sumi, "jaerin dönmedi. ne yapacağız? kapılar kapanmış olmalı. okulun dışında mıdır ki?" diyen endişelenmiş saphire'yi izledi, parmaklarıyla oynuyordu.
bir şey demedi, tam olarak onları tanımamıştı daha ama jaerin'in kontrol gününe kasıtlı olarak geç kalacağını da düşünmüyordu, ne de olsa o odanın en düzenli kişisiydi.
ayrıca jaerin ne kadar kaba olsa da sumi'ye çoğu konuda yardımcı oluyordu. onun davranış şekli böyleydi. yujin de endişeyle jaerin'e ulaşmaya çalışıyordu, büyüyle. sumi ise cam kenarı yatağında rahatça yatmış dışardaki dolunayı izliyordu.
tık, tık.
sumi duyduğu tıkırtıyla etrafına bakındı ama saphire ve yujin aynı şekilde görünüyorlardı.
pencerenin dış kısmında bir el olduğunu görünce anında dışarı baktı ve jaerin'in yüzünü gördü. "ne?" diye tepki verdiğinde yujin ve saphire de yanına gelmişti. pencereyi açıp kızı içeri çekmişlerdi ama arkasında ipe asılı kalan sunwoo'yu görünce hepsi şaşırmıştı.
"ne işin varㅡ" dediğinde jaerin hemen öne atladı, "benim yüzümden burada."
sunwoo'yu da elinden tutarak yukarı çektiklerinde onu saklayacak bir yer aramışlardı ama odaları o kadar barizdi ki her taraftan belli olurdu.
"ışınlama? sangyeon'un yaptığından." dediğinde sunwoo başını iki yana salladı, "asla olmaz! acil durum olmadığı sürece yasaklı bir büyü o."
"çabuk olun, hoca geliyor." diyen yujin'le sumi endişeyle oğlana baktı sonra da yatağın altına sokmayı düşündü ama hocaların ilk baktığı yer de oraydı.
yatağının içini işaret etti ve onu itekledi, "hasta olduğumu söyleyin."
"yakalanırsak ikimiz de ölürüz."
"ne yapacaksın? dışarı çıkıp aa hocam odaları karıştırmışım pardon mu diyeceksin?" dediğinde sunwoo sumi'nin geniş yatağının içine geçti ve olabildiğince düz durmaya çalıştı. sumi ise hemen yanına yattı ve bezlerden birini alnına koydu.
"uyuyorum. çok hastayım. kalkacak halim yok. tamam mı?" dediğinde jaerin kafasını sallamıştı ve kapıyı açmıştı.
oda görevlisi bayan kim elindeki uzun çubukla her tarafı arıyordu, "lee jaerin, shin saphire, yujin ve sumi? neden 3 kişisiniz?"
"sumi sabahtan beri çok hastaydı, daha yeni uykuya dalmayı başardı, biz de uyandırmak istemedik, en önemli şey arkadaşlarımızın sağlığı." diyerek gülümseyen yujin korkuyla kenara çekilmiş ve bayan kim'in geçmesine izin vermişti.
"no sumi? iyi misin yavrum?" diyen hocanın sesiyle kız uyanıyormuş gibi taklit yapmıştı. "efendim, özür dilerim, kendimi o kadar bitkin hissediyorum ki. daha okula geleli 2 hafta oluyor, biraz etkileniyorum sanırım." diye mazeretini sunduğunda bayan kim etrafı araştırmaya devam ediyordu.
"ah, sen yeni gelen kızsın. anlıyorum, anlıyorum. bu okulda okumak stres verici, değil mi?" sumi öksürdü, eliyle yatağının örtüsünü yüzüne doğru çekti, sunwoo'nun gözleri kızın gözlerine kayarken yatağın içinde sakin olmaya çalışıyordu.
çubuğuyla yujin'in yatak örtüsünü kaldırdı ve birkaç dergisine el koydu, "söyleseydin, aşağıda revir var, sana kemişkuş içeceği yapardık, iki saniyede geçirirdi. hatta gel, birlikte gidelim."
"hocam o yarı insan. kemişkuş içeceği kötü gelebilir." diyen jaerin'le göz göze gelmişti sumi, iyi niyetli bir şekilde söylese de acı verici olmuştu. hoca "ah," diyerek iç çektiğinde sumi'nin kaşları çatılmıştı ama yine de belli etmemeye çalışıyordu.
"hemen yataklarınıza girin, ışığı kapatacağım." diyerek herkesin yatağına yatışını izlemişti bayan kim, sonra da elini üç kez vurarak bütün yatakhanenin ışıklarını bir kerede söndürmüştü.
sumi, sunwoo'yu yataktan çıkarmak için hocanın odayı terk etmesini bekliyordu. yatağın altından elini tutan sunwoo'ya tepki vermemeye çalışsa da yanaklarınının alev alev yandığını hissediyordu.
hoca odadan çıktı, tek mumun ışığıyla aydınlanan koridorda karanlığa karıştı ama ona rağmen kimseden çıt çıkmıyordu. "özür dilerim benim yüzümden zor durumda kaldınız." demişti jaerin.
"erkeklerin yoklaması yok mu?"
"onlarınki dündü."
sunwoo yatağın içinden başını çıkardı sonra da doğruldu, sumi de ona ayak uydurarak hareket etmişti.
sunwoo sumi'nin elini tuttuğunu fark edince özür dileyerek geri çekildi, bir süre kızın ay ışığında parlayan saçlarında gözlerini kestirdi ve nefesini düzenlemeye çalışarak söylendi, "teşekkür ederim."
"iksir sınıfındakiyle ödeşmiş olalım." dedi sumi ve büyük bir rahatlıkla yatağa kendini bıraktı.
"ee buradan nasıl çıkacaksın?"
"sabaha kadar beni ağırlasaㅡ"
sumi sertçe başını iki yana salladı ve eliyle çarpı işareti yaptı. "asla."
ama jaerin çoktan yere bir tane battaniye ve yastık atmıştı.
_____
![](https://img.wattpad.com/cover/310049642-288-k846422.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
felicitas ' the boyz
Fanficeğer birisi tutması neredeyse imkansız bir söz verdiyse, o söz, büyük ihtimalle yalan oluyor.