacaklardı. Buna kendimi hazırlamalıydım. Her şeye karşı hazırlıklı olmalıydım. Bu yüzden bu, benim için bir uyarı gibiydi. Dikkatli olmalıyım.